RİSALE-İ NUR’DA TEFSİR EDİLEN AYETLER

Soru: Risale-i Nur’da 600 civarı ayetin sarihi, diğer birçok ayetin de mana cihetiyle açıklandığı manevi bir tefsir olduğunu biliyoruz. Kur'an’ın diğer birçok ayetinin sarih olarak geçmemesinin sebebi nedir? Veya geçmemesi bir noksanlık mıdır?


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2018-09-21 20:59:43

Soru: Risale-i Nur'da 600 civarı ayetin sarihi, diğer birçok ayetin de mana cihetiyle açıklandığı manevi bir tefsir olduğunu biliyoruz. Kur'an'ın diğer birçok ayetinin sarih olarak geçmemesinin sebebi nedir? Veya geçmemesi bir noksanlık mıdır?

Cevabımız:

-Risale-i Nur'da binden fazla ayet sarih olarak zikredilmiÅŸtir.

-Risale-i Nur tefsirinin üslup özelliği şu noktalardan kaynaklanmaktadır.

a)Risale-i Nur Arapça bilmeyen bir memlekette/Türkiye'de Allah'ın bir lütfuolarak ortaya çıkmıştır. Yüzde doksanın üzerinde Arapça bilmeyen Risale-i Nur talebeleri bu gün dahi ders yaparken var olan ayetlerin mealini vermemektedir. Demek ki ayetlerin asıl metinlerini yazmakta çok fazla bir fayda olmadığı için yazılmamıştır.

b)Risale-i Nur tefsiri Arapça bilmeyen bir çevrede yazıldığı gibi, iman esaslarının inkâra başladığı bir zaman diliminde yazılmıştır. Osmanlı devrinde İşaratu'l-İ'caz tefsiri -bir allame olan ve ilim çevresine hitap eden bir üstad tarafından-klasik tefsirler gibi ayetlerin metni verilerek yazılmışken, Türkiye cumhuriyeti döneminde -insanları en kısa yoldan bildikleri dilden-bir mürşit, bir müceddid olan Bediüzzaman tarafından yazılmıştır.

Demek ki tecdid görevini omuzlayan Üstad, Kur'an ayetlerinin Arapça belagatı bakımından ince nüktelerini ders vermek yerine, onların çalınmakta olan imanlarını kurtarmak adına aceleden bir itfaiye görevini üstlenmiştir.

c)Üstadın zikrettiği bir ayet bir misal olarak yazılmıştır. Geriye kalan aynı konuyla ilgili ayetlerin sayısı çok fazla olduğu için hepsini yazmak yukarıda adı geçen sebep ve benzeri nedenlerden dolayı ugun görülmemiştir. Bizzat Risale-i Nur'da geçtiği üzere bazen aynı konuda yüzer ayet sözkonusudur. Mesela: bir yerde şu ifadelere yer verilmiştir:

- (Yasin, Kur'an-ı hakime yemin olsun ki Sen peygamberlerdensin)âyetinin mealindeki yüzer âyâtın en mühim hakikatları olan risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) "Ondört Reşha" namıyla ondört kat'î ve parlak ve muhkem bürhanlarla tefsir ve isbat ediyor"(Sözler/Fihrist, 783)

-(Eğer yerde ve göklerde Allah'tan başka ilahlar olsaydı şimdi her ikisi de çktan bozulmuş olurdu)âyetinin mealindeki yüzer âyâtın vahdaniyete dair en mühim hakikatını öyle bir surette isbat eder ki; şirk ve küfür yolunu muhal ve mümteni' gösterir"(Sözler, 790; Mektubat, 495).

-Risale-i Nur bir açıdan bir konulu tefsirdir. Tefsirin yazılışının asıl maksadı ayetlerin metinlerini tahlil değil, mesajlarını aktarmaktır. Bu mesajların muhatapların ulaştırılmasının en kestirme yolu, özellikle Risalelerin ilk muhatabı olanlar açısından Türkçe lisanıyla vermektir. Küfür ateşinin alevlerinin göklere yükseldiği ve müminlerin iman bacalarını her taraftan sardığı bir devirde bu ateşin en kestirme yoldan söndürülmesi gerekir. Bu da Arapça metin tahlilleri yerine ayetlerin mesajlarını doğrudan aktarmak, en çarpıcı ifadelerle muhataplara ilan etmekle olur. Üstad da bunu yapmıştır.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

İyiliğin karşılığı, iyilikten başka bir şey midir?

Rahman, 60

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.

Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI