Cevaplar.Org

ALTMIŞ İHTİLALİNİ HABER VEREN SADIK BİR RÜYA

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi, “Edeple Varış, Lütufla Dönüş”(s: 150) adlı eserinde, ilimde icazet aldığı üstazlarından merhum Muhammed Kasım Efendi’nin bir rüya-yı sadıkasını bizlerle paylaşıyor, biz de size aktaralım istedik. İsmail Çetin Hocamız, bu zatın aslen Şirvanlı olup, Van’da ikamet etiklerini ve kendisinden 19 yaşında iken icazet almış olduğunu da Mufassal Medeni Ahlak(s: 7) adlı eserinde bahseder.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2014-12-01 05:06:31

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi, "Edeple Varış, Lütufla Dönüş"(s: 150) adlı eserinde, ilimde icazet aldığı üstazlarından merhum Muhammed Kasım Efendi'nin bir rüya-yı sadıkasını bizlerle paylaşıyor, biz de size aktaralım istedik. İsmail Çetin Hocamız, bu zatın aslen Şirvanlı olup, Van'da ikamet etiklerini ve kendisinden 19 yaşında iken icazet almış olduğunu da Mufassal Medeni Ahlak(s: 7) adlı eserinde bahseder.

Her ikisine de Cenab-ı Hak'tan rahmetler dileyerek, alıntımıza geçelim; "Üstadım, üstad Muhammed Kasım Rahmetullahi Teâlâ aleyh 1960 Şubat ayında bir sabah tebessüm etti; "ben bu gece, filan kabileye mensup bir askerin Menderes'i bir dağın tepesinden attığını gördüm. Acele edin, bari derslerinizi bitirin" buyurdular.(Not; Merhum Muhammed Kasım Efendi'nin bu rüyayı hususi olarak Merhum İsmail Çetin Efendiye söylediği anlaşılıyor)

Aynı senenin Mayıs ayında inkılâp oldu. Bazı muhibler "efendim, gördüğünüz rüya bu mu idi" diye sordular. Rengi çok acaip olarak değişti, dedi ki; "bu hayali sana söyledim. Sen de o hayali gizleyemedin. Bir talebe üstadına "efendim, ism-i Azam'ı bana öğret" demiş. Hocası birkaç gün sonra tütün tabakasını ona veriyor; "evladım "buna filan adama götür, ver" diyor. Talebe yolda giderken merak etmiş, acaba içinde ne var, nihayet tabakayı açmış, içinde bir fare varmış. O da kaçmış, mahcup olarak üstada dönmüş; olayı arz ediyor. O zaman, hocası; "bir fareyi zapt edemeyene kâinatın sırrı ile ilgili bir isim nasıl emanet edilebilir" demiştir..

Üstad, bu sohbetten sonra hayli bir düşündü; "Kulun vazifesi ubudiyyeten başkası değildir. İnsan elindeki mülkü ile beraber Allah'a kuldur, mülktür. Kulun, efendisinin hediyelerini söylemesi büyük bir ardır. Sır gizleyin, siz bulursunuz" buyurdu.

Kaynaklar

1- İsmail Çetin, Edeple Varış, Lütufla Dönüş, Dilara Yayınları, Isparta, 2007  

2- İsmail Çetin, Mufassal Medeni Ahlak, Dilara Yayınları, Isparta, 2008  

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler.

Âl-i İmrân; 173

GÜNÜN HADİSİ

Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."

(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI