MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-9
İslâm’ın, tarihî zaferlerinden bahsedilirken, Hindistan umumiyetle zikredilmez. Fakat biz Hindistan’ı mevzuumuza almak niyetindeyiz. Hindistan’ın İslâm tarihinde yüksek cesâret, kahramanlık ve mertlik duygularıyla bilhassa meş
İslâm’ın, tarihî zaferlerinden bahsedilirken, Hindistan umumiyetle zikredilmez. Fakat biz Hindistan’ı mevzuumuza almak niyetindeyiz. Hindistan’ın İslâm tarihinde yüksek cesâret, kahramanlık ve mertlik duygularıyla bilhassa meşhur olmuş birçok Müslüman kadınlar buluruz.
Râdiye Sultanah, Kral İltutmuş’un kızı, kısa bir devre diğer Müslüman kraliçelerden daha iyi bir şekilde saltanat sürdü. Muhammed Toflak’ın hükümdarlığı devrinde Hindistan’a gelen İbni Batuta şöyle yazar: “Râdiye, erkek kılığında ve üniformalı elbiseler içinde hüküm sürdü.. Hindistan kralları av seferlerine hanımlarını da yanlarında götürürlerdi. Bir defa İltutmuş, aslan avına çıkmıştı. Ve hareminin hanımları onu biraz uzağından takib ediyorlardı. Birdenbire bir arslan ininden fırladı.. Şiddetle kralın üzerine atladı.. Râdiye derhal atıldı. Ve kılıcıyla mahirane darbeler indirerek arslanı yarı ölü yere serdi..”
Râdiye, tahta vâris olduğu zaman sert ve gıpta edilecek otorite ile memleketi yönetti.. Asılzadeler güçsüz kaldılar.. Memlekette şahsî ihtiraslarına yer bulamadılar.. Devlet veziri Nizamülmülk, Mâlik İzzettin, Mâlik Seyfuddin, Mâlik Alâaddin ve diğerleri, bu uzun müddet devlete sadık kalanlar, isyan ettiler. Delhi’yi muhasara ettiler ve Râdiye’nin yardımına gelen orduları yendiler. Böyle olmasına rağmen Râdiye kendisini yalnız başına müdafaa etti. Ve bu muhasara kalabalığını büyük bir askerî incelikle eritti. Hicrî 637 yıllarında, Asi Lâhor idaresine karşı orduyu sevk eden bizzat kendisiydi. İsyâna kalkan Batında Vâlisine karşı da ordusunu toplamıştı; lâkin yolda hizmetinde bulunanların ihanetine uğradı.
Ve neticede tevkif edildi. Yerine ise kardeşi Muiziddin’i kral ilân ettiler… Hapishaneden tahliyesini muteakip, ordusunu yeniden teşkilâtlandırdı ki, böylece Delhi tahtı için üçüncü defa mücâdeleye girişmiş oluyordu.. Fakat ordusunun çok yeni ve tâlimsiz oluşundan hep mağlûbiyete uğradı…
Bu bahiste biz, Hindistan’da Müslüman idâresinin târihî zaferlerini çoğaltan ALÂUDDİN HALCI’nın saltanatı zamanına rastlayan “görülmemiş bir olayın” anlatılmasına geçelim: (Tabakat-ı Nâsırî, s: 125. Tabakat-ı Ekberî s: 65-67) Çok cesur ve yüksek ihtiraslı, mütehakkim otoriteli bir adam olan Alaüddin, İslâm tarihinin üstün simalarından biridir. O, Tatar ordularının vahşi akımına başarıyla mukavemet etti.
Harzem ve Bağdad’ın yarılmaz istihkâmları, Çin’in yüksek duvarı, Rusya’nın sarsılmaz kuvvetleri ve İran kendisine mukavemette mağlup olduğu zaman, o, Büyük İskender gibi dünya çapında fetihler hayâl etmeğe başlamıştı.
Bir gün sarayında, Hindistan’da kendisine karşı koymağa cesaret edebilecek hiçbir krallık bulunmadığını söyledi. O zaman sarayda hazır bulunan Jalaor kalesi Racası KANER DEO mağrurâne bir edâ ile: Jalaor’un kendisinin otoritesini tanımayacağını bildirdi.
Buna Sultan çok içerlemişti ama, o anda bir şey söylememeyi daha uygun buldu. Üç gün sonra Raca’yı Delhi’den uzaklaştırırken kendisine taarruz edeceğini, buna mukavemet için de bütün gücüyle hazırlanmasına müsaade ettiğini söyledi. Üç gün sonra cariyesi Gülbehişt (Cennet çiçeği, gülü)in kumandasında bir orduyu Jalaor’a gönderdi. Ve Gülbehişt Jalaor’u çok çabuk ele geçirdi.
Raca açık sahada ona karşı koyamadı.. Kendisini kaleye kapadı; Gülbehişt Raca’yı muhasara etmişti. Ve hasımlarına büyük şaşkınlık veren küçük çarpışmaları, müfreze savaşları idare etti. Kale teslim olmak üzere idi ki, Gülbehişt ciddî surette hastalandı. Ve ölümün acı eli onun ömrünü kısa kesti…
Onun ölümünden sonra Raca kaleden çıktı ve imparator ordusunu geri sürdü. Gülbehişt’in oğlu Şahin, Raca tarafından öldürüldü. Fakat bundan sonra gelen baş komutan Kemalettin, Jalaor’u fethetti. (Tarih-i Ferişta C: I. S. 118)
Seyyid Süleyman Nedvî, Müslüman Kadınların Kahramanlıkları, Fatih Matbaası, Çeviren Ramazan Yıldız, İstanbul-1967, s. 41-44.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
CENNET KADINLARININ SEYYİDELERİ

İbn-i Abbas (r.a) şöyle rivâyet etmiştir: Peygamber (aleyhissalatu vesselam) dört çizgi çizd
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-13

Biz, tekrar yeryüzünün kutsal topraklarına; bahse başladığımız yere dönelim: Yemenî kaste
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-12

Nizam Şah hanedanı, Ahmet Nagar’da aşağı yukarı bir tam ve çeyrek asır hüküm sürmü
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-11

Mirza Hadi, Tuzk-i Cihangiri’nin sonlarında ahlâken bazı skandallar yapmasına rağmen bir
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-10

Timur’un Hindistan’ı fethi, Zahiruddin Şah Babur ile başlayan Moğolların muhteşem
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-9

İslâm’ın, tarihî zaferlerinden bahsedilirken, Hindistan umumiyetle zikredilmez. Fakat biz
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-8

Hicretin 139. yılında, Mansur’un hilâfeti sırasında Rum Kayseri, Malatya şehrine saldır
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-7

Hicretten 77 yıl sonraydı.. Halife Abdülmelik, Haccac’ı Irak valiliğine getirdi. Bir hâr
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-6

Cemel vak’asında Hz. Âişe’nin (R.A.) Hz. Ali (R.A.) karşısındaki mücadelesi hiç
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-5

Müslümanlar “Meysen” savaşında çok ustaca taktikler kullandılar. Meysenlileri Dicl
MÜSLÜMAN KADINLARIN KAHRAMANLIKLARI-4

Hazreti Ömer’in devri boyunca İslâm, iki çetin düşmanla savaşmağa mecbur olur.. Romal

Çünkü Allah, haktır. O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz batıldır. Gerçekten Allah çok yüce, çok büyüktür.
Lokman, 30
GÜNÜN HADİSİ
Resulullah (sav) buyurdu ki: "Kim "üç kız" veya "üç kızkardeş" veya "iki kızkardeş" veya "iki kız" yetiştirir, terbiye ve te'diblerini eksik etmez, onlara iyi davranır ve evlendirirse cenneti hak etmiştir."
Ebu Davud, Edeb 130, (5147); Tirmizi, Birr, 13 (1913)
SON YORUMLAR
- selamun aleyküm keşke bunlar kitap olsa?...
- "Vettakullahe ve yuallimeküm" "Siz Allah'tan korkarsanız, takva sahibi olursan...
- İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kal...
- S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok m...
- Harika...
- Doğumundan başlasaydınź ölümüne kadar yazsaydınız benim için daha fayd...
- Paranın M kemal olan kısmını değil de ters tarafını kullansanız daha iyi...
- Rahmetüllahi aleyh Benim pederim ve Rahmetli molla Zahid hocam medresede son i...
- Yalancı şahitlik etmemek...
- hem şehde zuri etmemek(7) ne demek...
TARİHTE BU HAFTA
*Elmalılı Hamdi Yazır Hocaefendi Vefat Etti (27 Mayıs 1942)
*Azerbaycan'ın İstiklali(28 Mayıs 1918)
*İSTANBUL'UN FETHİ VE AYASOFYA'NIN CAMİ OLMASI(29 MAYIS 1453)
*İmam Nesei'nin Vefatı(31 Mayıs 1310)
*Ayasofya'da İlk Cuma Namazı Kılındı(1 Haziran 145
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...