Cevaplar.Org

KUR'AN'DAKÄ° TEKRARLARIN HÄ°KMETÄ°

Bazı âlimlere göre, Kur'an'da özellikle peygamberlere ait kıssaların tekrarlanmasının üç hikmeti vardır: Birincisi: Bir yerde bir bölümü zikredilen kıssanın diğer bölümü başka bir yerde zikredilmiştir. Bu, dış görünümü itibarıyla bir tekrar gibi görünür.


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2017-12-15 19:14:19

Bazı âlimlere göre, Kur'an'da özellikle peygamberlere ait kıssaların tekrarlanmasının üç hikmeti vardır:

Birincisi: Bir yerde bir bölümü zikredilen kıssanın diğer bölümü başka bir yerde zikredilmiştir. Bu, dış görünümü itibarıyla bir tekrar gibi görünür.

İkincisi: Kur'an, fesahat ve belâgatını göstermek için bir yerde uzunca anlattığı bir kıssayı, başka yerde çok veciz bir ifadeyle anlatır.

Üçüncüsü: Kıssaların zikredilmelerinde nübüvvetin, özellikle Hz. Muhammed'in (a.s.m.) nübüvvetinin, Allah'ın varlığı ve birliğinin ispatı, Allah'ın zalimleri cezalandırmaya kadir olduğunun ders verilmesi, eski münkirlerin başına gelen kötü akıbete dikkat çekilerek yeni inkârcıların uyarılması gibi değişik maksatlar vardır. Her bir yerde hikmete münasip bir tarzda adı geçen hususlardan birini veya birkaçını ders vermek için kıssanın tekrarı söz konusudur.(1)

Bu tekrarların hikmeti şöyle de düşünülebilir:

a) Kur'an'ın irşat maksadıyla yaptığı tekrarlar, muhatapların kalbine gerçekleri güzelce yerleştirmek içindir. Bu tekrarlar muhatapların öğrenme ihtiyaçları nazara alınarak yapıldığı için usanç değil, lezzet verir.

b) Kur'an, kalplere gıdadır, ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı lezzeti artırdığı gibi, manevî gıdanın tekrarı da insanların ruhî lezzetlerini artırır.

c) İnsan maddî hayatında her an havaya, her vakit suya, her zaman ve her gün gıdaya, her hafta ışığa muhtaçtır. Bunların tekerrürü, haddizatında tekrar olmayıp, tekerrür eden ihtiyaçların giderilmesi içindir.

İşte, Kur'an'da tekrarlanan hususlar da bunlar gibidir. Bazılarına insan her an muhtaçtır-"Hüvellah" gibi... Çünkü bununla manen nefes alınır. Bunun gibi "Bismillah" da hava-i nesimi gibi kalbi ve ruhu tatmin ettiği, ona her an ihtiyaç duyduğu için çokça tekrarlanmıştır.(2)

d) Kıssa-i Musa gibi bazı cüz'î hadiselerin tekrarı, o hadisenin büyük bir düsturu ihtiva ettiğine işarettir. Hülâsa: Kur'an, hem bir zikir, fikir ve hikmet kitabıdır; nem bir ilim, hakikat ve şeriat kitabıdır; hem de akıl ve gönüllere şifa, müminlere hidayet ve rahmettir.(3)

e) "Kur'an'da sarihan ve zımnen ve işareten olmak üzere, ahiret ve tevhidi ve beşerin mükâfat ve mücazatını binler defa nazara verip ispat etmenin; her surede, her sahifede ve her makamda ders vermenin hikmeti nedir?" şeklindeki soruya Bediüzzaman şöyle cevap vermektedir:

"Büyük emaneti ve hilâfet görevini omuzlayan insanoğ¬lunun şekavet ve saadetini netice verecek olan imtihanında en önemli meselelerini ona ders vermek, hadsiz şüpheleri izale etmek, inatları ve dehşetli inkârları kırmak, diğer taraftan ölümün bir hiçlik, bir idam, bir dipsiz kuyu olmadığını, aksine bir terhis tezkeresi olup Cennet gibi bir mükâfat yerinin ilk kapısı olduğunu ispat etmek cihetiyle Kur'an, binler defa değil, milyonlar defa o meseleleri tekrar edip gözler önüne serse yine israf sayılmaz.(4)

Bediüzzaman Said Nursî, "Mesnevî-i Nuriye" adlı ese¬rinin bir yerinde, Kur'an'da yapılan tekrarları onun icazının bir başka parıltısı olarak değerlendirmiş ve bunu altı madde hâlinde açıklamıştır. Bunlardan bir kısmı yukarı¬daki hususlara benzerlik içerisinde olmakla beraber, farklı yönleri de bulunduğu için çok kısa ve özet hâlinde arz edilmesinde fayda vardır:

Birinci nokta: Kur'an bir zikir, bir dua ve bir davet kitabı olduğundan surelerinde meydana gelen tekrarlar, belâgatça ayn-ı isabet ve ayn-ı hikmettir.

İkinci nokta: Kur'an her kesimden insana hitap ettiği için, zeki olsun, gabi olsun, takva sahibi olsun, hepsinin bu ilâhî eczahaneden ilâç almaya hakları vardır. Hâlbuki Kur'an'ın tamamını okumak herkese müyesser olmaz. İşte, Kur'an, lüzumlu olan maksatları ve hüccetleri özellikle uzun surelerde tekrar etmiştir ki her bir sure bir nevi Kur'an olsun ve onları okuyan, bütün Kur'an'ı okumuş gibi sayılsın. Kur'an'da defalarca tekrarlanan "Şüphesiz, Biz, Kur'an'ı zikir için kolaylaştırdık."(5) ayeti bu gerçeğe işaret etmektedir.

Üçüncü nokta: İnsanın hava, gıda, ışık ve su gibi maddî ihtiyaçları farklılık gösterdiği gibi, manevî ihtiyaçları da farklıdır. Meselâ: Her an "Allah" kelimesine, her vakit "Besmele"ye, her saat "Kelime-i Tevhit"e ihtiyaç vardır. İşte, Kur'an'ın tekrarları, bu ihtiyacın tekrarından ileri gelmektedir.

Dördüncü nokta: Kur'an'ın, yeni bir dinin müessisi olması haysiyetiyle vazettiği prensipleri fert ve toplumun zihinlerine iyice yerleştirmek için yaptığı tekrarlar ayn-ı hikmettir.

Beşinci nokta: Kur'an'ın, doğruluğunun tasdik edilmesini istediği pek çok ince hakikat vardır. Bu hakikatlerin tam anlaşılabilmesi için değişik yerlerde değişik üslûpla tekrarlanması gereklidir.

Altıncı nokta: Bilindiği gibi, her ayet için bir zahir, bir bâtın, bir had ve bir muttala' vardır. Ve her bir kıssa için çok vecihler, hükümler, faydalar, maslahatlar bulunmaktadır. Buna göre, muayyen bir ayet, belli birtakım münasebetler ve faydalar için birçok değişik yerde zikredilebilir. Bu itibarla, zahiren tekrar görünse bile hakikatte tekrar değildir.(6)

Dipnotlar

1-bk. İbn Cüzeyy, 6.

2-bk. Nursî, Mesnevî, s. 116; Sözler, s. 475-484.

3-bk. Nursî, Mesnevî, a.g.y.

4-bk. Nursî, Şualar, s. 209-211.

5-el-Kamer, 54/17, 22, 32, 40.

6-bk. Nursî, Mesnevî, s. 220-221. Tekrarların hikmeti ve diğer misaller için bk. Nursî, Lema'at, s. 593-97; Mesnevî, s. 218-219; Lem'alar, s. 71; Şualar, s. 201-2

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Üstünlük ve şeref ancak Allah'ın, Peygamberinin ve mü'minlerindir.

Münâfikûn, 8

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

BUHARİ, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI