Cevaplar.Org

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-85

*Bütün Peygamberlerin meslek ve meşreblerinin esası, Kur’an’ın tabiriyle اِنْ اَجْرِىَ اِلاَّ عَلَى اللّٰهِ tır. Peygamberler tebliğ vazifesinde insanlardan maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi hiçbir ücret istememişler. Ecir ve mükâfatlarını sadece Allah’tan istemişler. Çünkü din hulusiyettir, din saffettir, din samimiyettir. Onun içine para giremez, menfaat giremez, dünyevi mülahazaların hiçbirisi giremez. Girse, bulandırır. Girse, kudsiyetini karartır.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-09-22 08:47:58

Ders: Tarihçe-i Hayat, Kastamonu Hayatından Bir Mektup(s: 314)

İzah: Prof. Dr. Şener Dilek

*İzah edilen mektubun baş kısmı: Risale-i Nur dünya işlerine âlet olamaz, dünya işlerinde siper edilmez. Çünki, ehemmiyetli bir ibadet-i tefekküriye olduğu cihetle, dünyevî maksadlar kasden ondan istenilmez. İstenilse ihlâs kırılır, o ehemmiyetli ibadet şekli değişir. (Tarihçe-i Hayat (s: 314 )

*Bütün Peygamberlerin meslek ve meşreblerinin esası, Kur'an'ın tabiriyle 

اِنْ اَجْرِىَ اِلاَّ عَلَى اللّٰهِ tır.

Peygamberler tebliğ vazifesinde insanlardan maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi hiçbir ücret istememişler. Ecir ve mükâfatlarını sadece Allah'tan istemişler. Çünkü din hulusiyettir, din saffettir, din samimiyettir. Onun içine para giremez, menfaat giremez, dünyevi mülahazaların hiçbirisi giremez. Girse, bulandırır. Girse, kudsiyetini karartır.

*Peygamberin(aleyhissalatu vesselam) tebliği görevi Ümmet üzerine bir borçtur. İslam'ı tebliğ görevi kıyamete kadar devam etmesi gerekiyor. İslamiyeti temsil görevinin de kıyamete kadar devam etmesi gerekiyor. Bunun da yolu İslamiyet'e ait güzellikleri hayatımızda fiilen sergilemekten geçiyor. İslamiyet'e ait güzellikleri hayatımızda fiilen sergilediğimiz zaman da işin içerisine dünyaya medar hiçbir şeyin girmemesi lazım ki, kalplerde, gönüllerde masadak bulsun.

Şimdi düşünün, biz burada sohbet ediyoruz. Sohbetlerimizin çerçevesini biraz daha büyüttük diyelim, salon açtık, insanlar geldiler. Binlerce insan bu sohbeti dinliyor. Birçok insan bu sohbetlerden istifade ettiler. İki üç sene bu sohbetleri yaptık. Dördünce sene bütün bu insanları çağırdık. Elimi kaldırdım; "arkadaşlar, ben belediye başkanlığına adayım, haberiniz olsun" dersem, iş bitti demektir. İnsanlar "hımm şimdi anlaşıldı, demek ki bu adam üç seneden beri yatırım yapıyormuş" hımmm.. hımmm.. hımlar ne olur? Çoğalır. Sözün kudsiyeti uçar. Kalp ve gönüllerdeki tesiri silinir.

Onun için hizmetin esprisi; Allah için konuşmak, Allah için beyan, Allah için kelam, Allah için sohbet, ""Lillah, livechillah, lieclillah" Allah için işleyiniz, Allah için görüşünüz, Allah için çalışınız. Bu nokta fevkalade önemli.

*Sözün tesiri ihlâstadır. İhlâsa medar müessiriyetin de arkasında maddi, siyasi, afakî, içtimai, hatta manevi hiçbir menfaat beklememek geliyor. Üstad hazretleri ne diyor? "hizmetkârlığı, makamatlara tercih ediyorum"(Emirdağ Lahikası-1 s. 75 )

Onun için, hizmetin kudsiyetini çok iyi anlamak lazım. Bakın bazı peygamberler gelmiş ki hiçbir ümmeti yok. Bazılarının bir ümmeti var. Cenab-ı Hak ilm-i ezeliyesi ile o peygambere bir kişinin tabi olacağını biliyor. Bu ne demek? Burada çok ehemmiyetli bir mana var. Demek ki, Allah bir kişi kurtulsun diye bir peygamber göndermiş. Onun için, hidayetten büyük devlet yok, hidayetten büyük nimet yok, hidayetten büyük ihsan yok. Allah'ın en büyük ihsanı, en büyük ikramı, en büyük lutfu, hidayettir.

Eğer Allah bir kulunu severse ona padişahlık mı verir? Hayır. Bağ, bahçe, çift, çubuk mu? Hayır, hayır, hayır. Allah bir kulunu ziyade severse, ona hidayet bahşeder, onu imanla mükerrem kılar. Onun için, Cenab-ı Hak bu asrın dehşet ve şiddeti içerisinde bizi envar ve esrar-ı Kur'aniyenin hakikatıyla meşgul ediyor. Ondan dolayı da hamdetmek lazım, minel ezel ilel ebed. Hamdenlillah. Allah'a hamd olsun.

* "Risale-i Nur dünya işlerine âlet olamaz, dünya işlerinde siper edilmez. Çünki, ehemmiyetli bir ibadet-i tefekküriye olduğu cihetle, dünyevî maksadlar kasden ondan istenilmez. (Tarihçe-i Hayat s: 314 )

Bir ameli ibadetler var. Bir de tefekküri ibadetler var. Peygamberimiz 

تَفَكُّرُ سَاعَةٍ خَيْرٌ مِنْ عِبَادَةِ سَنَةٍ

(bir saat tefekkür bir sene nafile ibadetten hayırlıdır) buyurmuş. Bazı rivayetlerde bir saat tefekkür 60, 70 ve hatta bir rivayette 100 sene nafile ibadetten hayırlıdır denmiş. İşte o tefekkür imana ait meseleleri tefekkürdür.

Not: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Tefekkür gibi (nâfile) bir ibadet yoktur." (Kurtubi) buyurmaktadır. Selman-ı Farisi(r.a); "Bir saat kadar Azamet-i İlahiyeyi tefekkür etmek, sabaha kadar ibadet etmekten efdaldır" buyurur. Ashab-ı Kiram'ın büyük âlimlerinden Ebu Derda(r.a)'nın da aynı mealde bir sözü vardır. Abdullah bin Uyeyne der ki; "Ebu Derda'dan efdal ilmi sordum. "Tefekkür ve ibret almaktır" buyurdu. 

Ömer b. Abdülaziz tefekkür hakkında şöyle demiştir: "Yüce Allah'ın nimetlerini düşünmek, en faziletli ibâdetlerdendir" Tabiinden Said Bin Müseyyeb; "En faziletli ibadet, Allah'ın mahlûkatı hakkında tefekkür ve dinde ince anlayış sahibi olmaktır" derken, aynı manada Cüneyd-i Bağdadi; "Meclislerin en şereflisi, oturuşların en yücesi, Tevhid meydanında tefekkür ile beraber oturmak, marifetin nesimini koklamak, muhabbetin kadehiyle sevginin denizinden içmek, Allah hakkında hüsnü zan yapmak suretiyle düşünmektir" buyurmaktadır. İnsan bu seviyede "tefekkür sahibi olursa," Süfyan bin Uyeyne'nin dediği gibi "her şeyden bir ibret alır."

Şener Bey bir sohbetinde "Fikir seviyesinde kalan tefekkür, insanda manevi iklim oluşturmaya yetmez. Hayretkârane olan bir tefekkür olmadır" diyor. Hz. Mevlana da böyle bir tefekküre işaret sadedinde; "Allah'ın şaşılacak kudretini ve garip mahlûkatını düşünün de yüceliği karşısında kendinizi kaybedin" buyurur.  (Salih Okur)

Not: 2: Bu vesileyle Şener beyin "Risale-i Nur Nasıl Okunmalı" adlı eserinden, "Bir Saat Tefekkürün Sırrı" adlı yazıyı tavsiye ederiz.(Prof. Dr. Şener Dilek, a.g.e, s: 109-112-Feyza Yayıncılık-İst. 2013)

*Hizmetin intişarı noktasında

1-Fıtrilik

2-Sâfilik

3-Hasbilik çok önemlidir. Dini halis, dini safi ve dini hasbi olarak yaşamak ve yaşatmak. Böyle olunca ne oluyor? Hizmet kalplerde ve gönüllerde tesir bırakıyor.

*İslamiyetin güzelliğini hayatımızda net gösterirsek, muannid insanlar da ne olur? Erir. Ama bizim hata ve kusurumuz olursa, muannid ve münafıklar nefislerindeki hata ve kusuru görmez, bizdeki hata ve kusuru kendine delil ve hüccet yapar; "işte Müslümanlar böyle, dindarlar böyle" der, işin içerisinden çıkar, gider. Ama biz İslamiyeti güzel yaşar ve gösterirsek, bir kısım mütehayyir insanlar "ya demek yol buymuş, istikamet buymuş, güzellik buymuş, ahlak buymuş, fazilet buymuş" derler. Bu mana çok ehemmiyetlidir.

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÜNÜN HADİSİ

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, hayır söylesin veya sükut etsin.

Riyazü's Salihin, 1/307

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI