Ömer Ziyaeddin Efendi (1849-1921) Osmanlı son devir uleması arasında renkli şahsiyetlerden birisidir. Aslen Dağıstanlı olan merhum, Gümüşhanevi dergâhının postnişinlerindendir. Kur'an hafızlığının yanı başında, bazı hadis kitaplarını da ravileriyle beraber ezberine alan bir âlimimizdir. Hayatı hakkında geniş bilgi için Ethem Cebecioğlu hocamızın "Allah Dostları" adlı çalışmasının 3. Cildi ile( Alperen Yayınları) ile Hülya Yılmaz hanımefendinin "Dünden Bugüne Gümüşhanevi Mektebi" (Seha Neşriyat) adlı çalışmasına bakılabilir.

Merhum, 31 Mart Vakıasında Derviş Vahdeti ve İttihad-ı Muhammediye Cemiyeti ile alakası sebebiyle yargılanmış, önce ömür boyu kalebendlik (bir kale surları içinde yaşamak ve oradan dışarı çıkmamak cezası) cezasına çarptırılmışsa da, daha sonra cezası değiştirilerek Medine-i Münevvere'ye sürgün edilmiştir.

Yedi ay Peygamber şehrinde kalan Ömer Ziyaeddin Efendi daha sonra Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa'nın daveti Mısır'a gelir ve on sene bu memlekette ikamet eder.

Fakir kendisinin tasnif ve yer yer şerh ettiği Zübdetü'l Buhari adlı eserini okurken bir haşiyede gördüğüm bir rüyasını sizlerle paylaşmak istedim. Kendileri ikamet ettiği İskenderiyye'deki Müntezeh Sarayında bir odada 1331hicri (1915 Miladi) senesinin Ramazan ayının beşinci gecesi rüyasında Resul-i Ekrem(aleyhissalatu vesselam)'i görmüş. Rüyayı şöyle anlatıyor;

"Ey Allah'ın elçisi! İmam-ı Şafii imam arkasında cemaatin okumasını farz sayıyor, İmam Azam mekruh görüyor. Hangisi isabetli?

Peygamberimiz güler yüzle;

-İhtiyatlı olarak Fatiha'yı okumak. Ben onların hepsinden razıyım. Ancak Hanbelîler kîlu kâlî çoğaltmışlardır.

Tekrar sordum;

-Namahrem kadına ten dokununca, İmam Şafii'ye göre abdest bozulur, İmam Hanefi'ye göre bozulmaz. Hangisi yerindedir.

Efendimiz(sallallahu aleyhi ve sellem) dudaklarını bükerek, işaretle "yalnız değmekle abdest bozulmaz" buyurdu.

Bazı kitaplarım hakkında sordum. "Allah sana menfaat versin" buyurdu.

Kaynak

Ömer Ziyaeddin Dağıstani, Zübdetü'l Buhari, Cilt: 1, Salah Bilici Kitabevi, İst. 1971