Cevaplar.Org

RİSALE-İ NUR DERS NOTLARIM-62

Ders: 23. Mektup İzah: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz *1995’te yapılan bu derste bir dinleyici Akgündüz Hocaya; “Peygamberlerden başkasına “aleyhisselam” denilir mi diye soruyor. Akgündüz Hoca da cevaben diyor ki; “Hayır denilmez, ama Şiiler Hz. Ali’ye diyorlar. Ama böyle demek ne küfürdür, ne de günahtır. Şiar çiğnenmiş olur.”


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2015-03-08 04:49:07

Ders: 23. Mektup

İzah: Prof. Dr. Ahmed Akgündüz

*1995'te yapılan bu derste bir dinleyici Akgündüz Hocaya; "Peygamberlerden başkasına "aleyhisselam" denilir mi diye soruyor. Akgündüz Hoca da cevaben diyor ki; "Hayır denilmez, ama Şiiler Hz. Ali'ye diyorlar. Ama böyle demek ne küfürdür, ne de günahtır. Şiar çiğnenmiş olur."

* "Fakat örf-ü ulemada Sahabeye, Radıyallahü Anh; Tâbiîn ve Tebe-i Tâbiîne, Rahimehullah; onlardan sonrakilere, Gaferehullah; ve Evliyaya, Kuddise Sırruhu denilir."(Mektubat s: 280 ) ifadesini okurken Akgündüz Hoca "İbn-i Abidin'de de aynen böyle geçiyor diyor.

* Başta müçtehidîn-i izam imamları mı efdal, yoksa hak tarîkatların şahları, aktabları mı efdaldir?(Mektubat s: 280 ) Bu soru okunurken Akgündüz hoca "bu da çok tartışma konusu olmuş" diyerek, bu meselenin ulema arasında tartışıldığına dikkat çekiyor.

*Son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi 21 yaşında kelam profesörü olmuş. Osmanlı devleti son zamanında öyle âlimler yetiştirmiş ki, orta dönemlerinde o büyüklükte âlim yetiştirememiş denebilir.

Not: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi, Of'un meşhur dersiâmı merhum Hacı Dursun Efendi'nin şöyle söylediğini naklediyor; "İstanbul'da yetişen ulemanın emsali ne Mısır'da, ne Pakistan'da ne de dünyanın başka bir yerinde yoktu. Mısır'daki El-Ezher Üniversitesi şeyhlerinden Meşhur Şeyh Bahid Efendi, İstanbul ulemasını ziyarete gelmişti. Bu ziyareti esnasında aynen şöyle buyurdu: "Taaccüp ediyorum. Doğrusu buradaki ulemanın emsali ne bizde, ne de dünyanın herhangi bir yerinde yoktur."(M. Kırkıncı, Hayatım Hatıralarım, Zafer Yayınları, İst. 2004)

*Bir Elmalılı Hamdi Yazır.. Seyyid Kutup vesaire de dâhil asrımızda o seviyede bir müfessir geldiği kanaatinde değilim. Üstad'dan sonra öyle derin bir şahsiyet.. Mustafa Sabri Efendi' de öyle..

Not: Üstadın Mustafa Sabri Efendi hakkında; "Mustafa Sabri Efendi'yi iyi bilirim. Mustafa Sabri yüz âlime bedel bir âlimdir" dediğini bir sohbetimizde Enver Galip Ceylan Hocaefendi nakletmişti.(Salih Okur)

*Sohbet sırasında merhum Sungur ağabey şu hatırasını anlatıyor; "Ben 1962'de Konya'da Üstadımızın kardeşi Molla Abdülmecid'le görüştüğümde, kendisine Hazret-i Üstad'ın: "Ben gençlik hayatımda İstanbul'da on sene kaldığım halde, hiç bir kadına gözümü kaldırıp bakmadım, bakamadım. Çünkü âlem-i misal bana açılmıştı." sözünü nakledince, Molla Abdülmecid dedi ki; " ben size bir hatıramı anlatayım. Ben Van'da iken bir gün Seyda'ya dedim ki: "Seyda, bu on senedir, bakıyorum sizden evlenme meyline dair en ufak bir kıpırdanma görünmüyor... Yoksa sizin şehvetiniz yok mu?"

Bu sözüm üzerine Üstad bana: "Abdülmecid' dedi. Ben şimdi istesem yirmi kadınla da evlenebilirim. Fakat kalbimde ve kafamdaki dava ve Kur'an hizmeti beni yatağımda bile o gibi şeyleri düşündürmüyor. Çünkü mahfuzum.'

Sungur ağabey bunu naklettikten sonra diyor ki; "Bu, bence Üstadın Rus komutanına karşı ayağa kalkmamasından daha acaip.. Üstad böyle bir zat yani.."

Ardından, merhum Sungur ağabey ikinci bir hatıra naklediyor; "Bir gün yine Tarsus'ta bulunuyorduk. Orada Muşlu, seyyidlerden bir âlim zat vardı. Kendisi Üstadda ders okumuş. Bize anlattığına göre Van'dayken birisi üstada neden evlenmediğini sormuş. Üstad "Yahu benim halimi görüyorsunuz bir dakika bile boş vaktim yok. Yirmi dört saatim dolu, görüyorsunuz" demiş. Demek dediği gibi, üstadın âlemi dolmuş..Son asırların öyle bir mürşidi yani..

*Dünya üç şey dışında boştur demişler;

Tilavet-i Kur'an

Münacatı Rahman

Sohbet-i İhvan

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.

Fatiha,1

GÜNÜN HADİSİ

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI