Cevaplar.Org

HİZMETTE “USUL”, “ESAS”IN YERİNE GEÇMEMELİ

Trafikte usul önemlidir; fakat usul, esas olan ulaşımı sağlamak içindir. Sportif faaliyetlerde usuller, insanları heyecanlandırmak, onlara hoşça zaman geçirmek ve onları mutlu etmek esası içindir.


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2015-06-14 02:56:42

Trafikte usul önemlidir; fakat usul, esas olan ulaşımı sağlamak içindir. Sportif faaliyetlerde usuller, insanları heyecanlandırmak, onlara hoşça zaman geçirmek ve onları mutlu etmek esası içindir.

Usul, hukukta da önemlidir. Usulde noksan ve yanlışlık varsa dava temyizde usulden bozulur. Tabii esasta yanlışlık varsa da dava yeniden esastan görüşülmek üzere bozulur.

Bütün bu alanlarda "usul" önemli olsa da asıl olan "esas"tır. Bütün usuller esas içindir.

Kur'an hizmetinde "esas" iman ve İslam rükünlerini yerleştirmek ve yaşamaktır. Yani feraizi yapmak kebairi terk etmektir. Risale-i Nur Külliyatı'nın çoğu esasla ilgilidir. Sözler, Lemalar, Mektubat, Şualar, Mesnevi-i Nuriye, İşaratül İ'caz, Asay-ı Musa eserleri hep iman hakikatlerini izah eden esas kitaplardır.

Risale-i Nur Külliyatı'nın yarısına yakını da usulle ilgilidir. Lahikaları bu bağlamda düşünmek gerekir. Barla Lahikası, Emirdağ Lahikası, Kastamonu Lahikası, Muhakemat, Sünuhat, Münazarat, Hizmet Rehberi, Tarihçe-i Hayat eserleri hep bir yönüyle usulle ilgilidir. Bu eserler, bu asırda, kimlere, nerede ne zaman ve nasıl hizmet verilmesi gerektiğini izah eder.

Yani: "Ata et, ite ot atmayınız. Ata ot, ite et atınız"usulünü içerir. Belki de bu zamanda böyle usulü esasa "hukuk" gibi yakın olan başka bir külliyat ve başka bir hizmet yoktur. Bu durum bu zamanın geçmiş zamanlara benzemeyişinden kaynaklanır. Bu da herkesin bu zamanı tam anlayamayacağı manasına gelir.

Hizmette usul esas içindir. Yani bu zamanda imanı kurtarma faaliyeti, İslam'ı yaşama esası olmasa; usulde yer alan ne hizmet evleri, ne vakıf kişiler, ne vakıf külliyeler ne de sohbetler bir mana ifade etmez. Bütün bu sistemler ve bütün bu sistemlerin mekânları hep iman kurtarma esası içindir.

Üstad'ın zamanında ve ondan sonra ilk saffı evvel ağabeylerin zamanında bizim gördüğümüz hep usullerin esas için, oluşuydu. Onun içindir ki hem üstat hem de ağabeyler hizmet tarzları farklı, sohbet şekilleri değişik kişilerin usullerine hep "Bir insanın imanının kurtulması için onun her sıkıntısına katlanırım"diyerek hizmette esasın hatırı için herkesin mizaç farklılığına tahammül etmişlerdi.

Mesela 1977 yılında Bursa'da ilk üniversite öğrencilerinin sohbetleri esnaf ağabeylerin evlerinde başlamıştı. Esnaf Bursa'da ilk defa bu kadar (20 kişi) üniversite öğrencisini bir arada hem de kendi evinde görüyordu. Anadolu'nun en uzak beldelerinden gelen, gurbette annesiz babasız yaşayan bu delikanlılar ilk defa bu kadar arkadaşıyla beraber diz dize verip oturduğu dayalı döşeli bir evde amcası, dayısı, abisi konumunda olan ve kendisine evini açan samimi bir şehirlinin misafiri oluyordu. Hiç kimse; ne ev sahibi ne de misafir, o anda okunan kırmızı kitapların manevi havasından başka bir şey düşünmüyordu. Hiç kimse kimseyi iliyle, partisiyle, takımıyla tanımıyordu ve bunlarla ilgilenmiyordu. Hiç kimse hiç kimsenin kendisine benzeyen ve kendisinden ayrılan yönlerini merak etmiyordu, sorup öğrenmiyordu. Esnaf, gurbete gelmiş bu gençlerin imanının kurtulması için evini açmanın mutluluğunu yaşarken, gençler de İslami uhuvveti ve insani kardeşliği, içtiği çayın yudumlarında hissediyordu.

İşte o zaman hiç kimse 'benim tarzım, benim evim, benim hemşerim' demiyordu. Diz dize verip kırmızı kitapları okuyanların, dinleyenlerin hepsi; hepsinin kardeşiydi.

Fakat bu son zamanlarda iş daha değişik bir hal aldı. İki elin parmakları kadar olan bir kavurmalık hizmet grupları, sırf kendi usullerini icra etmek için hemen büyük bir bütünden ayrılıp kendi tarzını ve kendi mizacını öne çıkarıp onu esas alıyorlar. Ona uymayan birçok insanı da "Risale-i Nur'un sana ihtiyacı yok"diyerek dışlıyor ve onları sırf kendi usullerine uymadığı için sadece usulden değil esastan da uzaklaştırıyorlar.

Cemaatlerin çoğalması, dershanelerin artması, vakıfların fazlalığı bir yönüyle kabına sığmayıp büyüyen hizmetin bir göstergesi olsa da diğer yönüyle de maalesef usulü esasın önüne geçirmenin göstergesi oluyor. Oysa bu artan hizmet birimleri usulü değil de "esas"ı öne çıkarsalardı, hizmet bu gün daha da inkişaf etmiş olacaktı.

Artık herkes "Az olsun benim olsun"der oldu.

"Benim olmadığım yerde hizmet de yoktur"der oldu.

Hizmette usul, esas yerine geçer oldu.

İnsanların, imanlarının kurtulması değil de her birimin kendi hizmet tarzı esas alınır oldu.

Ne acı bir gerçek. Artık bazı ehl-i hizmet insanlar, kendi tarzına uymayan insanlara: "Çek git" dedikleri zaman, şu ifadeyi kullanıyorlar: "Bu hizmetin kişiye ihtiyacı yoktur." Oysa hizmette usul şu esasın önüne geçmemelidir: "Bu asırda, farzları yapan, kebairleri (büyük günahları)işlemeyen kurtulur."

Bunların dışında kalanlar hep tahammül edilmesi gereken hususlardır. İnsanların kendi tarzları kendilerine hoş gelebilir; ancak insanlar, insanlara tahammül etmelidir. Bu Kur'an hizmetinde olanlar bilmelidirler ki büyük bir cemaatin küçük bir ferdi olmak, küçük bir grubun büyük bir ferdi olmaktan daha büyüktür. "Zaman cemaat zamanıdır." Tahammülü fazla olanlar, daha çok hizmet edeceklerdir.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.

(Vakıa, 77-78-79)

GÜNÜN HADİSİ

Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)

Tirmizi, Da'avat 89,

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI