Cevaplar.Org

Besmelesiz kesilen hayvanın etini yemek caiz midir?


2002-01-04 22:19:36

Öncelikle hayvanı kesim anında besmele çekmenin müslümanlıkta çok önemli bir esas olduğunu belirtelim. Kur'an "Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır" (En'am, 6/121) buyurarak bu önemli esası bizlere uyulması gerekli olan bir emir (farz) olarak sunmaktadır. Hatta bu noktadan hareketle asrımızın büyük çilekeşi de "Allah adına al, Allah adına ver, Allah adına işle" demektedir. Bu önemli düsturu işârî manalarıyla genişletecek olursak Allah adına ye, Allah adına konuş... vs diyebiliriz. Evet, Cahiliyye arapları Lat-Uzza adına derlerken, inananlar da Allah'ı tazim kasdıyla Allah-u Ekber demekle emrolunmuşlardır. Saniyen; İslam'a göre bir hayvanın etinin yenebilmesinde temel ölçü zebh yani boğazlamadır. Kur'an Maide Suresi 3. ayetinde eti yenmeyecek olan hayvanları, ölüm şekilleriyle çok net bir biçimde gözlerimiz önüne sermiştir. Sünnet-i sahiha da yüzlerce hadis ve vak'a ile zebh meselesinde ihtilafa yer vermeyecek biçimde açıklık getirmiştir. Salisen; Kesim anında besmele çekilecek. Cenab-ı Hakk'ı ta'zim ifade eden Bismillah, Bismillahi Allah-ü Ekber, Allah-u A'zam, Allah-u Ecell gibi lafızlarla hayvan boğazlanmalıdır. Hatta rahmet ve merhameti ifade eden Allahu'r-Rahman, Rahim veya Allahümmeğfirli gibi dua cümleleriyle hayvan kesilmez. Şayet bu lafızlarla hayvan kesilse, pis (murdar) olur. Fukahanın bu konudaki görüşlerine gelince; İmam-ı Azam ve İmam-ı Malik'e göre, kasden besmele çekilmeden kesilen hayvanın eti yenmez. Ama sehven, unutarak besmele çekilmediyse, o yenebilir. Ahmed b. Hanbel'e göre, kasden veya sehven besmele çekilmeden kesilen hayvanın eti katiyyen yenmez. İmam-ı Şâiî'ye göre, Besmele çekmek müekked bir sünnettir. Dolayısıyla besmele çekilmeden kesilen bir hayvanın eti, besmele çekilerek yenilebiir. Bunun hükmü ise mekruhtur. Mezheb imamlarımızın nokta-i nazarları bütün olarak ele alındığında görüldüğü gibi besmelesiz hayvan eti yemek üç mezhebe göre haram, Şafi mezhebine göre ise mekruhtur. Mezheb İmamlarının görüşlerini sathî dahi olsa tahlilini yapacak olursak; İmam-ı Şâfî'nin hükmüne menat olarak kabul ettiği Buhari ve Müslim'de geçen bir hadis-i şeriftir. Bu hadise göre, Mekke fethi sonrasında Efendimiz (sav)'e et hediye ediliyor. Bu et ashab arasında dağıtılıyor. Sahabe-i Kiram besmeleli olup-olmadığı belli olmayan bu etleri yeme yada yememe hussunda İnsanlığın İftihar Tablosu'na soru soruyorlar. O da "besmele çekin ve yiyin" buyuruyor. İşte İmam-ı Şâfî bu hadise dayanarak besmeli olup-olmadığı belli olmayan et, besmele çekilerek yenebilir, der. İmam-ı Şâiî gibi büyük bir imamın herhangi bir görüşünün tenkidini yapmak bana düşmez. Bunun idraki içindeyim. Fakat, hükme menat olarak kabul edilen, bu hadisin sair deliller karşısında çok zayıf olduğu da tartışma kabul etmez bir gerçektir. Onun için bu gerçekleri sırasıyla vurgulamak istiyorum: 1) Mekke fethi bi'setin (peygamberliğin) takribî 21. senesinde meydana gelmiştir. Hayvanların besmele ile kesilmesini emreden En'am suresi 121. ayet ise Mekkî, yani Mekke'de nazil olmuştur. Dolayısıyla sözkonusu "üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır" (En'am, 6/121) ayetinin nüzulu ile, İmam-ı Şâiî!nin görüşüne mesned kabul ettiği vak'anın cereyanı arasında geçen uzun yıllarda bu meselenin aksine ihtimal vermeyecek bir biçimde ashab arasında yerleşmemesi düşünelemez. Bu sebeple, Efendimiz'e hediye olarak gönderilen etin besmeleli olma ihtimalı katiyyet derecesindedir, denilebilir. Çünkü ashabın ayetin emrine muhalif hareket etmesi imkansızdır. 2) İslam hukukunda bir kaidedir. "Yakîn şekk ile zâil olmaz." Şimdi o etin besmelesiz olma ihtimali şekk, besmeli olması ise yakindir. Çünkü bir taraftan Kur'an'ın emri, öte taraftan uzun yıllardan beri bu emri yerine getiren ashab-ı kirâm vardır. 3) Allah Rasulünün "besmele çekin ve yiyin" dediği besmele çok kuvvetli bir ihtimalle yemeklerin başında çekilen besmeledir. Yoksa besmelesiz kesilen ve hükmen "leş" olan bir hayvanın eti, yeme anında söylenecek bir besmele ile helal olmaz. 4) Besmele çekme ile ilgili, yüzlerce rivayetin -neredeyse manevi mütevatir derecesine varacak- yanında âhâd haberin kıymet ve değeri sözkonusu değildir. Yani birbirini farklı açılardan destekleyen ve aynı noktaya parmak basan hadisleri bırakıp, bu bir tek rivayetle amel etmek elbette caiz olmaz. Rabian; Buhari, Müslim gibi sahih hadis kitaplarının Kitabu'z-Zebaih ve's-Sayd bölümlerine baktığımızda farklı varyantlarla bize ulaşan yüzlerce hadiste Allah Rasulünün muallem köpek meselesindeki hassasiyetine şahid oluyoruz ki, bir açıdan bahsini ettiğimiz meseleyle çok alakalıdır. Orada sahabi, Nebiler Serverine "Ya Rasulallah muallem köpeğimi besmele çekip salıyorum. Sonra avın başına gittiğimde yabancı bir köpek daha görüyor ve avı hangisinin yakaladığını bilemiyorum" deyince, Allah Rasulü (sav) şüpheli hale gelen o avı yeme cevazı vermiyor. Yine aynı yerlerde Nebiler Sultanı "köpeği saltığında, oku attığında besmele de" diyerek meseleyi çok hassas buudlarda ele alıyor. Sonuç olarak; bir taraftan ayet-i kerimenin emri, öte taraftan Allah Rasulünün beyan ve uygulamaları ve bunları esas alarak hükümler çıkartan fukahanın ifadelerine göre besmelesiz eti yemek katiyyen haramdır. Onun için hangi şartlarda olursa olsun besmelesiz et konusunda bizim hassas davranmamız gerekir. Ayrıca iktidarımız dahilinde yapılacak organizelerle yetkilileri bu mevzuda uyarmak, böylece mezbahanelerde besmele çekilmesini sağlamak üzerimize bir vecibedir. Aksi halde İslam'ın bu emrini hafife alma "olsa da olur olmasa da" deyimi ile özetlenebilecek tavırlar takınmanın insanı küfre atma ihtimalini gündeme getireceği muhakkaktır.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.

Mücadele,6

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar

Ebu Davud, Melahim 17, (4345)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI