SÖZLER ve Sualler-4

Yirmi Altıncı Söz [Sual: Kader ve cüz'-i ihtiyârî nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Birinci Mebhas. [Sual: “Sual ve cevab, dâî ve sebeb, ikisi de Hak'tandır.”, [bunun açıklaması nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Birinci Mebhas.


İsmail Aksaraylı

i.aksarayli@mynet.com

2015-09-22 08:32:15

Yirmi Altıncı Söz

[Sual: Kader ve cüz'-i ihtiyârî nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Birinci Mebhas. [Sual: "Sual ve cevab, dâî ve sebeb, ikisi de Hak'tandır.", [bunun açıklaması nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Birinci Mebhas.

Sual: "Madem cüz-ü ihtiyarînin icada kabiliyeti yok. Bir emr-i itibarî hükmünde olan kisbden başka, insanın elinde birşey bulunmuyor. Nasıl oluyor ki Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyanda, Hâlık-ı semâvat ve arza karşı, insana âsi ve düşman vaziyeti verilmiş; Hâlık-ı arz ve semâvat, ondan azîm şikâyetler ediyor, o âsi insana karşı abd-i mü'mine yardım için kendini ve bütün melâikesini tahşid ediyor, ona azîm bir ehemmiyet veriyor?" /Yirmi Altıncı Söz / Birinci Mebhas, Eğer denilse.

Sual: "Kader ile cüz'-i ihtiyârî, nasıl tevfik edilebilir?" /Yirmi Altıncı Söz /İkinci Mebhas.

Sual: "Kader, sebeple müsebbebe bir taallûku var. Yani, "Şu müsebbep, şu sebeple vukua gelecek." Öyleyse, denilmesin ki: "Madem filân adamın ölmesi, filân vakitte mukadderdir. Cüz-ü ihtiyariyle tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti?", sualine cevap nedir? /Yirmi Altıncı Söz / İkinci Mebhas / Beşincisi.

Sual: Kader ile cüz-ü ihtiyarî nasıl tevfik edilebilir? /Yirmi Altıncı Söz /İkinci Mebhas /Yirmi Altıncı Söz / İkinci Mebhas, Eğer desen.

Sual: "Tercih bilâ müreccih muhaldir. Halbuki, o emr-i itibarî dediğimiz kisb-i insanî, bazen yapmak ve bazen yapmamak, eğer mûcip bir müreccih bulunmazsa, tercih bilâ müreccih lâzım gelir. Şu ise, usul-ü kelâmiyenin en mühim bir esasını hedmeder."? [bunlara cevap nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /İkinci Mebhas /Altıncısı.

Sual: Madem katli halk eden Hak'tır, niçin bana kàtil denilir? [diyene cevap nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /İkinci Mebhas /Altıncısı, Eğer desen.

[Sual: İrade-i cüz'iye-i insâniye ve cüz'-i ihtiyariyesi zaîftir, bir emr-i itibarîdir, Cenâb-ı Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zaîf cüz'î iradeyi, irade-i külliyesinin taallûkuna neden bir şart-ı âdi yapmıştır?] /Yirmi Altıncı Söz /İkinci Mebhas /Yedincisi.

[Sual: "Kadere îmân, îmânın erkânındandır. Yâni: "Herşey, Cenâb-ı Hakk'ın takdiriyledir." Herşey vücudundan evvel ve vücudundan sonra yazıldığını, pekçok âyât-ı Kur'âniye (En'âm Sûresi:6/59 gibi.) tasrih ediyor." buna göre kadere delâil-i kat'iye nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Üçüncü Mebhas.

Sual: Kader bizi böyle bağlamış, hürriyetimizi selb etmiştir. İnbisat ve cevelâna müştak olan kalb ve ruh için kadere iman bir ağırlık, bir sıkıntı vermiyor mu? /Yirmi Altıncı Söz /Üçüncü Mebhas /Netice-i Meram.

Sual: "Kaderin herşeyi güzeldir, hayırdır. Ondan gelen şer de hayırdır, çirkinlik de güzeldir. Halbuki, şu dâr-ı dünyadaki musibetler, beliyyeler o hükmü cerh ediyor."? /Yirmi Altıncı Söz /Dördüncü Mebhas /Eğer desen.

[Sual: Serkeş, müftehir, mağrur, ucublu, riyâkar nefis nasıl susturulur, teslime mecbur edilir?] /Yirmi Altıncı Söz /Hatime.

[Sual: Cenâb-ı Hakk'a vasıl olacak tarîkler pek çoktur, bunların içinde hangisi daha selâmetli, daha umumiyetli bir tarîktır?] /Yirmi Altıncı Söz /Zeyl.

[Sual: "Acz ve fakr ve şefkat ve tefekkür" tarîkı kaç hatve-adım-dir, bunun hafî ve cehrî [gizli zikir ve açık zikir yapan] tarîklerden farkı nedir?] /Yirmi Altıncı Söz /Zeyl.

[Sual: Cenâb-ı Hakk'a vasıl olacak tarîkler pek çoktur, "Acz, fakr, şefkat ve tefekkür" tarîki neden diğerlerinden daha kısadır?] /Yirmi Altıncı Söz /Zeyl /Hâtime.

Yirmi Yedinci Söz

[Sual: Şu zamanda İçtihad kapısıdan girmeye "mâni"ler nelerdir?] /Yirmi Yedinci Söz.

[Sual: Şu zamanda birisi - içtihad etme hususunda- niçin "Ben de Süfyan İbn-i Uyeyne gibi zekiyim, niçin ona yetişemiyorum?", diyemez?] /Yirmi Yedinci Söz.

Sual: Eğer desen: "Sahabeler de insandır, hatâdan, hilâftan hâlî olmazlar. Halbuki içtihadatın ve ahkâmın, şeriatın medârı, sahabelerin adâleti ve sıdkıdır ki hattâ ümmet "Sahabeler umumen âdildirler, doğru söylerler." diye ittifak etmişler? [buna cevap nedir?] /Yirmi Yedinci Söz /Altıncı Mani, Eğer desen. Sual: Hak bir olur, nasıl dört ve on iki mezhebin muhtelif ahkâmları hak olabilir? /Yirmi Yedinci Söz /Hâtime, Eğer desen. Sual: "Bid'aların revâcı hengâmında ehl-i iman ve takvâdan bir kısım sulehâ, sahâbe derecesinde veya daha ziyade efdal olabilir" diye rivayetler vardır. Bu rivayetler sahih midir, sahih ise hakikatleri nedir? /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli. Sual: "Sûre-i Feth'in âhirinde sitayişkârane tavsifat-ı Rabbâniyeye mazhar ve Tevrat ve İncil ve Kur'ân'ın medhü senasına mazhar olan sahabelere, fazilet-i külliye nokta-i nazarında" neden yetişilmez? /Yirmi Yedinci Söz / Yirmi Yedinci Sözün Zeyli.

[Sual: Niçin, en büyük veliler sahabe derecesine çıkamıyor, sırrı nedir?] /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli / Birinci Hikmet.

 

Sual: "Niçin Muhyiddin-i Arabî gibi hârika zâtlar sahabelere yetişemiyor?" /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli / İkinci Sebep.

 

[Sual: İçtihada, yani istinbat-ı ahkâmda, yani Cenâb-ı Hakkın marziyatını kelâmından anlamakta sahabelere yetişilmez? /Yirmi Yedinci Söz / Yirmi Yedinci Sözün Zeyli / Üçüncü Sebep / Birinci Vecih.

Sual: Deniliyor ki: "Sahâbeler Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmı gördüler, sonra iman ettiler. Biz ise görmeden iman ettik. Öyleyse imanımız daha kavîdir. Hem kuvvet-i imanımıza delâlet eden rivayet var?" /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli /Deniliyor ki:

Sual: Diyorlar ki: Ehl-i velâyet ve ashâb-ı kemâlât, dünyayı terk etmişler. Hattâ hadiste var ki "Dünya muhabbeti bütün hataların başıdır." Halbuki sahâbeler dünyaya pek çok girmişler. Terk-i dünya değil, belki bir kısım sahâbe, o zamanın ehl-i medeniyetinden daha ileri gitmişler. Nasıl oluyor ki, böyle sahâbelerin en ednâsına, en büyük bir velî kadar kıymeti var diyorsunuz? /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli /İkinci Sual.

Sual: Tarikatler hakikatlerin yollarıdır. Tarikatlerin içerisinde en meşhur ve en yüksek ve cadde-i kübrâ iddia olunan tarik-i Nakşibendî hakkında, o tarikatin kahramanlarından ve imamlarından bazıları, esasını böyle tarif etmişler, demişler ki: "Tarik-i Nakşîde dört şeyi bırakmak lâzım: Hem dünyayı, hem nefis hesabına âhireti dahi maksud-u hakikî yapmamak, hem vücudunu unutmak, hem ucbe, fahre girmemek için bu terkleri düşünmemektir. Demek hakikî marifetullah ve kemâlât-ı insaniye terk-i mâsivâ ile olur? [Öyle mi?] /Yirmi Yedinci Söz / Yirmi Yedinci Sözün Zeyli / Üçüncü Sual.

Sual: Sahâbelere karşı iddia-yı rüçhan nereden çıkıyor? Kim çıkarıyor? Şu zamanda bu meseleyi medar-ı bahis etmek nedendir? Hem müçtehidîn-i izâma karşı müsâvat dâvâ etmek neden ileri geliyor? /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli /Dördüncü Sual.

Sual: "Şu mesâil, içtihadiyedirler. O mesâilde, mezhebler birbirine muhalif gidiyor. Hem onlar da bizim gibi insanlardır; hatâ edebilirler. Öyle ise biz de onlar gibi içtihad ederiz, istediğimiz gibi ibâdetimizi yaparız. Onlara tâbi olmaya ne mecburiyetimiz var?" [diyenlere cevap nedir?] /Yirmi Yedinci Söz /Yirmi Yedinci Sözün Zeyli /Dördüncü Sual.

Yirmi Sekizinci Söz Sual: Kusurlu, noksaniyetli, mütegayyir, kararsız, elemli cismaniyetin ebediyetle ve Cennetle ne alâkası var? Madem ruhun âli lezâizi vardır; ona kâfidir. Lezâiz-i cismaniye için bir haşr-i cismanî neden icab ediyor? /Yirmi Sekizinci Söz.

Sual: Cisim, eğer hayatî olsa, ecza-yı bedenî, daim terkip ve tahlildedir, inkıraza mahkûmdur, ebediyete mazhar olamaz. Ekl ve şürb, beka-yı şahsî; ve muamele-i zevciye ise, beka-yı nev'î içindir ki, şu âlemde birer esas olmuşlar. Âlem-i ebediyette ve âlem-i uhrevîde şunlara ihtiyaç yoktur. Neden Cennetin en büyük lezâizi sırasına geçmişler? /Yirmi Sekizinci Söz.

Sual: "El mer'u ma'a men ehabbe"(Hadis) sırrınca, dost dostuyla beraber Cennette bulunacaktır. Halbuki, basit bir bedevî, bir dakikada sohbet-i nebeviyede lillâh için bir muhabbet peydâ eder; o muhabbetle, cennette Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâmın yanında bulunması lâzım gelir. Halbuki, gayr-ı mütenâhi feyze mazhar Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın feyzi, bir basit bedevî feyziyle nasıl birleşir? /Yirmi Sekizinci Söz.

Sual: Ehâdiste denilmiş: "Huriler yetmiş hulleyi giydikleri halde, bacaklarının kemiklerindeki ilikleri görünüyor." Bu ne demektir? Ne mânâsı var? Nasıl güzelliktir? /Yirmi Sekizinci Söz.

Sual: Ehâdis-i şerifede denilmiştir ki: "Bazı ehl-i Cennete dünya kadar bir yer veriliyor; yüz binler kasır, yüz binler huri ihsan ediliyor." Birtek adama bu kadar şeylerin ne lüzumu var, ne ihtiyacı var, nasıl olabilir ve ne demektir? /Yirmi Sekizinci Söz.

[Sual: Küfür, nasıl cehennemin vücuduna ve icadına sebep olur?] /Yirmi Sekizinci Söz / Cennet Sözüne Küçük Bir Zeyl Cehennem'e Dairdir.

Yirmi Dokuzuncu Söz Sual: Melâikenin tasdiki neden imanın bir rüknüdür? /Yirmi Dokuzuncu Söz / Birinci Maksad.

Sual: Bir saray veya bir şehir hakkında biri dâvâ etse, "Şu saray veya şehir [Dünya kıyamette] tahrip edilip yeniden muhkem bir surette bina ve tamir edilecektir"; dese bu davaya terettüp eden birinci sual: Niçin tahrip edilecek? Sebep ve muktazi var mıdır?/Yirmi Dokuzuncu Söz / İkinci Maksat / Mukaddime.

Sual: Bir saray veya bir şehir hakkında biri dâvâ etse, "Şu saray veya şehir [Dünya kıyamette] tahrip edilip yeniden muhkem bir surette bina ve tamir edilecektir"; dese bu davaya terettüp eden ikinci sual: "Bunu tahrip edip, tamir edecek usta muktedir midir, yapabilir mi?" /Yirmi Dokuzuncu Söz/ İkinci Maksat / Mukaddime.

Sual: Bir saray veya bir şehir [Dünya] hakkında biri dâvâ etse, "Şu saray veya şehir [kıyamette] tahrip edilip yeniden muhkem bir surette bina ve tamir edilecektir"; dese bu davaya terettüp eden üçüncü sual: "Tahribi mümkün müdür? /Yirmi Dokuzuncu Söz / İkinci Maksat / Mukaddime.

Sual: Bir saray veya bir şehir hakkında biri dâvâ etse, "Şu saray veya şehir [Dünya kıyamette] tahrip edilip yeniden muhkem bir surette bina ve tamir edilecektir"; dese bu davaya terettüp eden sual: Tahrip edilecek midir?" /Yirmi Dokuzuncu Söz / İkinci Maksat / Mukaddime.

Sual: "Acaba şu acip saray veya şehrin [Dünyanın kıyametten sonra] yeniden tamiri mümkün müdür? /Yirmi Dokuzuncu Söz / İkinci Maksat / Mukaddime /İki Sual.

Sual: "[Dünyanın, kıyametin kopmasıyla tahribinden sonra] tamiri mümkün olsa, acaba tamir edilecek midir?" /Yirmi Dokuzuncu Söz / İkinci Maksat / Mukaddime / İki Sual.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-5

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-5

[Sual: Said Nursi, Risâle-i Nurlara tam serbestiyet verilmemesinin sebep ve hikmeti için ne diyor?

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-3

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-3

[Sual: Said Nursî, neden ve kimler için: “Risale-i Nur yalvarmaz, onlar yalvarmalı.”, diyor?]

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-2

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-2

[Sual: Çocukların Risale-i Nur'dan ders almaları ve yazmaları, onların bu zamanda bu ciddî ça

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-1

EMİRDAĞ LAHİKASI-Sualler-1

Sual: Said Nursî, hakkında evham edenlere ne diyor? / Emirdağ Lâhikası, Emirdağındaki Kardeş

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-7

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-7

[Sual: “Risale-i Nur bir daire değil, mütedâhil daireler gibi tabakatı var.” bu tabakaları

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-6

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-6

[Sual: “Âlem-i İslâm'ın, bu asrın en büyük hasâreti olan bu dehşetli İkinci Harb-i Umum

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-5

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-5

[Sual: Ehl-i dalâlet, ekser halkı neyle avlıyor, Risale-i Nur şakirtleri bu mânevî hastalığa

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-4

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-4

Sual: Neden, ‘hakaik-i îmaniye, herşeyden evvel bu zamanda: en birinci maksad olmak ve sâir şe

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-3

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-3

[Sual: Risalet-in-Nur; hakikat-ı İslâmiyenin içinde cereyan edip gelen esas-ı velâyet ve esas-

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-2

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-2

[Sual: Tahribat-ı mâneviye karşısında gittikçe Risale-i Nur'un mu'cizâne mukavemeti ve satvet

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-1

KASTAMONU LAHİKASI-Sualler-1

[Sual: “Ulemâ-ü ümmetî ke-enbiyâ-i benî İsrâil” hadîsinin asrımıza bakan vechesi nedi

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Fatiha,1

GÜNÜN HADİSİ

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, hayır söylesin veya sükut etsin.

Riyazü's Salihin, 1/307

TARİHTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI