TABİÎNİN SÜNNETİN YAZIM ve TEDVİNİNE VERDİĞİ ÖNEM

Sünnetin tedvin ve muhafazası konusunda tâbiîn kuşağının çok büyük hizmetleri olmuştur. Bunun bazı örneklerini bir önceki fasılda gördük. Şimdi de başka örnekler sunacağız. Bu hizmet örneklerini üç kategoride değerlendirmek mümkündür:


Muhammed Salih Ekinci

sghursi@gmail.com

2022-02-07 23:43:54

Sünnetin tedvin ve muhafazası konusunda tâbiîn kuşağının çok büyük hizmetleri olmuştur. Bunun bazı örneklerini bir önceki fasılda gördük. Şimdi de başka örnekler sunacağız. Bu hizmet örneklerini üç kategoride değerlendirmek mümkündür:

A. Tâbiînin Hadis Ve İlim Yazımı Konusundaki Teşvikleri 

1. Hatîb, birkaç tarîkten kendi senediyle İmam Amir eş-Şa'bî'den onun şöyle dediğini nakleder: "Bir şeyi duyduğun zaman onu duvara bile olsa yaz. İlim namına yazmadığın bir şey bırakma. Bu, o ilmi sahifede bırakıp yazmamandan daha hayırlıdır. Zira günün birinde buna ihtiyaç duyabilirsin.(1)

2. Hasan el-Basrî der ki: "İlim, yazıdan daha iyi bir şeyle kayıt altına alınmış değildir. İlmi tekrar hatırlamak için yazarız."(2)

3. Said b. Cübeyr şöyle der: İbn Abbas'ın yanında sahifemi dolduruncaya kadar yazardım. Sonra nalinlerimin sırtına sonra da avucuma yazardım."(3)

4. Salih b. Keysân'ın şöyle dediği rivayet olunur: Ben ve Zührî biraraya geldik. İkimiz de ilim talep ediyorduk. Sünnetleri yazalım dedik ve Peygamber'den (S.A.V) gelen şeyleri yazdık. Sonra Zührî "ashabtan gelenleri de yazalım, zira onlar da sünnettir" dedi. Ben "hayır, sünnet değildir yazmayalım." dedim. O yazdı, ben ise yazmadım. Sonuçta o başardı, ben kaybettim.(4)

5. İbn Şihab ez-Zührî şöyle der: "Şayet doğudan garipsediğimiz ve tanımadığımız hadisler gelmiş olmasaydı ne bir hadis yazardım ne de hadis yazımına müsaade ederdim."(5)

6. Hatîb birkaç tarîkle Muaviye b. Kurre'nin şöyle dediğini rivayet eder: "Biz, yazmayanların ilmini ilim saymazdık."(6)

B. Tâbiînin Sünneti Sahifelere Yazması 

Tâbiîn kuşağındaki hadis yazımı, sahâbe dönemindekinden daha geniş bir alana yayıldı. Zira yazma işi, bu dönemde müslüman coğrafyanın her tarafına yayılan ilim halkalarının ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Bu dönemde hadis yazmanın yaygınlaşmasının nedenlerinden bazılarını şöylece sıralayabiliriz:

1. Rivayetlerin yayılıp, isnadların uzaması ve ravilere ait isim, künye ve neseplerin çok olması

2. Sahâbe ve tâbiîn büyüklerinden sünnet hafızı birçok kişinin vefat etmesi üzerine sünnetin kaybolmasından endişe duyulması

3. Yazının yaygınlaşması ve muhtelif ilimlerin çoğalmasıyla birlikte ezber melekesinin zayıflaması

4. Bidat ve sapmaların ortaya çıkması ve yalanın yaygınlık kazanması. Bunun sonucu olarak sünneti muhafaza edip, haricî unsurların karışmasını önlemek maksadıyla sünneti tedvin faaliyetlerine başlandı.

5. Yazıya sıcak bakmama sebeplerinden birçoğunun zail olması.

Bu dönemde sayılamayacak oranda sahifelerin yazıldığı bilinmektedir. Dr. Mustafa el-A'zamî bunların önemli bir kısmını Dirâsâtun fi'l-Hadisi'n-Nebevî adlı kitabında zikretmiştir.(7)

Bu dönemde yazılan sahifelerden birkaçını zikretmekle yetineceğiz:

1. İbn Abbas'ın öğrencisi Said b. Cübeyr'in sahifesi veya sahifeleri(8)

2. Beşîr b. Nehîk'in Ebu Hureyre ve diğerlerinden yazdığı sahife(9)

3. İbn Abbas'ın öğrencisi Mücahid b. Cübeyr'in sahifeleri. Ebu Yahya el-Kunâsî der ki: "Mücahid beni odasına çıkarıp, bana kitaplarını getirirdi. Ben de istinsah ederdim."(10)

4. Cabir b. Abdullah'ın öğrencisi Ebu'z-Zübeyr Muhammed b. Müslim b. Tedrus el-Mekkî'nin sahifesi. Ebu'z-Zübeyr, sahifenin birini Cabir'den birini de Cabir dışında başkalarından rivayet ediyordu.(11)

5. Zeyd b. Uneyse er-Ruhâvî'nin sahifesi.(12)

6. Ebu Kılâbe'nin ölümü anında Ebu Eyyûb es-Sahtiyânî'ye verilmesini vasiyet ettiği sahife.(13)

7. Hişam b. Urve b. ez-Zübeyr'in sahifesi(14)

8. Ebu Eyyûb b. Ebu Temîme es-Sahtiyânî'nin sahifesi(15)

Bunların haricinde de tâbiînden rivayet edilen birçok sahife bulunmaktadır. Hicrî ikinci ve üçüncü asırda yapılan tedvin ve tasnif faaliyetlerinde birinci esas olarak sahâbe sahifelerine, ikinci olarak bunlara yani tâbiîn sahifelerine başvurulmuştur.

C. Ömer b. Abdülaziz ve İbn Şihâb ez-Zührî'nin Sünnetin Tedviniyle İlgili Gayretleri 

Bu iki imamın, sünnetin yayılması ve bidatlerin gerek sözlü gerekse fiilî olarak ortadan kaldırılması konusundaki gayretleri söze gerek bırakmayacak derecede meşhurdur. Bu iki zatın tercemeleriyle ilgili Siyeru A'lâmi'n-Nubelâ ve benzeri eserlere bakılabilir.

1. Buharî, Sahîhinde Abdullah b. Dünya'nın şöyle dediğini rivayet etmektedir:

Ömer b. Abdülaziz, Ebubekir b. Hazm'a şunu yazdı: "Bak, Allah Rasûlü'ne (S.A.V) ait hadisleri yaz. Zira ben ilmin yok olmasından ve ulemanın göçüp gitmesinden korkar oldum. Sadece Peygamber'e (S.A.V) ait olan hadisleri kabul edin. Alimler ilmi izhar edip yaysınlar, [belirli yerlerde] oturup ders versinler. Ta ki bilmeyenler öğrensin. Zira ilim gizli bir şey haline gelmedikçe yok olmaz."(16)

2. İbn Şihâb ez-Zührî der ki: "Ömer b. Abdülaziz, sünnetleri toplamamızı emretti. Biz de onları defterler halinde yazdık. Ömer, başında yönetici (sultan) bulunan her bölgeye bir defter gönderdi."(17) 

3. Darimî'nin kendi senediyle aktardığına göre Ömer b. Abdülaziz, Medine ehline şöyle yazdı: "Bakın, Allah Rasûlü'nün (S.A.V) hadislerini yazın. Zira ben, ilmin yok olmasından ve alimlerin göçüp gitmesinden korkar oldum."(18)

4. Hafız İbn Abdilber kendi senediyle İmam Malik'ten şöyle söylediğini nakleder: "İlmi ilk olarak tedvin kişi İbn Şihab ez-Zührî'dir."(19) 

Dipnotlar

1-Takyîdu'l-İlm, 100

2- Hatîb, bu sözü bir kaç tarîkle Hasan'dan nakleder. Takyîdu'l-İlm, 101 3-Hatîb, bu sözü de birkaç kanaldan Said b. Cübeyr'den nakleder. Takyîdu'l-İlm, 103-104

4- Takyîdu'l-İlm, 107; Camiu Beyâni'l-İlm ve Fadlihi, I/16

5-Takyîdu'l-İlm, 107-108

6-Takyîdu'l-İlm, 109

7- Dördüncü babın 2. ve 3. fasıllarına bakılabilir, I/143-320

8- Hatib, Takyîdu'l-İlm, 102-103; Darimî, Sünen, Babu Men Rahhasa fi Kitabeti'l-İlm

9- Hatib, Takyidu'l-İlm, 101; Darimî, Sünen, Babu Men Rahhasa fi Kitabeti'l-İlm

10- Hatib, Takyidu'l-İlm, 105

11- Bkz. Ekrem Ziya el-Ömerî, Buhûsun fi Tarihi's-Sünne, 130; el-A'zamî, Dirâsât fi'l-Hadisi'n-Nebevî, I/203

12-Bu sahifeden on altı varak Şam'ın Zahiriye Kütüphanesinde bulunmaktadır. Bkz. el-Ömerî, Buhûsun fi Tarihi's-Sünne, 230

13-Bkz. A'zamî, Dirâsât fi'l-Hadisi'n-Nebevî, I/144

14-Bu sahifeden on altı varak Şam'ın Zahiriye kütüphanesinde bulunmaktadır. Bkz. Ekrem Ziya el-Ömerî, Buhûsun fi Tarihi's-Sünne, 230

15- Bu sahifeden on beş varak Şam'ın Zahiriye kütüphanesinde bulunmaktadır. Bkz. Ekrem Ziya el-Ömerî, Buhûsun fi Tarihi's-Sünne, 230

16- Buharî, İlm, 34 (34. bab başlığı)

17- Camiu Beyani'l-İlm, I/76

18- Darimî, Sünen, Babu Men Rahhasa fi Kitabeti'l-İlm, I/104

19-Camiu Beyani'l-Ä°lm, I/16

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün ne mal fayda verir, ne de evlat. Ancak Allah'a selim bir kalb ile gelenler (fayda görürler.)

Åžuara, 88-89

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."

(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI