Cevaplar.Org

İslam’ın noter müessesesine karşı yaklaşımı nedir? Noter’lik caiz midir?


2002-05-07 21:41:20

Umumi manada müslümanlık, bütün prensipleri, emir ve yasaklarıyla “noter’in yapmış olduğu “tevsk” işini yapmaktadır. Bu açıdan İslamın hakikaten yaşandığı dönemlerde bu türlü kurumlara hiç ihtiyaç duyulmamıştır. Kur’an, Bakara suresi 282. ayetinde –ki bu Kur’an’ın en uzun ayetidir– borçlanmalarda borcun mutlaka kaydedilmesini orada “ktib–i adl”in bulunmasını, alış–veriş yapanların okuma–yazma bilmemesi durumunda velilerinin devreye girmesini, şahid tutulmasını.. ve bir sonraki ayette de yolculuk esnasında yapılan akitlerde nelere dikkat edilmesi gerektiğini uzun uzadıya anlatmaktadır. Ayetin meal–i münifi şöyledir:” Ey iman edenler! Belirlenmiş bir süre için birbirinize borçlandığınız zaman onu yazın. Bir katip onu aranızda adaletle yazsın. Hiçbir katip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın, ne varsa yazsın. Üzerinde hak olan kimse (borçlu)da yazdırsın, Rabbinden korksun ve borcunu asla eksik yazdırmasın. Şayet borçlu sefih veya aklı zayıf veya kendisi söyleyip yazdıramayacak durumda ise, velisi adaletle yazdırsın. Erkeklerinizden iki de şahit bulundurun. Eğer iki erkek bulunamazsa rıza göstereceğiniz şahitlerden bir erkek ile–biri yanılırsa diğerinin ona hatırlatması için– iki kadın olsun. Çağrıldıkları vakit şahitler gelmemezlik etmesin.Büyük veya küçük,idesine kadar hiçbir şeyi yazmaktan sakın üşenmeyin. Böyle yapmanız Allah nezdinde daha adaletli, şehadet için daha daha sağlam, şüpheye düşmemeniz için daha uygundur. Ancak aranızda yapıp bitirdiğiniz peşin bir ticaret olursa, bu durum farklıdır. Bu durumda onu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alış–veriş yaptığınızda şahit tutun. Ne yazan, ne de şahit zarara uğratılsın. Eğer bunu yaparsanız şüphe yok ki, bu sizin yoldan çıkmanız demektir. Allah’tan korkun. Allah size gerekli olanı öğretiyor. Allah her şeyi bilmektedir.Yolculukta olur da, yazacak kimse bulamazsanız, borca karşı alınmış bir rehin de yeterlidir. Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan kimse emaneti sahibine versin ve Rabbi olan Allah’tan korksun. Şahitliği, bildiklerinizi gizlemeyin. Kim onu gizlerse, bilinki onun kalbi günahkardır. Allah yapmakta olduklarınızı bilir.”(Bakara,2/282–283) İslamda teferruat denilebilecek hususların bile güvence altına alındığını bu ayetlerden görmek mümkündür. Mealini verdiğimiz ilk ayetteki “katib–i adl” i ise, günümüzdeki noter’e benzetebiliriz. Yalnız günümüzde noter, şahs vasıfları itibariyle mülhid, ataist, fasık, yalancı, rüşvetçi.. olabilir. Fakat İslam’a göre böylesi bir vazifeyi üstlenen şahsın tek kelimeyle dil olması gerekir ki, dil olan kimse elbette yalandan, rüşvetten, küfürden uzak olacaktır. Hasılı; noter müessesesinin İslami hükümlerle çatışan bir yanı yoktur. Fakat gerek noterin vasıflarının, gerekse yapılan işlerin İslam genel–geçer prensiplere uygun olması şarttır.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Sizi topraktan yarattık; oraya döndüreceğiz ve oradan tekrar sizi çıkaracağız.

Tâ Hâ, 55

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her insan hata yapar. Hata edenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir."

Tirmizi

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI