DOLMABAHÇE SARAYINDA BİR TEFEKKÜR ZİYAFETİ
1969-70’lerde rahmetli Mustafa Polat; “Hocam, Dolmabahçe sarayını hiç ziyaret ettiniz mi?” diye sordu. Gezmediğimi söyleyince, “Sizin gibi tarihe ve tarihi eserlere meraklı birisinin orayı gezmesi lazım” dedi ve be
1969-70’lerde rahmetli Mustafa Polat; “Hocam, Dolmabahçe sarayını hiç ziyaret ettiniz mi?” diye sordu. Gezmediğimi söyleyince, “Sizin gibi tarihe ve tarihi eserlere meraklı birisinin orayı gezmesi lazım” dedi ve beni oraya götürdü.
Yüksek kubbeli, geniş bir salondan içeriye girdik. Yerli yabancı yüzlerce turist başını kaldırmış, kubbeyi hayretle seyrediyor, bir yandan da can kulağıyla rehberlerini dinliyorlardı. Bu hal merakımı celbetti. Orada bulunan ve bizimle hemşehri çıkan bir görevliye sordum:
“Acaba bunların merakını tahrik edip, hayretlerini celbeden nedir?”
“Hocam, bu sarayın dünyada emsali olmadığı gibi, bu salon ve bu kubbenin de bir benzeri yoktur. Yabancı turistlerin bilhassa dikkatlerini çeken kubbedeki şu avizedir.”dedi.
Biz bunları konuşurken birçok yerli turistin etrafımızı sardığını ve merakla bizi dinlediklerini gördüm.
“O avizenin özelliği nedir?” dedim
“Dolmabahçe Sarayı yapılırken, bu avizeyi Rus Çarı hediye olarak göndermiş” dedi.
“Yani bu lamba, Rus Çarı gönderdi diye mi önemli?” dedim.
“Evet, oda var. Ancak, bu avize 4.5 ton ağırlığındadır ve çok sanatkarane yapılmıştır, turistlerin hayretinin çoğu bundandır” dedi.
“Peki, bu aydınlatmada kullanılıyor mu?” dedim
“Hayır” dedi. “Allah Allah” dedim ve latife olarak “bu nasıl anlayıştır? O kubbe gök kubbeden, şu yanmayan avize, güneşten daha mı daha mı sanatlı ve daha mı azametli ki, bunu uzak yerlerden temaşa etmek için geliyorlar da milyonlarca senedir yanıp sönmeyen ve söndürülemeyen o ilahi avizeye hayret etmiyorlar?” dedim. Ve tekrar sordum; “acaba gök kubbede asılan ve kainat sarayının lambası olan şu avize(güneş), 4-5 ton gelmiyor mu ki, bu adamların nazar-ı dikkatini çekiyor?
Benim turistlere kızmama karşı dinleyenlerden birisi itiraz etti; “hocam, bunların çoğu ilim ve bilimle yoğrulmuş insanlardır” dediler. Ben de kendisine cevaben;
“Kâinatın lambası olan güneşin cesameti dünyamızdan 1 milyon 300 bin defa daha büyük ve milyarlarca seneden beri yanmakta! Bizi hem yakmadan ısıtmakta, hem de gözümüzü kamaştırmadan aydınlatmaktadır. Bu kainat sarayını kurup sanat ve intizam içerisinde yürüten Sani-i Hakim’i bilemeyen insanlar idraksiz değil de nedir?” deyince gülüştüler.
“Doğru, haklısın hocam” dediler.
Bu konuşmaları Mustafa Polat, İttihat gazetesinde, “Hocamın Saray Sohbeti” başlığıyla kaleme aldı ve yayınladı.
Mehmed KIRKINCI
Hayatım, Hatıralarım
Zafer Yayınları-İst–2007
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
EŞREF EDİP’TEN; “SİZ Mİ DİNE KARŞI DEĞİLDİNİZ?”
1950 seçiminden az sonra, eski başbakanlardan, medrese kökenli Şemseddin Günaltay, İzmit CHP
Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Teğabün, 8
GÜNÜN HADİSİ
Takat getirebileceğiniz ameli alınız.Allah'a yemin olsun ki siz usanmadıkça Allah usanmaz.
Müslim, Kitabu Salati'l-Musafirin ve Kasriha
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...