Cevaplar.Org

Dünya öküz ve balığın sırtındadır diye bir hadis varmıdır?


2002-07-13 18:26:41

Bu eski bazı dînî eserlerde bulunan bir husustur. Burada iki yön var.Evvelâ böyle muteber hadis kitaplarında "Dünya öküz ve balığın sırtı üzerindedir"şeklinde bir hadis yok. Ama çok büyükler keşfen her halde böyle bir şeyin bulunduğunda adeta ittifak ediyorlar. Hatta hadislerin tenkidini, kritiğini yapmada çok titiz, çok hassas olan İbn-i Teymiyye mektebinin nadide tilmizlerinden İbn-i Kesir dahi"Nun Velkalem"sûresinin tefsirinde daha başta Dünya'nın nelerin üzerinde olduğunu çok uzun boylu anlatıyor.Ve bu anlatması içinde Kayayı,öküzü de görüyoruz. Nun diye ondan da balık mânasını anlıyor, balığı da görüyoruz.Demek oluyor ki esasen mesele, bizim huzurumuza geldiği şekliyle olmasa bile fakat bu mesele üzerinde öteden beri en büyükler hatta kritikçiler dahi hassasiyetle durmuş ,izah etmeye çalışmışlar . Öyle ise ,bunda iki husus var.Ya Aleyhisselâtü vesselam,bu sözü söylerken bununla mecaz kasdettiler, fakat ondan o sözü işitenler hakikat anladılar.Mesela buna bir büyüğümüz misaller veriyor.Diyor ki:" Ben çocuktum.Ay tutuldu.Fakat biraz da beliriyordu.Anama dedim:Ne olmuş?Dedi ki:"Ay'ı yılan yutmuş."Ben hayret ettim diyor "bu ayı,nasıl yılan yutar?nasıl bir yılan?" Anneme dedim:" hala görünüyor." "Gökteki yılanlar şeffaf olduğu için içindekilerini gösterirler "dedi. Bir mecaz halk arasında böyle hakikat telakki edilirse tefsirler,ilâveler,ekler onu takip eder. Halbuki esasen bu sözün bir hakikati var ama fakat söylenirken mecaz kastedilerek söylenmiş. Burçlara göre tınneyn burcuna, yani iki yılan mânâsına tınneyn burcuna ay geldiği zaman tutuluyor. Uzun boylu astronomik yönünü anlatacak halim yok. Ulemâ,bu meselenin mütehassısları yılan burcuna girdiği için,tınneyn ağzına girdiği için ay tutuldu sözünü söylemişler. Avam hakikaten ay yılan tarafından yutuldu zannetmiştir. Öyle mecaz olmuştur.Bunun gibi başka bir mecazı daha naklediyor. Müslim-i şerifte hadisi şerifi görüyoruz. Huzur-u Risaletpenahî de Ashab otururken bir gürültü duyuluverdi. Allah Rasûlü buyurdular ki:"Yetmiş seneden beri Cehennemin dibine yuvarlanan bir taşın sesiydi bu." Başka bir yerde deniyor ki, "bir kaç dakika sonra birisi içeriye girdi :"Ya Rasûlallah, 70 yaşındaki meşhur münafık şu anda vefat etti. dedi.Şimdi bu hadise sonra böyle tekerrür etmeseydi bu mecaz , Aleyhisselatü vesselâm'ın mecaz sözü hakikat telakki edilecek,cehennem bir dere gibi tasavvur edilecek ve ara sıra derenin kenarından taşlar yuvarlanıp dibine düştüğü için gümbürtü çıkardıkları düşünülecektir. Mecaz hakikat kabul edilecektir. Binaenaleyh (A.S.) bir defasında "Yer,öküzün üzerinde." bir defasında:"Balık üzerinde." dediği rivayet edilmektedir. Bediüzzaman diyor ki bunun manası şudur:Nasıl bize derler, devlet ne üzerindedir? Biz deriz: Kılıç ve kalem üzerindedir.Halbuki devlet kılıç ve kalem üzerinde durmaz.Bunun bir manası vardır. Ordunun kılıcı silahı üzerinde memurinin,devair-i devleti idare eden katiplerin,devlet adamlarının da kalemi üzerindedir. Kitabet meselesi dursa, kılıç da çalışmasa maddi manevi devlet bitmiş demektir.Devlet,kılıç kalem üzerinde derken bir mecaz manasını kastetmiş oluyoruz.Ama bunu anlamayan avam zanneder ki,kalemin sivri ucu üzerinde devlet duruyor.Kılıcın keskin tarafı üzerinde devlet duruyor,yanlış anlar.Dünya öküz ve balık üzerinde"diyen nebiler nebisi(SAV) bununla şu hususu anlatmak istemiştir:İnsanların bir kısmı deniz sahilinde yaşar,bir kısmı da karada yaşar.Bizim traktörlerimiz 20.asırda çıktı.Hz. Adem yeryüzüne geldiğinden bugüne her şey öküzün boynuzunda,boynunda sabanla yapılıyordu, tohum öyle atılıyordu. Hususiyle sığır , bir taraftan ziraate elverişliliği,bir taraftan etinden,proteininden istifade edilmesi bakımından karada yaşayanlar için çok mühim bir medar-ı maişetti. Binaenaleyh,insanlar,hep bunun üzerinde adeta hayatlarını devam ettiriyorlardı.Aleyhisselatü vesselam, "Dünya öküzün üzerindedir" dediği zaman, öküz çalışmazsa ,inek yavru yapmazsa, inek sütü vermezse insanların işi bitiktir demek istiyordu.O mecaz söylüyordu ama cahil halk ters anlıyordu. Dünya balığın üzerinde diyordu .Sahilde yaşayanlar için balık binlerce, milyonlarca yumurtasını bırakmasaydı,her sene onlara bir sürü balık vermeseydi,sahilde yaşayanların işi de bitikti.Bugün dahi bunlar, bu her iki unsur, insanların içtimai hayatı için çok mühim iki kaynaktır. Bunları bugün,göllerde,havuzlarda çoğaltmak suretiyle, iktisadi hayatlarına yeni bir veçhe vermek için uğraşıyorlar.Balık çok bol olarak üretiliyor.Sığır çok bol olarak üretiliyor, insanların hendesi korkunç gelişmesi karşısında,istikbale ma'tuf bir kısım hesaplar, planlarla hareket ediliyor.Pek durum değişmemiştir.Bugün dahi değişmemiştir.Dünya hala öküzün, balığın üzerindedir. Bunun bir yönü de budur. Uzayda burçlar var.Biz gök atlasına baktığımız zaman da bunları görüyoruz.Gök atlasında mesela af buyurun büyük ayı burcu diyoruz,küçük ayı,köpek burcu diyoruz. Burçlar var böyle.Bir de Küre-i Arzın çeşitli burçlara göre kendi devrini tamamlarken, yörüngesinde yürürken, aldığı şekiller vardır burçlara göre.Bunların bazısına balık burcu denir .0 şekli alır.Bazısına öküz burcu denir.O şekli alır.Gazetelerde de çıkıyor.Bazısı kova şeklini alır. O adı verirler. O devirde daha astronomi çok gelişmediğinden esasen Aleyhisselâtü vesselâmın söylediği söz anlaşılamazdı.Çünkü o devire kadar,güneş küre-i arzın etrafında dönüyor zannediliyor du. Burçlarda onun için düşünülüyordu. Yer bunun üzerinde derken bunun mânasını o zaman anlamak zordu. Halbuki şimdi,biz biliyoruzki güneş,kendine göre bir hareketi var ama esas güneşin etrafında dönen kü-re-i arzdır. Dönmesiyle bu çeşitli burçlar şeklini,fezayı ıtlakta meydana getiren de yine küre-i arzdır. Öyle ise bir defasında öküz burcu gibi bir şeyin üzerindeyken Aleyhissalatu vesselâma soruldu: küre-i arz neyin üzerindedir? Buyurdu:öküz burcu üzerindedir. Hatta bir Hadis-i şerifte ondan bir ay sonra soruldu:şimdi ne üzerindedir?Balıkburcu üzerindedir buyurdu.Bunlardan bir tanesi 12.burç,biriside 1.burçtur. Binaenaleyh yan yanadır.Bir ay evvel o burçtadır. Bir ay sonra dao burçtadır.işte böylesine tamamen hakikattan haber alıp hakikati dile getiren,Rasul-ü Ekrem (AS) çok yönlü bir meseleyi anlatırken,aklı ermez bir kısım kimseler tarafından yanlış anlaşılmıştır.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.

AL-Ä° Ä°MRAN,134.AYET

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İslam hakkında.

"İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in O'nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe'ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak" Buhari-İman:1

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI