GELİNLİK TESETTÜRÜ SAĞLAR MI?

Sual:”Nikâh merâsiminde gelinlik giyilebilir mi? Gelinlik tesettüre aykırı düşer mi?”


Mehmed Paksu

mehmedpaksu@hotmail.com

2009-03-27 15:56:53

Sual:”Nikâh merâsiminde gelinlik giyilebilir mi? Gelinlik tesettüre aykırı düşer mi?”

Müslüman kadının nasıl örtüneceği, nâmahrem erkeklerin yanına veya sokağa çıktığı zaman nasıl bir örtü takınabileceği Kur’ân-ı Kerim’de açıkça bildirildiği gibi; hadis-i şeriflerde, Sahabî hanımların tatbikatlarında belirtilmiş, gösterilmiştir. Bilineni bir tekrardan öte, bir tespit bakımından bu meâldeki âyetlerin meâlini verelim:

“Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve mü’-minlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Bununla beraber Allah bağışlar ve merhamet eder.” 1

Bu âyetle birlikte, “İslâm’dan önceki Câhiliye kadınlarının yaptığı gibi süslerinizi göstererek ve görünmek için dışarı çıkmayın.” 2

Nûr Sûresinin 31. âyet-i kerimesindeki, “kendiliklerinden görünenleri müstesnâ, süslerini açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerinden iyice bağlasınlar” ifadeleri mü’min kadınların nasıl giyineceklerinin birer ölçüsüdür.

İlk âyette geçen “cilbab” kelimesini, müfessirler, vücudu baştan aşağı örten çarşaf, ferâce gibi dış kisve, elbisenin üzerinden giyilen dış kıyafet olarak açıklarlar.

Bu ifadelere göre, âyet-i kerimede anlatıldığı gibi, mü’min kadınların dışarı çıkarken, nâmahrem erkeklere görünürken, onların yanında bulunurken, ev içinde giymiş oldukları elbiseden başka onun üzerine giyebilecek ayrı bir örtüyü de üzerlerine almaları, giyinmeleri gerekmektedir.

Dikkat edileceği gibi, Ahzap Sûresinin 59. âyetinde kadınların mahrem yerlerini örten elbisenin dışında bir de sokağa çıkarken ayrıca giyecekleri bir örtünün giyilmesinin gerektiği ifade edilmektedir. Gerçek mânâda tesettür ancak bu şekilde mümkün olmaktadır. Yoksa, ev içinde kadının mahremleri arasında giydiği elbise ile dışarı çıkması, Kur’ân’ın istediği şekilde bir tesettürün yapılmamış olduğunu gösterir. Bu örtünün adı çarşaf, ferâce, pardesü, manto... ne olursa olsun, esas olan bedeni bütünüyle örten bir dış örtü olmasıdır.

Zaten Sahabî hanımların, âyet iner inmez nasıl örtündükleri de bu şekle müşahhas bir misal olmaktadır. Ezvâc-ı Tâhirattan Ümmü Seleme Hazretleri, bu âyet nâzil olduktan sonra Ensar kadınlarının üzerlerine siyah örtüler alarak başları üzerinde kuşlar varmışçasına tam bir edeb ve sekinet içinde dışarı çıktıklarını söylemektedir.

Âyet-i kerimenin sonunda “Allah bağışlar ve merhamet eder” denmektedir. Bu bağışlama, kadınların bu âyet inmeden önceki Câhiliye âdeti üzerine giyiniş şekline şâmil olmaktadır.

Mü’min hanımların ince dokunmuş, altlarını belli edecek şekilde elbise giymeleri de tesettüre aykırı bir giyim şeklidir. Bir seferinde Beni Temim kabilesinden bir grup kadın Hz. Âişe’nin yanına gelirler. Üzerlerinde ince elbiseler vardır. Bu durumu gören Hz. Âişe, “Nur Suresine inanan mü’min bir kadın bu şekilde giyinemez” diye hatırlatmada bulunur.

Hazret-i Âişe, mü’min kadınların, yabancı erkekleri dikkatini çekecek bir elbise ile görünmemelerini istemiş, onları ikaz etmiş, Nur ve Ahzâb sûrelerinde târif ve emredildiği şekilde giyinmelerini hatırlatmıştır.

Bu izahlardan sonra meseleyi gelinlik giymeye getirmek istiyoruz. Herkesin bildiği gibi gelinlik; manto, elbise, pardesü gibi içeride ve dışarıda giyilen mutad kıyafetlerden değildir. Belli bir zamanda giyilmek üzere hususî olarak hazırlanmış bir kıyafettir. Maksadı gelini daha câzip hale getirmektir.

Gelinin vücut hatlarını örtmeyecek kadar şeffaf, başı, kolları ve diğer nâmahrem yerleri örtmeyecek ölçüde dikilmiş gelinliklerin tesettüre riayet etmeyi isteyen kimselerce giyilemeyeceği ve tesettür yerine geçmeyeceği âşikârdır. Kadınların ve erkeklerin karışık olarak bulundukları nikâh memurluklarında ve düğün merasimlerinde bu tarz gelinliklerin şer’an giyilemeyeceği mâlumdur.

Ancak böyle gelinliklerin sırf hanımlar arasında yapılan merasimlerde, erkeklerin bulunmaması şartıyla giyilmesi câiz olabilir. Buna rağmen bu meselede hassas olan kimselerin böylesine tesettür ölçüsünden uzak gelinlikleri giymedikleri şüphesizdir.

Son zamanlarda memnuniyet verici bir gelişmeye şâhit oluyoruz. Biraz pahalı ve masraflı olmakla birlikte hem gelinlik giymek, hem de tesettüre riayet etmek isteyenlerin el, yüz gibi uzuvlar dışındaki yerlerini örterek tesettürü yerine getiren husûsî gelinlikler giydikleri görülmektedir. Gelinlik giymekte arzulu olanlar ancak böylesine tesettürü yerine getiren gelinlikler giymek şartıyla nikâh memurluklarına gidebilir ve dışarı çıkabilirler.

Dipnotlar

1- (el-Ahzâb Suresi, 59)

2- Ahzab Suresi 33

Kaynak

Çağın Getirdiği Sorular- Mehmed Paksu- Nesil Yayınları

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

efrhat kaya, 2010-03-02 03:48:50

çok net cevaplar var Allah razı olsun

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

İLAHİ HUZURDA..

İLAHİ HUZURDA..

Soru: “Ve onların hepsi de kıyamet günü O’nun huzuruna tek başına gelecektir.”(Meryem, 1

Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç bir ortak koşmasın.

Kehf, 110

GÜNÜN HADİSİ

Her kim, inanarak ve karşılığını yalnız Allahtan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."

Buhârî

TARİHTE BU HAFTA

*Yıldız Sarayı'nın İttihatçılar'ca Yağma Edilmesi(29 Nisan 1909) *Gazneli Mahmud'un Vefatı(30 Nisan 1030) *Yıldırım Bâyezid Tarafından Manisa'nın Fethi(1 Mayıs 1390) *Fatih Sultan Mehmed Hân'ın Vefatı(3 Mayıs 1481) *Eyüp Sultan Hazretleri(r.a.) Vefât E

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI