MEHMED KIRKINCI-BÃœTÃœN ESERLERÄ°-6-ZAFER YAYINLARI-Ä°ST-2007

İlim ve tefekkürle ulvileşen bir insanın, kalbinde nur, azminde kuvvet, vicdanında feyiz, hareketlerinde ahenk, lisanında halâvet, tavrında izzet, seciyesinde güzellik tahakkuk eder. Böyle bir insan ind-i İlahide meleklere tercih edilir. S:35


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-01-22 03:10:04

NOT: İnsan, Millet ve Devlet ile Rahman'ın Misafiri İnsan adlı eserleri muhtevidir.

İlim ve tefekkürle ulvileşen bir insanın, kalbinde nur, azminde kuvvet, vicdanında feyiz, hareketlerinde ahenk, lisanında halâvet, tavrında izzet, seciyesinde güzellik tahakkuk eder. Böyle bir insan ind-i İlahide meleklere tercih edilir. S:35

İnsanın kâmil imanı ve takvayı elde edebilmesi için kalben en çok Allah'ı sevmesi ve O'nu tazim etmesi gerekir. S:75

Her hikmet, güzellik ve iyilik Allah korkusundan doğar. İnsanlara fazilet hissini veren Allah korkusudur. S:77

Ä°nsan, Allah korkusu sayesinde sefahet ve isyandan kendisini muhafaza edebilir. Rahmet ve merhamet-i Ä°lahiyeye o sayede mazhar olur. S:77

İbadet, insanların kalplerinden uzaklık perdesini kaldırır ve daimî bir huzura kavuşturur, tâ ki gaflete dalarak Allah'ı unutmasınlar. S:80

İlim ile insan ahlâk-ı haseneye sahip olduğu gibi Allah'a yakın olur. İlim ile hakkı batıldan ayırır. Dünyanın ve kendisinin yaratılışındaki esrarı anlar. S:82

Aklın inkişafı, okumakla, ilim ve irfanın tahsiliyle olur. Hikmet ve marifetin kapıları onun ile açılır. Akıl öyle bir nimettir ki, sarf olundukça artar, çoğalır. Çoğaldıkça imanda, irfanda ve ilimde mertebeler kat edilir. S: 83

Ahlâkımızı takviye etmek ve güzelleştirmek için ömrümüzün sonuna kadar çalışsak ve gayret etsek bile yine noksanlığımız olur. S:101

Cesaret bir insan için daima lazım olan bir ihtiyaçtır. Bunun kaynağı ise imandır. Şecaatin makbuliyeti dinin emrettiği şekilde olmasıdır. Maneviyatı zayıf olan insanlarda korkaklık hâkimdir. Korkaklık ise şecaate zıttır, zararlı bir haslettir. S:121

Bizim gibi hakir ve aciz kullara layık olan ancak tevazudur. İnsan, dünyada eline geçen nimetlerin, malların, rütbe ve makamların Allah'ın bir lütfu ve ihsanı olduğunu bilmekle kibirden, gururdan kendini muhafaza eder. S:124

İhsan makamı büyük bir mertebedir. İnsan bu makama söz ile değil, sevdiği şeylerden vermekle nail olabilir. Nitekim Cenab-ı Hak bir âyet-i kerimede mealen: "Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe o ihsan makamına nail olamazsınız" (Âl-i İmran: 92) buyurur. S:126

Kibrin sebebi, cehalettir ve muhakeme noksanlığıdır. Hâlık-ı Azim'in kudret ve azametini düşünen ve bilen bir insan, katiyen kibir ve gurur hastalığına düşmez. S:149

Kalbî hastalıkların birçoğu gibi, ucbun da sebebi cehalettir. Bu hastalığın yegâne çaresi de ilimdir. Yani, insan, kendisini aciz, fakir, kusurlu ve zayıf bilmekle ve verilen nimetlerin bir anda elinden çıkabileceğini düşünmekle ucubtan kurtulur. S:153

Cimrilik yalnız maddi mal ile değil, ilim gibi manevi nimetlerde de olur. Mesela, ilim öğrenmek isteyen bir kişiye öğretmemek de cimriliktir. S:155

Hasedin en tehlikelisi, ilim ve irfanıyla, fazilet ve fedakârlık ile İslâmiyet'e hizmet edenlere karşı yapılan haset etmektir; yalan ve iftiralarla onların hizmetlerine zarar verip, engellemektir. Bu ise münafıklara ait bir sıfattır. S:158

Hasit insanın hasedi, haset edilene zarar vermez, ancak kişinin kendine zarar verir. S:159

İnsan, kendisini kemâlata kavuşturan ve hayra sevkeden değerlerin ulviyetini ve faydasını takdir etmekte ve yerine getirmekte lakayt davranır. Öyle ise insan, her zaman bir rehbere muhtaçtır. Nefsine ağır gelen şeyleri yerine getirmesi ve birçok tehlikelerden kendisini muhafaza etmesi için, nefsi ile mücadele etmelidir. S:213

İnsanın şerefi Cennete layık kıymet alması ve onun kendini bilmesinde; kendini bilmenin şerefi ise Halık'ını tanımasındadır. Demek ki, arif insan kendini tefekkür ederek yaratanını bilendir. S:214

Herkes kendisine emanet edilen şeyleri muhafaza edip etmediğinden âhirette hesaba çekilecektir. Onun için insan bütün ömrünü Allah'ın rızası yolunda geçirmelidir. S:250

Eminlik büyük bir haslettir. İnsan, emin sıfatına ancak Cenab-ı Hakka ezelde verdiği sözü yerine getirmekle mazhar olabilir. S:250

İlmin başlangıcı, kişinin kendi nefsini bilmesidir. İnsanın bu dağdağalı ve keşmekeş dünyada huzur içinde yaşaması nefsini bilip, kendini okumasına bağlıdır. Hem kendi nefsine ve hem de âlemi insaniyete faydalı olması buna bağlıdır. S:294

İlim ile akıl, ruh ve ceset gibidir. Bazı tefsirlerde vardır ki, kâmil iman, akl-ı kâmile bina edilmiştir. Akıl, ancak ilim ve irfan ile tekâmül ederse kemale erer. S:299

İnsanların birbiri hakkında gıyaben dua etmeleri de çok önemlidir. Çünkü dua edenin ağzı dua edilen kimse hakkında günahsızdır. S:314

Bir insanın ruhunda ve vicdanında marifet ve muhabbet temerküz ederse, artık o insan hiçbir mahlûka perestij etmez. S:332

Azim ve sebat, beÅŸeri gayrete getiren cazip bir ruhtur. S:341

İnsan, ilim ve irfan ile ne kadar yükselirse yükselsin, güzel ahlaktan mahrum ise, bir gün hüsrana uğrama tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. İnsan güzel ahlak ile kemal bulur, onun ile sevilir ve itibar görür. S:383

Selçukluları ve Osmanlıları o yüksek seviyeye çıkaran ve itibar sahibi yapan şecaat, hürmet, ahde vefa gibi meziyetlerdir. Ancak bunların başında adalet gelir. S:401

Hayatın ruhu ahde vefadır. Vefasızlar dünya ve âhirette kendilerine dost bulamazlar. İhtiyaç ve zaruret hallerinde de kimseden yardım görmezler. S:412

Kalbinde merhamet ve şefkat bulunmayanlar, canavara inkılâp eder ve kötülüğün en çirkinini de işlemekten çekinmez. S:419

Başkaları hakkında kötü düşünmenin ve onların hareketlerini kötüye yormanın asıl sebebi, insanın kendisinde bulunan kötü ahlâktır. S:421

Edep ve hayâ, her insanda güzeldir, ama kadında daha da güzeldir. Kadınlar, şefkat ve merhametin timsalidirler. Onları fazilet ve irfana sevk edecek hakikat ise, ilim, edep ve hayâdır. Bir kadın ancak edep, irfan ve fazilet ile kemale erer. S:427

Edebin başı insanın haddini bilmesidir. Haddini bilmek irfan ve faziletin temeli ve gereğidir. Haddini bileni herkes sever ve hürmet eder. S:428

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur.

Zümre, 41

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Haramla beslenmiş vücut cennete giremez."

Taberânî.

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI