Cevaplar.Org

Dünyadan başka gezegenlerde insan gibi varlıklar varmıdır?


2002-04-12 15:38:26

En modern astronomi kitapları dünyadan başka bir gezegende bir canlının,mevcut olup olmaması hususunda meseleyi o kadar kuşkuyla ele alıyorlar ki,insanın yok diyesi geliyor.Varlığını müdafaa da, yokluğunu iddiada var bu mevzuda.Mesela daha evvel Merih'te canlının olabileceği söyleniyordu. Fakat şimdi bir canlının Merih'te bulunmadığı,hususiyle insan gibi bir varlığın bulunmadığı kati kanaat haline gelmiştir.Daha evvel Atmosferini ölçme vardı. Ne nispette hidrojen,ne nispette karbondioksit,ne nispette oksijen var,bunları ölçmeye çalışıyorlardı. Halbuki son Bilim Teknik'te de çıkan bir yazıda gördüğüm gibi, yeryüzünde biten otların dahi orada bitmesine imkân yok.Binaenaleyh Merih'in durumu budur. Astronomlar diyorlar ki: “Uzayda o kadar çok yıldız, güneş, güneş peyki var ki, Arz'ın haiz bulunduğu şartları bunlardan bir tanesi haiz bulunabilir ve onda da bir canlı olabilir.” Tabi biraz da canlıyı tesadüfe veriyorlar haliyle. “Nasıl bir gün tesadüfen Küre-i Arz üzerinde bir canlı meydana geldi,başka kürelerin bir tanesinde de böyle bir canlı meydana gelebilir” diyorlar.Bu sadece bir nazariye yani.Görüyorsunuz herhangi bir mesnede dayanmamaktadır.Mesela diyorlar: “Samanyolu’nda şu kadar milyon büyük güneş var.Bunların şu kadar peykleri var. Bunlardan bir tanesi Küre-i Arz gibi,meselâ yüzkırkdokuzbuçukmilyon kilometre takribi uzaklıkta olabilir, yirmiüçbuçuk derece meyilli olabilir. Bunun oksijen nisbeti şu kadar olabilir,karbondioksit nisbeti şu kadar olabilir ve bir canlı için yaşama şartları toplanmış olabilir,bulunmuş olabilir” diyorlar. Fakat bütün bunlar faraziye sözleridir. Bu mevzuda bulunmuş hiç bir şey yoktur. Hiç bir ilim adamı,hiç bir astronom bu mevzuda kesip atıp bir şey söyleyemez. Esasen böyle bir güneşe gitmek de çok zordur. Varlık yayınları arasında çıkan bir astronomi kitabında dendiğine göre ancak bizden on beş sene ışık hızıyla uzaklıkta bulunan bir kısım güneşlerin peyklerinde hayat bulunabileceği düşünülmekte tahmin edilmekte, fakat insanın oralara gidip,oralardan haber getirmesi mümkün değildir.Çünkü hiç bir zaman insanlar ışık hızında vasıtalar yapamazlar. Işık hızında yapacakları vasıtaların içinde esasen insan gitmez. Cisimlerin süratlendiği nispette hususen hareket ettiği istikamette boyundan bosundan kaybetmesi,insanın fıtratının değişmesi, insan küçülmesi vs. Buna insanın ne kan basıncı,ne kalb atışları,ne nabzı tahammül edemez. Bir de insan ışık hızına gelse bile,onbeş senede gidecek onbeş senede gelecek otuz sene,otuz yaşında da yola çıkarsa, küre-i arza ya vasıl olur ya da olamaz.( bu da işin mizahi tarafı) Onun için,insanlar hiç bir zaman o alemde bağlantı kuramazlar. Bir de bir cismi çok süratlendirseler ışığın yarı hızına getirsinler,bu gün nebulozlar var bunlar çok süratli gidiyor. Fakat şu ana kadar tesbit edilen en süratli hız,ışık hızının yarı hızıdır. Yani yüz elli bin kilometre saniyede. Bunun üstünde cismi yürütemiyorlar. Böyle olursa otuz senede gider otuz senede gelir,bağlantı temin edilemez. Hülyaları bırakmak lazım. Ama güneşin etrafındaki gezegenleri ilim adına tetkik etsinler,kimse bir şey diyemez, insinler,çıksınlar,konsunlar başkalarına gitmek için oralarda istasyonlar yapsınlar,troleybüsler yürütsünler,öper başımıza koruz.Başka gezegenlerde hayat olamaz diyenler de var bu mevzuda. Pek çok astronomlar diyorlar ki: “Küre-i arzın canlının yaşamasına müsait bulunduğu hale gelmesi için o kadar şart lâzım ki, ihtimal hesapları içinde bu şartların başka bir kürede daha bulunacağına ihtimal veremiyoruz” diyorlar. Mesela bunlardan Sir Jeymis Jean şöyle diyor:"Kürei Arzın tesadüfen hayata müsait olma halini kazanabilmesi için,yer yüzündeki kumlar sayısınca bütün sistemleri alıp saçacaksınız,belki bir kere Küre-i Arz o hale gelebilir.” Çeşitli gezegenlerin peyklerin,güneşlerin etrafında matlup vaziyeti alması ve Küre-i Arzın da güneşin etrafında şu matlup keyfiyeti kazanması için,hayata müsait şartlara ait duruma gelebilmesi için yeryüzündeki kumlar sayısınca bütün sistemleri saçıp savuracaksınız,küre-i arzın hissesine belki bir kere öyle gelme düşebilir. Bu kadar çok ihtimal hesapları içerisinde karışık ihtimali başka gezegenlerde, başka güneşlerde hayatın bulunmasını ihtimal vermek,ilim adına biraz zordur.Hele vardır diye kesip atmak ilim adına bir cinayettir,sakatlıktır. Küre-i arzın malum bir durumu vardır. Belli bir mesafe var, bu mesafeyi azaltsanız hayat olmaz. Uzaklaştırsanız yine zor düşünülür. Meyili vardır, bu meyil hayatın burada devamı için mühim bir unsurdur. Atmosferinin çeşitli gazlardan terekkübü vardır. Bu gazların terkibini bozsanız yine hayat olmaz. Oksijen nisbetiyle oynasanız bunu yüzde elliye çıkarıverseniz cayır cayır yanar. Nisbetini düşürseniz perişan olur her şey. Toprak şu kadar kademe yüksekliktedir,bir kaç kademe daha yükseltseniz,yine hayata namüsait şartlarla dolacaktır. Bir de bunlar sadece canlıların küre-i arz üzerinde yaşaması için gerekli şartlardır. Ya o canlının meydana gelmesi.? Biz daha canlının meydana gelmesini izah edememişiz. Bu güne kadar,laboratuvarlarımızdan bu mevzuda ciddi bir vesika,bir kanun çıkmamıştır. Özellikle Rusya Oparin başkanlığında bir kimya enstitüsünde yirmiüç sene çalıştı ve atmış senelerinde ilan ettiler: “ Kimya ilmi bir canlı meydana getirmeden acizdir” dediler. Gazeteleriyle ilan ettiler . Hususiyle onlar,ateizme ve materyalizme dayandıkları için bu meselede hassasiyetle durdular. Yahudi marifetiyle daha neler yaptılar,neler yaptılar.Fakat olmadı.Şimdi demek ki sadece Küre-i Arz'ın hayata müsait şartlara haiz olması kâfi değilmiş.Bir de o canlının orada meydana gelmesi meselesi var,bu da ayrı bir problem. İşte Edikton,Jean gibi kimseler “başka gezegenlerde hayat olması çok uzaktır” diyorlar. Evet, Allah (cc)küreler arasında müthiş iradesiyle yeryüzünde canlıyı yaratmış,Ekrem-i mahluk olarak insanı halketmiş. Eşrefi mahlûk olan Hz. Muhammmed Aleyhisselatu vesselamı da insanlığa sertâc-ı ibtihac olarak göndermiş,irşat buyurmuştur.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.

Necm,28

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Zühd hakkında

“Kendisine çok konuşmama ve zühd duygusu verilen kimseyi gördüğünüz zaman ona yaklaşın.Zira o hikmet telkin eder.”İbn-i Mace-Zühd:1

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI