TÜP BEBEK UYGULAMASI

Tüp bebek uygulamaları dinimizce caiz midir? C-1) Tüp bebek ameliyesi, erkekten alınan sperm ile kadından alınan yumurtanın -doğal döllenme ve gebelik yolu dışında- rahim ortamı niteliklerini taşıyan bir tüpte 48 saat

Abdülaziz Beki(Prof. Dr.)

2008-01-30 00:13:29

Tüp bebek uygulamaları dinimizce caiz midir?

C-1) Tüp bebek ameliyesi, erkekten alınan sperm ile kadından alınan yumurtanın -doğal döllenme ve gebelik yolu dışında- rahim ortamı niteliklerini taşıyan bir tüpte 48 saat gibi bir zaman dilimi içinde döllenmesi sağlandıktan sonra doğal bir kadının rahmine yerleştirme ameliyesidir.

Bu işleme, genellikle erkek veya kadında teşhis edilen bazı üreme engelleri dolayısıyla başvurulduğu gibi, kimi kadınlar da fiziki güzelliğini korumak, doğum riskini taşımamak veya gebelik zahmetini çekmemek amacıyla da tüp bebek yöntemine başvurmaktadırlar.

İslam dinine göre, eşler arasında tüp bebek yönteminin uygulanmasında fıkhi veya ahlaki bir sakıncası yoktur. Ancak, üçüncü şahıs devreye girince de caiz görülmemektedir. Yani, sperm yabancı erkekten/sperm bankasından veya yumurta yabancı kadından/yumurta bankasından veyahut her ikisi de yabancı şahıslardan alınıp tüpte döllendikten sonra eşinin rahmine yerleştirilmesi veya eşlerden alınıp tüpte döllendikten sonra üçüncü yabancı bir kadının rahmine enjekte edilmesi asla caiz değildir. Çünkü meşru bir evlat, meşru bir sperm ve meşru bir yumurtanın birlikte meşru bir rahimde anlaştığı, oluştuğu ve beslenerek geliştiği ortamdan doğan bebektir. Nitekim bebek, hangi şahsın sperm ve yumurtanın ürünü ise onun evladıdır. Yoksa başkasının evladını evlat edinmek gibidir.

İslam’ın kabul ettiği yöntem, gerçekçi, nezih ve ahlaki bir yöntemdir. Nesep karışıklığına (ihtilatı ensap) mani, ebeveyni gerçekten tatmin eden ve muratlarına erdiren meşru bir yöntemdir. Bunun uygulandığı haller elbette sınırlıdır. Örneğin, kadının tüp kanallarında bulunan fazla ifrazat nedeniyle zayıf sperm hücreciklerinin döllenmeden öldürülmesi veya erkeğin bir kerede çıkacak spermanın kemiyet açısından yetersizliği gibi tıbbın eşlerde tespit ettiği bazı rahatsızlıklarda bu yöntemle sonuç alınabilir.

Şayet, tıbben kısırlıkları sabit ve izale yolu da yoksa, Allah (CC) nin kaderine ve iradesine boyun eğmekten başka insanın bir seçeneği yoktur. Buna da rıza gösterilmelidir.

Bu yazıya yorum yazın

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Hala mı Allah'a tövbe etmezler ve O'ndan bağışlanma istemezler? Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

Maide, 74

GÜNÜN HADİSİ

"Tutumlu kişi asla fakir olmaz."

Taberani

SON YORUMLAR

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...