Cevaplar.Org

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-19

Emrini tutamadığında, yasağı çiğnediğinde veya isyana meylettiğin¬de Allah'ı hatırlayıp ürperendir mü'min. Allah'ı zikrederken ona layık te¬miz bir kalb ve tertemiz bir dil ve helalle beslenmiş bir tenle zikir yapa¬madığı için kalbi ürperendir mü'min


Mahmud ToptaÅŸ

.

2021-01-04 08:31:34

Enfal Suresi

*Emrini tutamadığında, yasağı çiğnediğinde veya isyana meylettiğin­de Allah'ı hatırlayıp ürperendir mü'min. Allah'ı zikrederken ona layık te­miz bir kalb ve tertemiz bir dil ve helalle beslenmiş bir tenle zikir yapa­madığı için kalbi ürperendir mü'min.

*Bakara suresinin üçüncü ayetinde açıklandığı gibi, imandan sonra namaz, namazdan sonra zekâtı da içine alan, "infak" gelmektedir. Ne zaman mü'min insan tarif edilse bu üç esas birbiri ardınca zikre­dilir.

*Ashabın büyüklüğü Allah Rasulünün kesin tavrını öğrendikten sonra tam teslim olup "sen denize dalarsan biz­de dalarız" demesindedir. Ashabın bu sözü deniz kenarında yaşayanlar için bir anlam ifade etmez. Ama çölde yaşayan ve babası ölürken yaptığı vasiyyetler arasında "topuğundan yukarıya çıkan suya dalma" sözüyle büyüyen bir çöl insanı bu sözü söylüyorsa, veremeyeceği hiçbir şeyin ol­madığını ifade eder. İşte bizim efendilerimiz diye sevdiğimiz yıldızlarımız bunlar. Onlar sermayeden vazgeçip orduyla, silahla karşılaşmayı istediler ve başardılar.

*Günümüz Müslümanlarından ben kırk senedir. "Önce para, para, pa­ra, para" diyenleri görüyorum. Birçoğu para yolunda parelendi. Birçoğu parçalandı. Kâfirlerle içli dışlı oldu. İçerde ve dışarda kâfirlerle büyük ti­cari ilişkilerde bulundu ve eski dostlarından uzaklaştılar. Önce kâfirlerle hesaplaşmayı seçenleri de, göz göre göre kendilerini tehlikeye atmakla suçladı..

*Ziraatta hiç ilgilenmeyen, nasırlı ellerin ürettiğini sömürerek geçinen bir kısım imansız gâvurlar: "sulama sistemini kurduktan sonra niçin Al­lah'a tevekkül edecekmişim" deyiverir. Yandaşları tarafından da alkış ala­bilir. Ancak hiçbir çiftçi buna katılmaz. Önce Müslüman çiftçi tevekkülün sevap kazandıracağını bilir ve tevekkül eder. Sonra Allah dilemezse bir damla yağmur yağdırmaz. Yeraltı suları çekilir. Sulama aletleri işe yara­maz hale gelir ve mahsul kurur. Veya yağmuru fazla verir, mahsûl çürür veya dolu vurur.

Tevekkül eden mü'minle tevekküle inanmayan kâfir aynı işlemleri yapsalar, sonunda ikisininki de kurusa, çürüse veya dolu vursa, mü'min tevekkül sevabını aldığı için kazançlıdır. Ve de stres hastalığından uzak olur. Her ikisi de iyi mahsûl alsalar, mü'min fazladan olarak tevekkül se­vabı alır ki o dünyalara değer. Mehmet Akif merhum: Safahatında, Fatih Kürsüsünde şöyle der:

"Şeriatın ikidir en muazzam erkanı;

Kiminki öyle müezzeb değildir imanı;

Ayırmaz onları, bir addedip tevessül eder,

Açıkça söyleyelim: Azm eder, tevekkül eder"

 *"Bana ne", "Beni sokmayan yılan bin yaşasın" "Her koyun kendi ba­cağından asılır" sözlerine değer vermeyin. Siz ayete iman ediyorsunuz. Ayette de, zalimler yüzünde bir belâ gelirse yalnız zalimlere gelmeyece­ğini, zalim olmayanlarında helak olacağını haber veriyor.

Şoförün sarhoş olmasının zararı yolculara da olacağından, sarhoşken otobüs sürdürmüyorlar. Hâlbuki sürse, zararı altmış kişiye dokunur. Ama milyonlarca insanı devlet arabasına yükleyip götüren yönetici­ler ise, milyonlara zarar verirler. Eğer yolcular müdahale etmezlerse "ya­pan kendine yapar" derlerse, devlet arabası ahlaken, iktisaden, siyaseten çökerse, altında millet kalır.

 *İslam güçlü iken bütün Firavunlar Musa kesilir. Ancak küfürle iman çarpışması anında ateşte, altınla bakırın ayrıştığı gibi münafıklar kâfirlerin yanında yer alırlar. Üst üste binmiş inek pisliği gibi bir topluluk oluş­tururlar.

 *Günümüzde, düşmanların birbirlerine destek verdiklerini görüp de onlardan korkmayın. 1974 yılında Amerika Yunanistan'a "seni destekle­yeceğim Kıbrıs'ı işgal et" demişti. Harb kızışınca, Akdeniz'in sıcak sula­rında gemilerinden seyretmekten başka bir şey yapamadı. Kendi çıkarla­rının zedeleneceğini gördü ve kaçtı.

 Tevbe Suresi

*Hangi yetkili batıdan gelip te üçüncü dünya ülkelerini ziyaret etmişse, mutlaka orada bir fitne, fesat var, bir çatışma başlıyor, orada bir kargaşa başlıyor ve ihtilal ve inkılaplar olu­yor o ülkede. Binlerce insanın kanı ve gözyaşı birbirine karışıyor, yani Malta'da toplandılar, Afganistan'ı işgal etti, sonra İngiltere'de toplandılar Saddam'ı İran'a vurdurdular, ondan sonra petrol meselesini çıkardılar. Da­ha dünyanın çeşitli yerlerinde neler oluyor da, bize hani konumuz olma­dığından, ilgimiz olmadığından dolayı duyurulmuyor. Afrika'nın ortası da zaten dünyaya kapalı, Allah'a açık. Her gün beş altı tane Filistinli öldürü­lüyor kılımız kıpırdamıyor da, çocuğun birinin kolu yaralanmış İsrail'de veya kuş ölmüş, televizyonda ayağa kalkıyor.

*Hacca gittiğimde, Riyad üniversitesinde öğrencilerin kaldığı yurtta iki gece kaldım. Talebeden biri "yıllarca bizi sömürmüşsünüz" diyor. "Oğlum" dedim, "Suud petrolü bulalı ne kadar oldu? Yakın. Yani Osmanlı­dan ayrıldıktan sonra, İngilizlerin emriyle, Osmanlıdan ayrıldıktan sonra petrol buralarda bulundu ve işlemeye başlandı değil mi?" "Evet." "Yani biz petrolünüzü sömürmedik, sizi sömürmedik. Petrolünüzü Amerika ile İn­giltere sömürüyor şu anda" "evet." Peki, daha önce biz ne götürmüşüz, kum mu götürmüşüz? Yani Süleymaniye'yi yapmak için çölden kum mu götür­müşüz? Ne vardı ki?" Çocuk dura kaldı, hakikaten ne vardı ki? Hiç dü­şünme fırsatı vermiyor ki İngiliz yönetimi veya Amerikan yönetimi oradaki insanlara. "Sömürmüşler sizi" diyor, o kadar.

*Şeytan olmasaydı diyorlar, şeytan olmasaydı ne olurdu? Âdemoğlu uyurdu. Şeytan olmamış olsaydı hayatta mücadele diye bir şey olmazdı. Kırlangıç kuşuna demişler ki "niye böyle uçarken zik zaklı uçuyorsun." "Ben belanın bir altından, bir üstünden uçarım" demiş. Yani eğer atmaca korkusu olmamış olsaydı, Kırlangıç hantal bir kuş olurdu. Uçamazdı, faz­la uçma kabiliyeti gelişmezdi. Onun içindir ki onun böyle cevval uçması atmaca korkusundandır. Onun için biz de kâfir korkusundan değil, dini­mizi kaybetme korkusundan, dinimize her geçen gün biraz daha sarılıyo­ruz.

*Mısır'ın ünlü ediplerinden Mustafa Lütfü adında bir zatın harp hutbe­si vardır. Libya'da, İtalyanlara karşı mücadele edenlere diyor ki: "Eğer Arslanlar gibi savaş meydanında çarpışmadan kaçarsanız, düşmanlarınız cephedekileri öldürdükten sonra gelip ellerinizdeki kazmalarla mezarla­rınızı kazdırıp, canlı canlı sizi toprağa gömerler" diyor. Onun için kaç­mak çıkar yol değil…

-devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.

Hacc Suresi:28

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İçinde Allah'ın anıldığı ev ile içinde Allah'ın anılmadığı ev diri ile ölüye benzer.

Müslim

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI