Soru: İbadet yapan, takva üzere yetişmiş, ömrünün ikinci devresine erişmiş ve yirmi beş yaşına girmiş bir delikanlıyım. Ve ben ibadetlerini yerine getiren ve bazen takvada eksiklikleri bulunan bir arkadaş ile tanıştım. Bu arkadaş da beni namaz kılmayan başka arkadaşlarla tanıştırdı. Biz bazen onlarla birlikte dolaşmak zorunda kalıyoruz. Kahvehanelerde ve gazinolarda beraber geçirdiğimiz vakitler hiç de azımsanacak kadar değil. Sizden hiçbir şeyimi gizlemiyorum. Hiç istemediğim halde onların ahlak ve adetlerin bir şeyler almaya başladım. Biz yola oturuyor, önümüzden gelip geçen açık saçık kızlara beraberce bakmak zorunda kalıyoruz. Bazen de o arkadaşım uygunsuz laflar atıyor. Onu bundan vazgeçirmek istediğimizde o bize acı ve kırıcı sözlerle karşılık veriyor. Gazinoda onlarla beraber oturmaktan çok sıkıldım. Bu arkadaşlarla beraber izlemem gereken en doğru yol ve bunlarla beraber olmaktan nasıl kurtulabileceğim hakkında irşada bulunmanızı rica ediyorum.

Cevap: Kötülerle arkadaş olmayı yasaklayan birçok hadis-i şerif vardır. Birisi de şu hadistir: “İyi arkadaş ile kötü dostun misali: Misk satan kimse ile,(ateş üfleyip saçan) demirci körüğü gibidir. Misk satan seni ondan mahrum bırakmaz. Ya onu satın alırsın yahut onun güzel kokusundan faydalanırsın. Fakat demirci körüğü ya bedenini veya elbiseni yakar, yahut onun pis ve ağır kokusuna katlanmak zorunda kalırsın.”

Fakat nefsin kusurlarından birisi şudur ki; nefis iyi ve dürüst insanların sohbetinden uzak kalmayı istediği gibi, kötü ve ahlaken bozuk olanlarla dost olmayı da ister.

Enîsü'l-Munkatıîn sahibi bir hadis naklediyor. Hadisi meali şöyle: “Gaflet ve isyan içinde bulunanlarla bir saatlik sohbetin dine verdiği zarar, koyun sürüsünün içine giren kurdun verdiği zarardan daha tehlikelidir.”

Günahlardan çekinmeyenler ile arkadaşlık yapan bir müminin durumu, kurtların koyun sürüsüne saldırıp ta hepsini telef etmesi gibidir. Yani kutlar nasıl koyunları kapıyorsa şeytan da onun dinini kapar götürür.

Onun için dinine bağlı olan bir kimsenin tetikte bulunması, dinin emirlerini çiğneyen ve günahtan çekinmeyenlerle arkadaşlık yapmaması, onlarla konuşmaktan ve oturdukları yerlere gitmekten uzak kalması gerekir.

Gelip geçen açık saçık kadınlara bakmak gibi rahatlıkla haramlara girme yerleri olan kahvehanelerde ve gazinolarda oturmaktan sakınmak gerekir. Çünkü günahlardan sakınmak vaciptir. Bu gibi yerlerde oturmak insanı haramlara sokar, aynı zamanda o gibi kadınlara bakmaya da sevk eder. “Vacibin ancak kendisi ile tamam olduğu her şeyi yapmak ta vaciptir.”diyen fıkıh kaidesine uyarak, insanı harama sürükleyen bu gibi yerlerde oturmamak da vaciptir. Çünkü günahlardan kaçınmak başka türlü değil bu gibi yerleri terk etmekle tamam olmaktadır.