Cevaplar.Org

Mevlânâ'yı hem müslümanlar hem de kâfirler seviyor neden?


2002-04-04 20:21:41

Mevlânâ gibi büyük bir insanı hakikaten kâfir de sevmeli, mümin de sevmeli,cin de sevmeli,şeytan da sevmeli. Fakat kafirlerden, münafıklardan, din ve diyanet düşmanlarından onu sevenlerin bu sevgide samimî olmadıkları kanaatindeyim. Hazret-i Mevlânâ İslam'ın ruhunda olan mücerret hakikatları çok mâkul misalleriyle, temsîlâtiyle halkın dahi rahatlıkla anlayabileceği müşahhas duruma getirmiş,bu sahada müstesna kimselerdendir. Mevlânâ'nın Türklüğü,Acemliği,Araplığı bahis mevzuu edilmemeli, iddialıda olmamalı bu mevzuda. Mevlânâ Türkçe biliyor mu idi? bilmiyor muydu? Bilmiyorum onu. Bilinen bir tek şey vardır. Kendi yazdığı bütün eserleri Farsça yazmıştır. Ve bu dile çok aşina edebiyatına çok iyi vakıftır. 20.asırda Pakistan'ın manevî kurucusu, Muhammed İkbâl, Mevlânâ'nın tesirinde yetişmiş bir mütefekkirdir.Dr. Mevlânâ İkbâl,Mesnevi'yi, Fihi mâ fıhi,Dîvan-ı Kebîr'i okumuş,ve yazdığı eserleri mesela Zebur-u Acem gibi,Esrâr-ı Hodî,Humûz-u Bi Hodi, Câvidnâme gibi eserleri tamamen Mevlâna’nın tesirinde yazmıştır. Mevlânâ,tesir sahası çok geniş olan bir insandır. Nazarını çok ilerilere tevcih etmiş, kademini de oraya basıvermiştir.Ayağıyla nazarı,görüşü ikisi bir araya gelmiş nadide büyüklerden birisidir. Cenâb-ı Hak şefaatine mazhar etsin. Fakat her şeyin tahrip edildiği,her şeyin değişik istikamete çekildiği bir dönemde Mevlânâ'nın sözleri,ifadeleri, kitapları da değişik istikametlere çekildi. Değişik te'vil ve tefsirlere uğradı. İki çeşit Mevlânâ vardır. Bir Allah'ın makbul kulu Mevlânâ, Velîlerin sevdiği,müctehitlerin ve fukahanın saygılı olduğu,dinde kendi sahasında devrine göre tecdit yapmış büyük bir insan. Böyle bir Mevlânâ vardır. Bir de müsteşriklerin ortaya çıkarttıkları mistik tipinde,yogi tipinde hortlak ve hoyrat bir Mevlânâ vardır. Bu iki Mevlânâ'yı birbirine karıştırmamak lâzım. Bu ikinci Mevlâna’nın icad edilmesi çok manidardır. O Avrupalılar tarafından icad edildi.Şu Aralık ayında ihtifaller filan tertip edilen, semalar yapılan, kadın-erkek ihtilat halinde def-dümbelek çalıp huzurunda dans edilen Mevlânâ, Avrupalıların icad ettikleri Mevlânâdır. Ellilerden sonra Türkiye'ye müsteşrik bir kadın geldi. Arapça’yı farsçayı su gibi bilen bir kadın. Anna Mariya Schimmell adlı bu kadın Müslüman olmuş göründü. Burada Mevlânâ ile münasebetinden bahsetti. Millet te onu Mevlânâ’nın torunu filan zannetti.Ve İzmir'in komşu vilâyetlerinden birisinde,o zaman Nâfia müdürü olan bir muhterem ağabeyimiz de “nasıl olsa Avrupa’dan gelmiş mütedeyyine bir kadın” diye “bu fırsatı fevt etmemeli” dedi. Anlaştılar, evlendiler.Bu kadın Mevlânâ ihtifalleri meselesini hortlatıverdi.Mevlânâ İkbâl’le de münasebet kurdu.Câvidnâmesini tercüme etti.Dil mükemmel.Tasavvuf anlayışı fevkalade.Fakat meselelerin içine girildiği zaman,nasıl fikrî küfrîler orada kaydettiğini görürsünüz. Mesela,çok yerde kafir, Allah'ı hiç kabul etmeyen Niczhe'yle Mevlana'yı bir tuttuğunu görürsünüz. Kant’la İslâm feylesofu İmam-ı Gazali'yi bir tuttuğunu görürsünüz. Aristoteles'i çok İslâm velîlerinin üstünde tuttuğunu görürsünüz. Neoplatonizm’in Yunan felsefesi olarak Yeni Eflâtunculuğun Müslümanlıkta çok mükemmel ma'kes bulduğunu anlattığını görürsünüz, Tabii bunlara baktığınız zaman anlarsınız ki kadın maksatlı gelmiş Türkiye'ye. Burada uyanık Müslümanlar bu meseleyi anladılar. Anladılar ama af buyurun kadın eracifini döktü. Mevlânâ gecesi,Mevlânâ ihtifalleri hazırlandı. Kadın-erkek çalgılı,döm-belekli âyinler başladı. Kadının da vazifesi bitmişti. Zaten gidecekti. Fakat foyası meydana çıkmadan kaçıverdi buradan. Pakistan'a giderken haber verdiler orada Mevlânâ İkballe münasebetini anlatacak, aynı mel'aneti orda da yapacaktı. Müsteşrik bu kadın. Müslümanlığın yirminci asırda en büyük hasmı müsteşriklerdir Şark ilimlerinde ihtisas yapan bizim hadis,fıkıh,tefsir hocalarımız gidiyor orada ihtisas yapıyorlar onların himayesinde. Müsteşriklerin elinde çok zengin kütüphaneleri var.Avrupa’nın hırsızları kaç defa Anadoludan kütüphaneleri çaldı götürdüler, İki milyon kadar mahdut kütüphane eseri var Avrupa’da. Size bir fikir vermek içim şöyle söyleyeyim. Şu caminin 4 duvarını tepeden tırnağa eserle doldursanız,ancak 500.000 eser olabilir. Süleymaniye kütüphanesi dünyanın büyük kütüphanelerindendir.Üç yüzbin tane yazma eser var.Ama dünyada şu anda araştırıcılar diyorlar ki “İslâmî eser olmak üzere te'lif edilmemiş tam üç milyon eser var. Bunun iki milyonu hırsız Avrupanın elinde.” Bizimkiler de gidip onların yanında doktora yapıyorlar. Müsteşrikler İslam’ın hasmıdır. Bu kadın da hasım olarak geldi buraya. Mevlânâ meselesini icad etti ve ortaya karanlık gecede zuhur eden bir sürü köksüz, mesnetsiz bağışlarsanız arz ederim edeyim ne idüğü belirsiz bir sürü insan çıktı Bizim Mevlânâmıza sahip çıktılar. Biz dışta kaldık,onlar içte kaldılar. Biz Hz.Mevlânâ'yı camilerin adamı,muhabbetin insanı,gönüllerin insanı,Allah'ın aşkının mecnunu,meczubu, meftunu biliyoruz. Onlarsa Mevlânâ'yı hoyrat haline getirdiler. Ve her sene devlet te resmen Mevlânâ geceleri yapıyor. Demek oluyor ki esas hakikaten Mevlânâ sevilmeli dost - düşman tarafından kâfir de sevmeli, mü'min de sevmeli. Fakat mü'min hangi Mevlânâ'dan yana olduğunu çok iyi tayin etmeli. Görüyorsunuz ki iki yönü olan bir Mevlânâ var şimdi. Bir Avrupalıların uydurduğu haddizatında öyle olmayan bir Mevlânâ, bir de bizim gönüllerimizin sultanı,herkesin sevdiği ve saygılı olduğumuz mübarek Mevlânâ. Allah şefaatine mazhar etsin sözüyle sözlerimi bitireyim. Bir kısım,işte bu ikinci Mevlâna’ya bakıp Mevlâna’ya hücum eden fıkhı bilmez,şarkı bilmez,garbı görmez Akif’in tabiriyle nadanlar da zuhur ettiler son zamanlarda. Türkiye’de bir sürü çoluk çocuk her yörede bir cehdir cidaldir “Mevlana kafirf falan kafir filan kafir” demeye başladılar. Bunlar da ayrı bir gafletin kurbanıdır. Allah bunları da ıslah etsin,akıl versin bunlara da. Ne diyeyim.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Ey İman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, sizlere de farz kılındı. Ta ki, korunasınız"

Bakara, 183

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, hayır söylesin veya sükut etsin.

Riyazü's Salihin, 1/307

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Çanakkale'de Kirte Zaferi(28.04.1915) *Gazneli Mahmud'un vefatı(30.04.1090) *Cezzar Ahmet Paşa Akka'da Napolyon'u püskürttü.(2.05.1799) *Fatih Sultan Mehmed'in vefatı(3.05.1481) *Hâlid bin Zeyd Ebû Eyyûb Ensari'nin vefatı (4.05.677)(İ.hatip takvimi)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI