Cevaplar.Org

ASR-I SAADET HATIRALARI-31

TEBLİĞ VAZİFESİNDEN VAZGEÇEMEM” Her peygamber seviyesine göre, vahiyle gelir, vahiyle yaşar ve vahiy kesilince de gider. Bizim hayatiyetimizin devamı için hava, su, ekmek gibi temel maddeler ne ise, peygamber için de vahiy odur


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2013-04-01 18:37:49

"TEBLİĞ VAZİFESİNDEN VAZGEÇEMEM"

Ebu Talib'in oğlu ve Hz. Ali'nin üvey ağabeyi Akîl anlatıyor; "Kureyş Ebu Talib'e geldi. Rasulullah'ın (aleyhissalatu vesselam) onların ilahlarına dil uzattığını, kendilerini rencide ettiğini, bu tebliğ ve davet vazifesine bir son vermesini istediler. Ebu Talib Allah Rasulünü(aleyhissalatu vesselam) çağırtıp ona şöyle dedi; " Yeğenim! Allah'a yemin olsun ki, bildiğim kadarıyla sen bana hep saygı gösterdin. Senin kavminin insanları bana geldiler. Onlar senden şikâyetçiler. Kâbelerine gidiyor, meclislerinde onları incitecek şeyleri onlara duyuruyor muşsun. Uygun görürsen onlardan vazgeç."

Amcasının bu sözleri üzerine Fahr-ı Kâinat Efendimiz(Sallallahu aleyhi ve selem) gözlerini semaya dikerek şöyle buyurdu; "Vallahi, sizden birinin güneşten bir parça ateş koparmaya gücü yetmediği gibi, benim de kendisiyle gönderildiğim vazifeyi bırakmam mümkün değildir."

ÖLÜ HAKKINDA HADDİ AŞMAMAK ÖLÇÜSÜ

Ensardan Ümmü'l Alâ(r.a)'dan rivayete göre Medine'de ilk vefat eden muhacirlerden Osman bin Maz'un-ki azami takvası ile ünlüdür- vefatında Rasulullah(aleyhissalatu vesselam) çok sevdiği bu zatın cenaze evini taziyeye gelmişti. Ümmü'l alâ o sırada Osman bin Mazun'a rahmet okuyarak; "Ey Eba Saib! Cenab-ı Hakk'ın rahmetine kavuştun. Muhakkak ki Cenab-ı Hak seni tekrim eylemiştir" demişti.

Ümmü'l Ala rivayetin devamında diyor ki; "Bu söz üzerine Rasul-i Ekrem bana dönerek; "Cenab-ı Hakkın onu tekrim ettiğini nerden biliyosun?" buyurdu. Dedim ki; "Ya Rasulullah! Cenab-ı Hak onu tekrim etmezse kimi tekrim eder?" Bunun üzerine şöyle ferman etti; "Osman nasibine ermiştir. Onun için hayır ümid ederim. Yemin ederim ki ben Allah'ın elçisi olduğum halde bana ne olacağını bilmem."

HÂTIB BİN EBÎ BELTEA'NIN MUKAVKIS'LA MÜNAZARASI

Bilindiği gibi Rasulullah(aleyhissalatu vesselam) Hudeybiye sulhü akabinde çevre hükümdarlarına birer mektup göndererek onları Hak yoluna davet etmişlerdi. Mısır'a giden elçi Hatıb bin Ebî Beltea idi(r.a)

O sırada Mısır içişlerinde bağımsız dışişlerinde ise Rum Kayserliğine(Bizans'a) bağlı idi ve Bizans imparatoru adına ülkeyi Kıpti reisleri yönetiyordu. Bu reislere Mukavkıs denirdi. O sırada Mısır Mukavkıs'ının ismi Cüreyc idi.

Cüreyc, Allah Rasulünün elçisini tazimle karşılamış ve ona Efendimiz(aleyhissalatu vesselam) hakkında bazı sorular sormuştu. Bir gün ikisi tartıştılar. Mukavkıs Cüreyc dedi ki; " Hz. Muhammed hakikatte Peygamber sayılmaz."

Hatib "niçin" dedi. Mukavkıs ise;

"Çünkü Muhammed Hak peygamber olsa idi, Kureyş'in ona karşı eziyet yaptığı sırada beddua eder, onları cezalandırırdı" dedi.

Hz. Hatıb bu sözlere şöyle mukabelede bulundu;

"Sizin bu ölçü ve telakkinize göre Hz. İsa'yı da Peygamber olarak görmememiz icap eder.

Mukavkıs şaşakaldı;

-Niçin diye sordu.

Hâtıb'ın cevabı enfesti;

-Çünkü Peygamberlik sizin dediğiniz gibi olsa idi, İsa(a.s) da kendisini çarmıha germek isteyen adamlara beddua eder, onları tenkil eyler ve mahvederdi.

Mukavkıs bu susturucu cevabı çok beğenmiş ve "Muhakkak sen hikmet sahibi bir adamsın" demişti.

Kaynaklar

1-M. Yusuf Kandehlevi, Hayâtü's Sahâbe, terc: Hayri Demirci, Cilt: 1, Gülistan Neşriyat, İst. 2009

2- Şah Muinüddin Ahmed Nedvi, Said Sahib Ansari, Asr-ı Saadet, Cilt: 3, Tercüme; Ali Genceli, Sebilürreşad Neşriyatı İst. 1968

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma.

Bakara, 147

GÜNÜN HADİSİ

Eğer sizden birinizin elinde dikilecek bir hurma fidanı varken, kıyamet kopsa ve onu dikmeye vakit bulursa, hemen o fidanı diksin

250 Hadis, s.27

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI