Cevaplar.Org

HZ. ERVÂ BİNTİ ABDULMUTTALİB (R.ANHA)

Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselamın halasıdır. BABASI


Nurgül Dere

nurguldere@gmail.com

2009-10-23 01:06:47

Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselamın halasıdır. 
BABASI: 

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin dedesi Abdulmuttalib b. Hâşim'dir. 
ANNESİ: 

Fatıma binti Amr. 
NESEBİ: 

Ervâ binti Abdülmuttalib, bin Hâşim, bin Abdimenaf, bin Kusayy, bin Kilâb, bin Murre, bin Kâ'b, bin Lüeyy, bin Gâlib, bin Fehr, bin Malik, bin Nadr, bin Kinâne, bin Huzeyme, bin Müdrike, bin İlyâs, bin Mudar, bin Nizâr, bin Ma'd, bin Adnan, bin Aded, bin El-Mukavvim, bin Sârih, bin Yeşcüb, bin Ya'rub, bin Sâbit, bin İsmail, bin İbrahim.
 BAZI ÖZELLİKLERİ: 

· Hz. Ervâ'da diğer kız kardeşleri gibi belağatı kuvvetli bir hanımefendi idi. Babası Abdulmuttalib ve yeğeni olan Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem için çeşitli mersiyeler dile getirmiştir.

· Hz. Ervâ radıyallahu anha, Müslüman olduktan sonra İslamiyet'in neşri için çaba sarf etmiştir. Kureyş'lilerin nazarında söz sahibi olan bu hanımefendi, edebî yönünü insanları İslam'a davet etmekte de kullanmıştır.

· Mekke'de İslam'ın ilk zamanlarında Müslüman olmuş ve Medine'ye hicret etme şerefine nail olanların arasına O'da girmiştir.

HAYATI HAKKINDA KISA KISA

· Ervâ radıyallahu anha, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in en küçük halasıdır. Efendimiz aleyhissalatu vesselamın babası Abdullah ile anne-baba bir kardeştir.

· İlk evliliğini cahiliye döneminde Umeyr ibn Vehb ibn Abdi Kusayy ile yapmıştır. Bu evlilikten Tuleyb adında bir oğlu olmuştur. Daha sonra Kelde (Ertab) ibn Abdi Menaf ibn Abdiddar İbn Kusayy ile evlenmiştir. Bu evlilikten de Fâtıma adında bir kızı olmuştur.
 Müslüman oluşu 

· Hz. Ervâ'nın oğlu Tuleyb, İbni Erkam'ın evinde Müslüman olmuştur. Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam İslamiyet'in ilk zamanlarında pek çok sıkıntılara maruz kalmıştı. Müşrikler Efendimiz'in tebliğ yapmak için bulunduğu mekânları sürekli basıp, Müslümanları rahatsız ediyorlardı. Bunun üzerine İbni Erkam Safa tepesinde bulunan evini toplantı yapmak için Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme teklif etmişti. Orada müşriklerin kendilerini rahatsız etmeyeceklerini söylemiş ve Efendimiz de bu teklifi kabul etmişti. İşte Hz. Ervâ'nın oğlu Tuleyb bu evde Müslüman olmuştur. Aynı zamanda da Hz. Tuleyb, Resulullah Efendimize saldıran müşriklere karşı Peygamberimizi koruma ve müdafaa etme vazifesini de üzerine almıştı. 

· Hz. Tuleyb radıyallahu anh Müslüman olur olmaz, annesinin yanına gidip İslam'ı tebliğ etmiştir. Annesine şöyle demiştir: "Ben hulus-i kalb ile İslam'a bağlanıp, Hz. Peygamber'in izindeyim." Annesi, o mübarek hatun, oğluna şöyle cevap verdi: "Senin kendi kardeşine yardımdan ziyade başkalarına yardım etmene ihtiyaç vardı. Eğer ben de erkek olsaydım böyle yapardım, kâfirlerin el uzatanlarına karşı gelirdim" demiş, hemen akabinde İslam'la müşerref olmuş ve bununla da kalmayıp kardeşi Hamza'nın da Müslüman olmasında pay sahibi olmuştur.

· Bir defa Avf b. Sabre Sehmî, Resul-i Ekrem'e karşı ağır sözler sarfetmişti. Buna karşılık Hz. Tuleyb onun devesini yaralamış, sakatlamıştı. Tuleyb'in bu hareketi annesine şikâyet edilmiş, o da şöyle cevap vermişti: "Tuleyb, dayızadesinin yardımcısı, mal ve kanının muhafızıdır." 

· Müşriklerin ele başısı Ebu Leheb, Müslümanlara eziyetten çok zevk alıyordu. Eline geçirdiği Müslümanlara eziyet ediyor, hatta öldürmekten bile çekinmiyordu. Müşriklerin bu cüretlerine Tuleyb karşı koyuyordu. Bir gün Ebu Leheb şöyle demişti: "Tuleyb, Muhammed'in hayatını muhafaza ediyor, o, Muhammed'in en iyi yardımcısı ve muhafızıdır." Bu olay üzerine Hz. Ervâ'ya müşrikler: "Oğlunun yaptıklarını görüyor musun?" dediler. O ise şöyle cevap verdi: "Onun günlerinin en hayırlısı, dayısının oğluna yardım ettiği gündür."

Daha sonra Ebu Leheb, Hz. Ervâ'nın Müslüman olduğunu duyar duymaz onun yanına gider ve Hz. Ervâ Ebu Leheb'e: "Yeğeninin yanında dur ve ona destek ol. Eğer o galip gelirse, sen iyi kimselerden olursun. Yoksa yeğenin yüzünden suçlu ve kusurlu olursun" deyip Resulullah Efendimize destek olmasını ister. Ebu Leheb ise: "O'nun getirdiği, ortaya çıkardığı din yüzünden bütün Arap topluluklarına karşı koymaya bizim gücümüz mü yeter?" demiştir. Bunun üzerine Hz. Ervâ şu mersiyeyi söylemiştir: "Tuleyb dayısının oğluna yardım eder. Ondan kanını ve malını esirgemez." 
 SÖZLERİNDEN SEÇTİKLERİMİZ: 

Hz. Ervâ'nın Babası Abdulmuttalib için söylediği mersiyeler: 
 Benim gözüm gerçekten ağladı.
Semahat sahibi bir kimseye ağladı ki
hayâ (utangaç) yaratılışlı ve nazik tabiatlı,
soyu şerefi, hasletleri güzel, iyi huylu bir zattır.

Babam Şeybe, boylu poslu, fasîh sözlü, parlak yüzlü,
ince belli, son derecede güzel ve letafetli bir zat olup
zilleti ve zulmü asla kabul etmez, şerefi kimseye gizli değildir.
Kendisi Malik b. Nadr b. Kînâne oğullarının sığınağı,
Kureyş'in efendisi Fihr b. Mâlik b. en-Nadr b. Kînâne,
halkının yüz akı ve işlerini çekip çevirenidir. 
Kalbi kuvvetli olduğundan kanlar aktığı ve ölüm, bahadırları korkuttuğu zamanlarda bile asla fütur getirmeyip celâdetini izhar eder, reyinde isabet vardır. O'na baktığın zaman üzerinde güzellik ve rüşenlik görürsün.

"Sîret-i İbn Hişâm'da ve Müsâmerât-ı Cenâb-ı Muhyiddin'de anlatıldığına göre Ervâ, bu mersiyeyi babasına henüz vefat etmeksizin söylemiştir. Çünkü Abdulmuttalib hazretleri ölüm hastalığında kızları Ervâ, Ümmü Hakîm el-Beyza, Ümeyme, Berre, Safiyye ve Âtike'yi yanına celbedip: "Vefatımdan sonra hakkımda söyleyeceğiniz mersiyeleri ölmeden işiteyim" diye onlardan her birine kendisi için birer mersiye söyletmişti. Ervâ'nın işte o vakit söylediği mersiye yukarıdadır."

Tuleyb dayısının oğluna yardım eder. 
Ondan kanını ve malını esirgemez.

Resulullah aleyhissalatu vesselam ahirete irtihal edince Ervâ Binti Abdulmuttalib şu şiiri söylemiştir: 
 Ey Allah'ın Resulü! Sen bizim ümidimizdin 
Sen bize iyilik ederdin. Zulmetmezdin. 
Sanki kalbimin üzerinde Muhammed'in adı var. 
Peygamber'den sonra kabileler biraraya gelmediler.

KAYNAK

Nurgül Dere, Hanım Sahabîler, Kayıhan Yayınları, İstanbul, 2019.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.

Ankebut, 57

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI