Soru: Bazı gazetelerde okuduğumuza göre, bir uçağın yolcuları endüs dağlarına düşüp parçalanmış, yolculardan bir kısmı ölmüş, bazıları da ölümden kurtulmuşlar, kurtulup yaşama umutları olmayanlarda var. Kurtulanlar uçak enkazı içinde buldukları yiyecekleri yemişler, sonra karların altında buldukları bitkilerin köklerini yemeğe başlamışlar, ısı (-20) olduğundan ölülerin cesetleri kokmamış. Ölümden kurtulanlara yardımın da ulaşamadığı bir yerde, korku ve hayatlarını koruma düşüncesi ile arkadaşlarının cesetlerini yemeğe başlamışlar. İslam’ın bu gibi meselelerde ki hükmünü açıklar mısınız?

Cevap: Bilinen bir gerçektir ki, diri ölüden hayırlı ve üstündür. Canlı olanların hayatlarının devamını sağlamak daha uygundur. Allah Sübhanehu Hz. leri onların günahlarını bağışlar, o Gafur ve Rahimdir. Allah “Kim mecbur kalırsa (başkalarının haklarına) saldırmaksızın, sınırı da aşmadan (bunlardan yiyebilir) Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” Nahl/115) buyuruyor.[1]

" "

Fıkhi kaide şöyle söylüyor: “ zarar izale olunur. (ortadan kaldırılır.)

Diğer bir fıkhi kaide de: “ zaruretler yasak edilenleri (haramları) mubah kılar.”

Başka bir fıkhi kaide de “ Zaruretler kendi miktar (derece)larınca ölçülür.[2]

" "

Uçakları karlı dağların tepelerine düşen, yanlarındaki yiyecek ve içecekleri tükenen ve ölümle burun buruna gelen bu insanlar hayatlarını kurtarmak için, uçakta beraberce düştükleri ölü insanların etlerini yemek zorun da kalmışlardır. Allah gerekli olan işi yerine getirinceye kadar; kurtuluncaya veya hepsi ölünceye kadar, bunu yemek onlar için caiz olur.

Başta ve sonda hamd ve minnet (iyiliklere karşı şükran duygusu) Allah’ a mahsustur. Günahlardan korunma ve yardım ancak onunladır.

Allah’ın rahmeti kendisine güvenilen ve itimad edilen efendimiz MUHAMMED (sallallahü aleyhi vesellem)’ e ve onun al ve ashabına ve onların doğru yolu göstermesiyle hidayeti bulan, açık ve geniş yollarından gidenlerin üzerine olsun.

 

[1] Ayetin baş tarafı ile beraber açıklaması şöyledir; "Allah size ancak ölü hayvanı , domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı.Bununla beraber kim mecbur kalırda , yemdiği taktirde öleceği muhakkak bulunursa bu zaruret içinde bulunan kimse başkalarının hakkına saldırmadığı , yani kendisi gibi zaryret içinde bulunan diğer birinin ölümünü önleyek kadar elinde bulunana saldırarak kendini kurtarmak için onun ölümüne sebep olmadığı ve taşkınlık yapmadığı , yani ölmemek için gerekli olan zaruret ölçüsünden fazlasına geçmediği taktirde bunlardan yiyebilir.

" "

[2] Bu kaideler “Mecelle” de 20,21, ve 22. maddelerde yer almıştır.

""