Cevaplar.Org

HZ. ÜMMÜ EYYUB (R.ANHA)

Peygamberimiz’i (aleyhissalatu vesselam) evinde 6 ay misafir etmiştir.


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2010-06-21 18:02:08

Peygamberimiz'i (aleyhissalatu vesselam) evinde 6 ay misafir etmiÅŸtir.

BABASI:

Kays bin Amr bin Ä°mriu'l-Kays.

NESEBÄ°:

Ensâr'dan Hazrec kabilesine mensuptur.

KÃœNYE VE LAKABLARI:

Künyesi Ümmü Eyyub idi.

HAYATI:

Gerçek adı belli değildir, künyesi ile meşhur olmuştur. Hz. Ümmü Eyyub, kendisi gibi Ensâr'dan olan Ebû Eyyub el-Ensâri künyeli Hz. Hâlid bin Zeyd'in hanımıdır.

Ebû Eyyub el-Ensâri (r.a), Neccar kabilesinden olduğundan Peygamber Efendimiz'le akrabalığı vardı.

Bu mübarek aile ilk Müslümanlardandır. Ebû Eyyub el-Ensâri, Müslüman olup Akabe biatına katılmıştır. Kendisi Neccar hanedanının reisi olduğundan itibarlı bir kimse idi. Peygamberimiz'e (aleyhissalatu vesselam) biat ettikten sonra tekrar Medine'ye dönmüş ve bütün ailesine ve çevresine İslâm'ı tebliğ edip, onların İslâm ile müşerref olmasına vesile olmuştur.

Ümmü Eyyub ile Ebû Eyyub el-Ensâri'nin kaç çocukları olduğu meselesi de kesin değildir. Ahmed Nedvî'nin Asr-ı Saadet'inde: "Hz. Ümmü Eyyub'un kaç çocuğu olduğunu sahih bir şekilde tâyin etmek mümkün değildir. Malum olan, Hz. Ebu Eyyub'un Hâlid, Muhammed namında iki oğlu, Umre namında bir kızı olduğudur" denilmektedir.

Resûl-i Ekrem (aleyhissalatu vesselam), Medine'ye hicret edince 6-7 ay Ebû Eyyub el-Ensâri'nin (r.a) evinde kalmıştı. Sonrasını Ebû Eyyub şöyle anlatıyor:

"Hz. Peygamber, Medine'ye teşrif buyurdu. Bana misafir oldu. Allah Resûlü alt kata, biz de üst kata yerleştik. Akşam olunca Resûlullah'ın evin altında olduğunu düşünerek onunla vahiy arasında bulunduğum endişesinden ve ayrıca biz üst katta hareket ettikçe, Hz. Peygamber'in üstüne toprak döküleceğinden ve onu rahatsız edeceğinden korktuğumuz için, ne ben, ne de Ümmi Eyyub uyuyamadık. Sabah olunca yanına inerek:

"Ey Allah'ın Resûlü! Bu gece ne ben, ne de Ümmü Eyyub uyumadık" dedim. Hz. Peygamber: "Niye uyumadınız?" dedi. Ben de:

"Çünkü sen bizim altımızda oturuyorsun. Hem seninle vahiy arasına giriyor, hem de odanın içindeki hareketlerimizle seni rahatsız ediyoruz. Çünkü biz odanın içinde dolaştıkça, senin üstüne toprak dökülüyor" dedim. Hz. Peygamber:

"Bırak bunları! Ben sana bazı kelimeler öğreteyim, sabah ve akşam onar defa "Lâ ilâhe illallâhu lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü lâ şerike leh" dersen Allah sana, on hasene verir, senden on günahı siler, senin derecen on kat yükselir ve kıyamet günü on köle azât etmiş gibi sevap alırsın" buyurdu."

"Ebu Eyyüb şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber'e: "Anam babam sana feda olsun! Senin bulunduğun evin üstünde olduğumu, senin de altta olduğunu hatırlayınca, bu durum hoşuma gitmiyor" dedim. Hz. Peygamber: "En güzeli, en uygunu bizim altta olmamızdır. Çünkü halk da gelip gidiyor" dedi.

Bizim bir testimiz kırıldı. Su döküldü. Ben ve karım kalktık bir bez getirdik. O bezi yorgan olarak kullanıyorduk. Onunla suyu, Peygamber'e eziyet verecek korkusuyla sildik. Biz bir yemek yaptığımızda evvela Peygamber'e gönderiyorduk, bize kabın dibinde bir şeyler bırakırsa, onun parmaklarının izlerini arayarak oradan yerdik. Onunla bereketi elde etmek istiyorduk. Bir gece bize akşam yemeğini geri çevirdi. Biz yemeğe sarımsak veya soğan koymuştuk. Orada Peygamber'in parmak izlerini göremeyince, Resûlullah'a giderek yemeği yemeden bize gönderdiğini söyledim. "Ben onda sarımsak veya soğan kokusunu hissettim. Ben Allah'a münacaat eden bir kişiyim veya halkla konuşan bir kişiyim. Benden o kokunun duyulmasını istemiyorum. Siz ise yeyiniz" dedi."

Peygamberimiz'den 3 hadis rivayet eden Ümmü Eyyub'un vefat yılı belli değildir fakat eşi Ebû Eyyub (r.a), Muaviye döneminde Konstantiniyye'nin fethi için, Muaviye'nin oğlu Yezid'in komutanlığında hazırlanan orduya katılmış ve Konstantiniyye'de (İstanbul) vefat etmiş ve oraya defnedilmiştir. Ebû Eyyub el-Ensâri'nin (r.a) kabri bugün İstanbul'da en çok ziyaret edilen yerlerden biri olan Eyüp Sultan Camiinin avlusunda medfûn bulunmaktadır.

HAKKINDAKÄ° HADÄ°SLER:

v "Peygamberimiz bir gün çok acıkmış olarak tam öğle vakti evden çıktı. Yolda Ebu Bekir ve Ömer (r.anhüma) ile karşılaştı. O ikisi de açlıktan bitkin düşmüşlerdi. Allah Resûlü (aleyhissalatu vesselam) hepsini alarak Ebu Eyyûb el-Ensârî'nin (r.a) evine gitti. Ebu Eyyûb el-Ensârî, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) için daima hazır süt bulundururdu. O gün gelmesi gecikince sütü çocuklara içirmişti. Eşi haber alınca dışarı çıktı ve "Allah Resûlü hoş geldi" dedi. Allah Resûlü, Ebu Eyyûb'un nerede olduğunu sordu. Hurmalık yakın olduğu için Ebu Eyyûb el-Ensarî sesi duyarak koştu geldi ve "Hoş geldiniz" dedikten sonra "Bu vakit, Allah Resûlü'nün geldiği vakit değil" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) durumu anlattı. Ebu Eyyûb el-Ensarî hurmalığa giderek bir salkım hurma koparıp getirdi ve "Şimdi et hazırlatıyorum" dedi. Hemen bir keçi kesti, yarısını tas kebap şeklinde yarısını da ateşte kızartarak pişirdi. Yemeği Hz. Peygamber'in (aleyhissalatu vesselam) önüne koyunca Allah Resulü (aleyhissalatu vesselam): "Bir parça ekmek üzerine az miktarda et koyarak Fâtıma'ya gönder. Birkaç günden beri bir şey yemek nasip olmadı" buyurdu. Sonra ashabıyla birlikte yemeği yedi. Birkaç çeşit yemeği görünce gözlerinden yaşlar boşandı ve: "Allah Teâlâ'nın: "Verdiğim nimetlerden Kıyamet günü hesaba çekileceksiniz" (Tekâsür 102/8) buyurduğu işte bunlardır" buyurdu."

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Ey inananlar! Rabbinizden korkun.Çünkü kıyametin saatinin depremi cidden korkunç bir şeydir.”

Hac:1

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Hastayı ziyaret edin, açı doyurun, esiri kurtarın.

Risayü'z-Salihin

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI