HİKMET DAMLALARI–3

Kırkıncı Hocamızdan Hikmet Damlaları'nın üçüncü kısmını sunuyoruz..


Yusuf HAS

yusufhas@mynet.com

2006-11-27 19:16:41

· Fırtına zahiren çok hızlıdır, geldiği yeri kırar, döker. Güneş ışığı ise zahiren sessizdir. Fakat çok hızlı hareket eder, koşar, okşar, çok işler yapar. Bizim hizmetimiz de güneş ışığı gibidir.

· Risale-i Nur, mevzuları ile insan gibi bir bütündür. Siyasi, içtimai, iktisadi görüşlerde göz kulak vs. mesabesindedir. İnsanı eksik bırakmamalı, her hareketi neşredilmelidir.

· Yüzme bilmeyen bir kişi kendini denize atsa ya zor kurtulur, ya da boğulur. İman hizmeti de böyledir. Belli düsturları vardır. Onda yüzmek için çok araştırmalı, çok okumalı ve çok egzersiz yapmalıdır.

· Bediüzzaman bu asırdaki insanları irşad ettiği için bu zamandaki siyaset ve hayat-ı içtimaiye meselelerine temas etmesi gayet tabiidir. Sonra Risale-i Nur’un metoduyla insanın derisi gibi, trenin rayı gibi aynı cinstendir. Raysız tren, ciltsiz insan düşünülemediği gibi metotsuz hizmet de düşünülemez. Mesela Lahika mektupları başında “Risale-i Nur Külliyatından” ibaresi var. Demek onlar da nurdan ve nuranidirler. Aynı kaynak ve aynı cinstendirler. Nitekim “Kalbe ihtar edilen bir mesele” “Ruhani bir mecliste mukadderat-ı İslam’ı anlattım” gibi ifadeler metodun da ilham mahsulü olduğunu gösteriyor. Hülasa ilaç reçetesiz verilmez.

· Kansızlıktan ölmek üzere olan bir hasta için nasıl ki kan veren var, imdadına koşuluyor ise, tabir caiz ise, bizler de manada ölecek olanlara kan vermek için koşmalıyız. Çünkü insan madde ve manadan mürekkeptir. Kan merkezlerinin varlığı yerindeyse, topluma manada kanını veren merkezlerin varlığı da normal sayılmalıdır. Birisi beş on yıllık bir hayatı kurtarmasına bedel öbürleri ise ebedi bir ölümden insanı kurtaracaklar. Toplumda mezar-ı müteharrik(hareket eden mezarlar)lerin varlığı bunlara olan ihtiyacı ortaya koyar.

· Düz yollardan gidince değil de, virajlı ve zahmetli yollardan gidilince elimize altın geçse, her şeye rağmen virajlı yoldan gitmeyi tercih ederiz, zahmetlere katlanırız. Risale-i Nur’u anlamak için de virajlı ve zahmetli yollara katlanmamız lazımdır.

· Yüzme çok tekrar ile öğrenilir. Bizim dersimiz de Kur’an’ın bu asırda bir tefsiri olan Risale-i Nur’dur. Onda yüzmek için çok tekrar etmek lazımdır.

· Türkiye’de gençler, mektep bitince dava adamlığı cihetiyle kendini emekliye ayrılmış addediyorlar. Hâlbuki insanın esas faydalı devresi, maceraperest hissiyatın akla hâkim olan gençlikten sonradır. Ashab-ı Suffa kolej gibi, önce yetişmişler, sonra mürşid olarak çıkmışlar. Bizler de fakülteyi bitirinceye kadar dolup sonra boşalma durumundadır.

· Şirket-i Maneviye’nin azim neticesinden herkes hissedar olur doğru, ama intisabının derecesinde. Elektriğin voltajı çok çok yüksek ama kablo ve ampulün durumu müsait olmayıp, kapasitesi dar olsa tam istifade edemez. Ayna tam parlak olmazsa güneş nasıl tam aksetsin? Herkes günah tozlarını silerek, ampulün kablosunun kapasitesini artırarak şirkete hissedar olmaya çalışmalı. Mahsulât çok, kab dar ise ancak o kadar alır.

· Bediüzzaman hazretleri Haşir Risalesini kendi yazmış, 300 defa okumuş. “Her okuyuşumda imanım ziyadeleşiyor” diyor. Aynı tuğlalaları bitesiye üst üste koyarsak duvar örülür, ev olur, aynı yemekleri devamlı yersek vücut terakki eder.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Allah kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur.

Tâ Hâ, 8

GÜNÜN HADİSİ

"Şüphesiz Allah, verdiği nimetin eserini kulunun üzerinde görmek ister."

Tirmizî.

TARİHTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI