Soru–7: Mucize ile sihir arasındaki fark nedir?

Cevap: Sihir ilk başta olağanüstü görünen, ancak karşı konulması mümkün olan bir durumdur. Çünkü sihir yapmak bazı sebeplere bağlıdır. Kim ki bunları bilip yaparsa, sihir onun elinde gerçekleşir. Sihrin bize farklı gelmesinin nedeni, onun gerçekleştiren sebepleri bilemeyişimizdendir.

Mucize ise gerçekten olağanüstü olup insanları aciz bırakan bir durumdur. Ölüyü diriltmek, asayı yılana çevirmek gibi Peygamberlere ait mucizeleri hiçbir sihirbaz gerçekleştiremez.

Bundan dolayıdır ki Musa(AS)’ın asası gerçekten yılan olup Firavunun sihirbazlarının asa ve iplerini yuttuğunda, onlar hemen iman ediverdiler. Çünkü bu durumun sihirle gerçekleşemeyeceğini biliyorlardı.

Ayrıca, sihir nefs-i emmareden(kötülüğü emreden nefis) kaynaklanan ve fitneye sebep olan bir durum iken, mucize nefs-i zekiyye(temizlenen nefis) den kaynaklanan, iyilik ve doğruluğa sebep olan bir durumdur.

Soru: 8: Mucize ile keramet arasındaki fark nedir?

Cevap: Keramet; Velinin elinde gerçekleşen ve Peygamberlik iddiası ile beraber olmayan, olağanüstü bir durumdur. Mucize ise Peygamberlik iddiası olan kişide gerçekleşir.

Veli; Allahu Teala’nın zat ve sıfatlarının çok iyi bilen, ibadetlere özen gösteren, günah ve kötülüklerden uzak duran, lezzet ve şehvetlere yüz çeviren Allah dostudur. Kerametin elinde gerçekleşmesi Rabbi tarafından kendisine bir ikram olup, onun kabul gördüğüne ve Cenab-ı Hakka yakın olduğuna işarettir.

Velinin kerameti, ümmeti olduğu Peygamberin mucizesi sayılır. Çünkü veli, onun peygamberliğini ikrar etmeden ve o peygamberin emrine son derece boyun eğmeden o mertebeye gelemez. Bir kimse peygambere tâbi olmadan veli olduğunu iddia ediyorsa onun elinde gerçekleşen keramet olmadığı gibi, O Rahman’ın dostu da olamaz. Aksine o şeytanın avenesi ve bir Allah düşmanıdır.

Ayet-i Kerime bu konuya dikkat çekmekte; Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve merhamet edicidir. De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez. " (Al-i İmran: 31-32)