FİKRİ MERİÇ(1935 -2021)
Erzurumlu Fikri Meriç hocamız, Mehmed Kırkıncı hocanın da okuduğu medreseden icazet almış, müderris Osman Bektaş’a talebe olmuş âlim bir Nur talebelerindendir. 1957 yılında Hz. Bediüzzaman’ı Isparta’da ziyaret eden Fikri Meriç hocaefendi,
Erzurumlu Fikri Meriç hocamız, Mehmed Kırkıncı hocanın da okuduğu medreseden icazet almış, müderris Osman Bektaş'a talebe olmuş âlim bir Nur talebelerindendir. 1957 yılında Hz. Bediüzzaman'ı Isparta'da ziyaret eden Fikri Meriç hocaefendi, bütün ömrünü Risale-i Nur şuuru ile talebe yetiştirmeye vakfetmiştir. Hatıraları kendisine tashih ettirilmiştir.
Fikri Meriç anlatıyor:
Erzurum'un Narman ilçesinde 1935 yılında doğmuşum. 1956 yılında Erzurum'a ilm-i arabiye okumak için gittim. Benden önce gidenler biraz ilerlemişler, onlara nasıl kavuşacağım diye düşünürken, arkadaşlarımızdan Abdülkadir Altınışık dedi ki: "Bediüzzaman Said Nursi isminde birisi varmış; kim gitse, onun elini öpse, o da talebeliğe kabul etse, onda bütün ilimler inkişaf edermiş" dedi.
Bunu Mehmed Kırkıncı hocayı da okutmuş olan Müderris Osman Bektaş hocamıza sorayım dedim, evine kadar gittim. Dedim ki: "Hocam, sen Bediüzzaman hakkında ne biliyorsun?" Dedi ki: "Ben kırk tas suyla ağzımı yıkamalıyım ki onun hakkında konuşabileyim." Dedim: "Onun eserleri varmış, sende de var mı?" "Var" dedi. "Peki, onun kitaplarını okuyanlara nurcu diyorlar, sen de nurcu musun hocam?" dedim. "Allah beni bu zatın talebeliğine kabul etsin inşallah. Sen bir arkadaşınla beraber Bediüzzaman'ın ziyaretine git" dedi. Cezayir Yarar isminde sonradan müftü olan bir arkadaşla anlaştık. Hocamız Osman Bektaş bize Risale-i Nur okur, okumamızı da tavsiye ederdi.
Bir gün Osman Bektaş hocamız şöyle demişti: "Abdulkahir-i Cürcani bu kitapları yazmış ama bunları tatbik eden bir kitap yazılmamış." Ben dedim ki: "Hocam İşârat-ül İ'caz kitabının Arapçasını koysak nasıl olur?" Dedi ki: "Oğlum, orası onu zapt edemez, oraları hercümerç eder, bu hikmetullah sığışmaz, Abdülkahir-i Cürcanilerin kaideleri kâfi gelmez buna." Böyle bir şey söyledi hocam Osman Bektaş. Yani İşârat-ül İ'caz'ın daha yüksek olduğunu, Cürcanilerin kaideleri onu zapt edemez, onların kitaplarının sınırını da aşar demek istedi. Ben de İşârat-ül İ'caz'ı ilk andan itibaren okumuştum. Hocamlar da okumuşlar ki hayran olmuşlar.
SEKSEN SENE BU MÜNAFIKLARLA ÇARPIŞTIM
Sene 1957, Isparta'ya gittik, önce Ulu Cami'de namaz kıldık. Orada bir arkadaş vardı imam hatipten, ona sordum Üstad'ın yerini. Gösterdi bana. Arkadaşım başka bir camiye gitmişti, ben ona Üstad'ın evini buldum dedim. Gittik eve, kapının zilini çaldık, açıldı, Zübeyir Ağabey çıktı, neden geldiniz dedi. "Biz Üstad'ı ziyarete geldik" dedim. "Üstad rahatsız ama sorayım, gelsin derse gelirsiniz" dedi. Çıktı yukarı, gelin dedi.
Girdik eve. Üstad karyolada yarım olarak yaslanmış iken, doğruldu. Altta bir hasır vardı, yere oturduk, Üstad'ın elini öptük. Dedi ki: "Gerek hemşerim olmanız hasebiyle, gerekse ulum-u diniyeden olmanız hasebiyle sizi talebeliğime kabul ediyorum". Bu nasıl iş böyle şaşırdım kaldım, kerametvari bilmişti arzumuzu, bu fazilet rabbimin ihsanı olmuştu bize. Biz bu zatın şahsını gördük, ama şahs-ı manevisine alıp almayacağını içimden geçirirken; Üstad devamlı olarak "Risale-i Nur okuyun, Risale-i Nur okuyun" dedi bize. Sonra "Abdurrahman Taği'yi tanır mısınız?" dedi. Dedim: "Üstad'ım, biz yetişmedik de, benim de mensup olduğum tarik-i Nakşibendî'nin silsile-i nuraniyyesinden bir pir olduğunu bilirim" dedim. "Evet, ben onlara kavuştum" dedi. Böyle sohbet edam ederken, "Nakşibendî tarikatı âlimlerin elinde kalmış" dedi.
İçimden acaba Üstad kaç yaşındadır diye geçirirken, dedi ki: "Cenabı Hak bana seksen sene ömür verdi, bu münafıklarla çarpıştım. Seksen sene daha ömür verse durmadan çalışacağım." Sonra: "Hocalarınıza selam söyleyin" dedi. Bilhassa Osman Bektaş hocama selam etti. "Ümitvar olsunlar, vakide küfrün bel kemiği kırılmıştır, zafer İslamın'dır" dedi. Buna benzer sohbetlerde bulunduk. Tekrar bize dedi ki: "Bu zamanda Avrupa devletlerinden otuz devlete Risale-i Nur girdi. Zübeyir, Avrupa'da Müslüman olan kardeşlerin fotoğraflarını göster" dedi. Zübeyir Ağabey gösterdi, sonradan ben onları Tarihçe-i Hayat'ta gördüm. Ramazan'dı, yirmi gün vardı bayrama. Böyle devam ederken: "Ben sizi yirmi gün burada misafir ederdim, yalnız arzu edip de ziyaret edemeyen kardeşlerimiz küser" dedi. Bize ikişer tane yirmi beşer kuruş para verdi, böylece bizi yolcu etti.
ERZURUM'DA MEDRESELER AÇTIK, DEVAMLI TALEBE OKUTTUK
Erzurum'a döndükten sonra elhamdülillah rabbim öyle bir fırsat verdi ki, arkadaÅŸlarımı bile katlaya katlaya gittim. İlm-i sarf, ilm-i nahiv okudum. İlm-i mantık, ilm-i maânî ilmi, ilm-i beyânî, usul-ü fıkıh, usul-ü hadis, usul-ü akaid derslerini de gördüm. Sonra Erzurum'da medreseler açtık, devamlı talebe okuttuk. Aynı zamanda imamlığını yaptığım camiden emekli oldum ve 2003 senesinde İstanbul'a geldim. İstanbul'da Avcılar'ın Cihangir mahallesinde ikamet ediyorum. Cihangir Risale-i Nur Medresesini açtık, derslerimiz devam ediyor.Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HASAN HALICI(1940 -)

Hasan Halıcı AÄŸabey, Risale-i Nur hizmetlerinin saffı evvellerinden Konyalı Sabri Halıcı’nÄ
HASAN BASRİ SARIÇAM

Berber Hasan Basri Sarıçam ağabeyimiz, Üstad Bediüzzaman Hazretlerini 1959 yılında Isparta’
HAMDİ SAĞLAMER

Hamdi Sağlamer Ağabey 1932 Samsun doğumludur. 1957 yılına kadar günahlarla dolu gayr-i İslami
HAFIZ MUSTAFA ERTÜRK (1906 – 1950)

Risale-i Nur’un lâhika mektuplarında onlarca kere adı geçen, yazdığı mektuplar Bediüzzaman
FİKRİ MERİÇ(1935 -2021)

Erzurumlu Fikri Meriç hocamız, Mehmed Kırkıncı hocanın da okuduğu medreseden icazet almış,
EŞREF EDİP FERGAN(1882-1971)

Eşref Edip Fergan, 1882 yılında Selanik’te doğdu. İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra Mehme
AV. İBRAHİM ÜNLÜ(1942 - )

Bir dönem Risale-i Nur talebeleri amansız ve acımasız takip altındaydı... Nur’a gönül vere
ÂSİYE MÜLÂZIMOĞLU(1881-1981)

Risale-i Nur hizmetlerinin saff-ı evvel hanım kahramanlarından Âsiye MülâzımoÄŸlu, 1881 yılÄ
ALİ YILMAZ(1936 - )

1936 Isparta doğumlu Ali Yılmaz hocamız, senelerce muhtelif İmam Hatip Okullarında öğretmenli
ALİ SERT(1929 – 2017)

Ali Sert hoca efendi, 1929 yılında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Sungur köyünde doğmuştur
ALİ RIZA MUHLİS(1927 - 2016)

Ali Rıza Muhlis yaşına rağmen mükemmel bir hatip, hafıza tam yerinde... Davudi sesiyle etkiley
- ALİ RIZA ERTAŞ(1935 - )
- ALİ GÜL(1901-1984)
- ALİ BAŞOL(1933 – 2018)
- AHMED AVÅžAR
- AHMED ALTUÄž
- ABDURRAHİM KAYA(1932 - 2016)
- ZEKERİYA KİTAPÇI(1937-2021)
- YAŞAR (SAİD) KUL(1945 - )
- VAHDETTİN AKYIL(1938 -)
- TEVFİK DEMİREL(1941 - )
- ŞÜKRÜ ALTINTABAK(1943 – 2016)
- SAİD GECEGEZEN(1926 - 2016)
- REFET KAVUKÇU(1930-)
- RECEP UYSAL(1933 -)
- OSMAN AVNİ YÜKSEL (1889 – 1970)
- NİYAZİ ÖZSOY (1934 - )
- MÜNİRE ÖZDEMİR(1923 -)
- MUSTAFA FAHRİ ÜRÜNDÜL (1879-1944)
- MUSTAFA RAMAZANOÄžLU(1922 - 2017)
- MUSA YOLDAÅž(1939 -)
- MEHMED İMAN (1940 - )
- MAHMUT ÇALIŞKAN(1938 - 2016)
- İSMAİL KARAÇAM(1937 - )
- İSMAİL HAKKI ZEYREK(1935 -)
- İSMAİL GÜVEN(1937 – 2016)
- HÜSEYİN ABDULHADİ(1949 - )
- HEKİMOĞLU İSMAİL(1932 - )
- FEYZİ HALICI(1924-2017 )
- ERTUĞRUL KİREÇ(1946 -)

"İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız."
Mâide, 2
GÜNÜN HADİSİ
"Biriniz bir oturma yerine girince selâm versin. Oturmak isterse otursun. Kalkarken yine selâm versin. Çünkü, birinci selâm ikincisinden daha üstün değildir."
Ebu Davud
SON YORUMLAR
- 18. Lem'a.. 19 deÄŸil...
- selamun aleyküm keşke bunlar kitap olsa?...
- "Vettakullahe ve yuallimeküm" "Siz Allah'tan korkarsanız, takva sahibi olursan...
- İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kal...
- S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok m...
- Harika...
- Doğumundan başlasaydınź ölümüne kadar yazsaydınız benim için daha fayd...
- Paranın M kemal olan kısmını değil de ters tarafını kullansanız daha iyi...
- Rahmetüllahi aleyh Benim pederim ve Rahmetli molla Zahid hocam medresede son i...
- Yalancı şahitlik etmemek...
TARİHTE BU HAFTA
*Hac'da Tünel Faciası 1426 Ölü(2 Temmuz 1990)
*Cezayir İstiklale Kavuştu(3 Temmuz 1962)
*Barbaros Hayreddin PaÅŸa Vefat Etti(4 Temmuz 1546)
*İstanbul'da Matbaa Açılmasına Padişah İradesi(5 Temmuz 1727)
*Mukaddes Emanetler Sultan Selim'e Teslim Edildi.
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...