Cevaplar.Org

HADÄ°SLERDE NAMAZ

İslam dini beş temel üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (a.s)in O'nun elçisi olduğuna şahadet etmek, Namazı dosdoğru kılmak, Zekâtı vermek, Haccı yapmak ve Ramazan orucunu tutmak.


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2016-10-03 11:17:10

NAMAZIN DİNDEKİ KIYMETİNE İŞARET EDEN BİRKAÇ HADİS-İ ŞERİF:

Namaz İslam'ın Temel Esaslarındandır

"İslam dini beş temel üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed (a.s)in O'nun elçisi olduğuna şahadet etmek, Namazı dosdoğru kılmak, Zekâtı vermek, Haccı yapmak ve Ramazan orucunu tutmak."(1)

Dikkat edilirse, bu hadis-i şerifte de, dinin üzerinde kurulduğu temel esaslardan söz edilirken, iman esaslarını temsil eden kelime-i şahadetten sonra, ikinci sırada namaza yer verilmiştir. Daha önce ayetlerde de bu nokta ön plana çıkarılmış olduğunu görmüştük. Demek ki, Kitap ve Sünnetin ittifakıyla namaz kılmak, imandan sonra bir Müslüman'ın yapması gereken en önemli ve öncelikli görevidir.

Namaz Allah'a Yaklaştırır

"Kulun, Rabbine en yakın olduğu an, secdede bulunduğu andır."(2)

Çünkü secde, her bir rekât namazın son durağı olmakla, bu manevî miracın bir "Sidretü'l-Münteha"sı hükmündedir. Namaz bu makamda farz kılınmıştır. Allah'ın cemalinin en yakın tecellisi burada müşahede edilmiştir. Secdeye varan bir kimse de bu manevî "Sidretü'l-Münteha" makamında Rabbine en yakın olduğu bir konumdadır.

Ne mutlu secdeleri çoğaltarak miraca yükselen, aradaki mesafeyi azaltarak "Sidretü'l-Münteha"ya çıkan ve Rabbine yakın olmayı başaranlara!

Mahşerde İlk Açılan Dosya: Namaz

"İnsanların kıyamet günü, amellerinden ilk sorguya çekilecekleri şey namazdır. Eğer namaz(dosyası) iyi/düzgün çıkarsa kurtulur ve umduğuna kavuşur. Yok, eğer bu dosya noksan/kötü, bozuk çıkarsa zarara girer, hüsrana uğrar. Eğer –Namaz dosyası iyi olmakla beraber- farz namazlarından biraz eksik varsa, o zaman Aziz ve Celîl olan Rab: 'Bakın, kulumun nafile namazı varsa; farz namazlardan eksik kalan kısmı onunla tamamlanmış olsun' buyurur. Sonra diğer amelleri de bu şekilde hesaba çekilir."(3)

Diğer bir rivayette namaz kılan kimselerin affa mazhar olma ihtimallerinin çok kuvvetli olduğu bildirilmiştir. Ebu Davud'un rivayet ettiği ilgili hadisin özeti şöyledir:

"Allahü Teâlâ beş vakit namazı farz kıldı. Eksiksiz eda edeni Cennete koyacağına söz verdi. Namaz kılmayana verilmiş bir sözü yoktur, böyle kimseye dilerse azap eder, dilerse Cennete koyar"(4)

Namaz Kılmak En Hayırlı Ameldir

"Amellerin en hayırlısı, vaktinde kılınan namazdır, sonra ana-babaya karşı iyi davranmaktır, sonra da Allah yolunda cihat etmektir."(5)

Bu hadis-i şerifte, namaz, ana-babaya saygı ve Allah yolunda cihat konuları peş peşe sıralanmıştır. Bundan anlaşılıyor ki, namaz kılarak Allah'a karşı saygılı olmayı öğrenen kimseler, anne- babasına karşı saygılı olmayı da öğrenecekler. Çünkü namaz Allah'ın emri olduğu gibi, anne-babaya saygılı olmak da onun emridir. Üstelik anne-babanın yaratılışında, evlatlarına karşı hayatlarını feda eder derecede ve hiçbir karşılık beklemeden fedakârlık yapma duygusu kodlandığı gibi, evlatların da vicdanlarına, anne-babaya karşı saygı, sevgi, şefkat ve merhamet mekanizmaları yerleştirilmiştir. Üçüncü sırada Allah yolunda cihat etmek gelir. Yani her türlü iyiliği kazanmak ve kötülükten sakınmak için maddi ve manevî cehd-ü gayret göstermek ve bunları Allah'ın rızasını kazanmak için yapmak, ancak tevhit inancının gereği olan imandan ve kulluğun zirvesi olan namazdan sonra, gerçek manada sahnede yerini alabilir.

Namaz Dinin DireÄŸidir

Hadis-i şerifte "Namaz dinin direği"(6) olarak tanıtılmıştır.

Gerçekten dinin direği namazdır. Namazın direği de huşudur. Huşu ise, Allah'ın huzurunda olduğunu düşünerek namaz kılmaktır. Huşu takvanın eseridir. Takva ise, "Allah katında sizin en hayırlınız en çok takva sahibi olanınızdır"(7) mealindeki ayette belirtildiği üzere, kişinin değerini gösteren bir tezkiye belgesidir.

Namaz, İslam çadırının orta direğidir. Orta direk yıkıldıktan sonra, diğer köşeleri yere bağlayan kazıkların veya küçük direklerin çadırı ayakta tutmaları imkânsızdır.

Namaz Temizleyen Irmaktır

Hz. Ebu Hüreyre(r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurdu:

"Birinizin evinin kapısında (bir rivayette: avlusunda akan) bir nehir bulunsa da bunun içinde günde beş kere yıkansa, bedeninde hiç kir kalır mı?" Oradakiler:'Hiçbir şey kalmaz' dediler.. Bunun üzerine, Hz. Peygamber (a.s.) buyurdu ki : "İşte namaz da böyledir, suyun kiri giderdiği gibi, o da günahları giderir."(8)

İki sistemle çalışan insanoğlunun cismanî tarafı –maddî kirlerle-kirlendiği gibi, ruhânî tarafı da –manevî kirlerle- kirlenir. Hem ruhu hem beden ve elbiseleriyle namaz kılan kimse, bu her iki kirlerden de temizlenmektedir.

En fazla dışarıyla temas halinde olan el, kol, yüz, baş, ayak abdestle temizleniyor. Temiz elbiselere giyiliyor. Sonra tevbe-istiğfarla manevî kirlerden temizlik ameliyesine giriliyor. Namazda olan kişi, sözlü, fiilî ve fikrî planda, her şeyden önce kirlerin en büyüğü olan şirkten, enaniyetten, gururdan, temizlenmiş olur.

Böylece namaz ırmağında günde beş defa yıkanan insanlar, hem maddî yapılarıyla, hem de manevî yapılarıyla temizlenmiş oluyorlar. Yeter ki bu ırmağın kenarlarında gafil, gafil dolaşıp durmasınlar; ırmağa dalmadan önce fikir, akıl, gönül, vicdan hatta hayal kanatlarıyla gereken yüzmeyi öğrensinler ve böylece marifetullah denizinde olabildiğince yüzsünler.

Hiç şüphe yok ki; manevî, ruhî, aklî, vicdanî yönden bir moral-değer garantisi ve cennetin bir anahtarı hükmünde olan namaz ibadetini yerine getiren bir insanın halis bir niyetle dünyevî işleri de ibadet hükmüne geçer. Yeter ki cami içerisinde Allah'ın rızasını gözeten kulluk ahlakı, diğer sosyal hayatta da gösterilsin.

Mesela, günde sekiz saat aynı işte çalışan iki kişiden namaz ve ibadetini yapan kimse, normal maddi ücretini dünyada almakla beraber, cennet gibi ebedi bir saadeti de kazanmış olur. Allah'a karşı görevini yerine getirmeyen kimse ise, ibadet etmemekle fazla bir maddi kazancı elde edemeyeceği gibi, cennet gibi bir serveti kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır.

Şüphesiz dünya hayatımız için, biyolojik varlığımız için, nefsimizin gıdası olan ışık, hava, su, yemek ne kadar gerekli ise, aklı başında bir insan için, aklın ışığı, kalbin havası ve ruhun gıdası olan kulluk görevi, özellikle namaz ibadeti en az o kadar gereklidir.

Şimdi, bizi yoktan var eden, bin bir türlü nimetlerle bize ikramda bulunan, öldükten

sonra, kendisine karşı saygılı olanlara, ebedî cennet hayatını vaad eden, her gün değil, her an, her nefeste kendisine muhtaç olduğumuz bir veli-i nimetimiz, yaratıcımız, yegâne rabbimiz ve bütün kâinatın ezelî ve ebedî sultanı olan yüce Allah'a karşı günde beş defa (sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı vaktinde) tevbe edip yaptığımız kusurlarımızdan dolayı özür dilediğimiz halde, yine de isyanlarla ona karşı saygısızlığı devam ettirmek, hangi aklın, hangi kalbin, hangi vicdanın kaldırabileceği bir iştir!

İşte, bu maddi misal de bize, samimi olarak kılınan beş vakit namazın, insanı nasıl kötülükten koruyacağının ipuçlarını vermektedir.

Dipnotlar

1-Buhari, Ä°man, 2.

2-Müslim, Salat, 42.

3-Ebu Davud, Süleyman b. el-Eş'as el-Ezdî, Sünen, İst. 1401/1981. Salat, 145; Tirmizî, Salat, 188; Nesâî, Salat, 9.

4-Ebu Davud, Salat, 9.

5-Buharî, Tevhid, 48; Müslim, İman, 137-140.

6-Suyutî,Celaleddin Abdurrahman, el-Camiu's-Sağir, Daru İhyai'l-Kütübi'l-Arabiye, 1373/1954, II/83; Aclûnî, II/31.

7-Hucurat, 49/13.

8-Tirmizi, Emsal, 5.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

3, Kadir

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Size, takat getirebileceğiniz amel yaraşır. Siz (ibadet yapmaktan) usanmadıkça, Allah da (sevab vermekten) usanmaz. Allah'a en hoş gelen dini amel, kişinin devamlı olarak yaptığı ameldir"

Buhari, İman 32, Teheccüd 18

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI