HÄ°KMETLERÄ°YLE KURBAN


Mehmed Ali Nefer

malinefer@mynet.com

2005-12-24 16:35:57

İbadetler, Rabbimizin emri olduğu için yapılır. Allah (celle celâluhu) emir verir, biz de kulları olarak bunu yaparız. Fakat âmir olan Cenab-ı Hak, aynı zamanda hakîmdir. Yani emrettiği her şeyde hikmet de vardır. Allah'ın emri ile yaptığımız kurban ibadetinin de bildiğimiz bilemediğimiz sayısız hikmetleri vardır. Şimdi onlardan bazılarını hatırlayalım.

 

Kurban, teslimiyet ve sadakati ifade ederKurban, kulun Rabbine teslimiyeti ifade eder. Bu teslimiyet, Hz. İbrahim ve İsmail ile zirveleşerek sembolleşmiştir. Hz. İbrahim oğlunu, kurban etmek üzere şimdiki Harem-i Şerif'in bulunduğu yere getirdiği an ne kadar mütevekkildir! Bu sabır ve teslimiyet insanı, Mekke'ye oldukça yakın bir yer olan ve asırlar sonra Nebiler Serveri'nin (sallallahu aleyhi ve sellem) Medinelilerden el sıkıp biat alacağı "Akabe" mevkiinde oğlunu kurban etmek için yatırırken, içinde sorumluluğunu yerine getirmeye ciddi bir niyet ve kararlılık vardı. Oğlu da tam bir peygamber oğluna yakışan teslimiyet içinde: "Ey babacığım! Sana emrolunanı yerine getir" (Sâffât, 37/102) demekteydi. Zaten, Kur'an'da Hz. İbrahim'in karakterini takip ettiğimiz hemen her yerde, bu engin teslimiyet ve tevekkülünü görürüz. Öyle ki, onda ne sabırsız bir tavır, ne de hesabı ve muhasebesi yapılmamış bir davranış görülebilir.

 

Hadisenin devamını Kur'ân şu ifadelerle anlatır:"Her ikisi de Allah'ın emrine teslim olup, İbrâhim oğlunu şakağı üzere yere yatırıp, Biz de ona: "İbrâhim! Rüyanın gereğini yerine getirdin (onu kurban etmekten seni muaf tuttuk)" deyince (onları büyük bir sevinç kapladı). Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz! Bu, gerçekten pek büyük bir imtihandı. Oğluna bedel ona büyük bir kurbanlık verdik. Sonraki nesiller içinde ona da iyi bir nam bıraktık: ki o da, bütün milletler tarafından şöyle denilmesidir: "Selam olsun İbrâhim'e!" Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz! " (Saffat, 37/103-110)


İşte bizler de müminler olarak bu önemli hadisenin anısını Rabbimize teslimiyetimizin bir ifadesi olarak kestiğimiz kurbanlarımızla her sene tazeliyoruz. Nitekim Peygamber Efendimiz bir hadislerinde bu hususa dikkatleri çekerek "Kurban kesin. Zira kurban kesmek, atanız İbrahim'in sünnetidir." buyurmuştur.

 

Kurban yardımlaşmadırToplumdaki sosyal dayanışmanın temin ve devamı, tabakalar arasında uçurumların
meydana gelmemesine ve kitleler arasında kavgayı körükleyecek boşlukların
bırakılmamasına bağlıdır. Yani zenginle fakirin arasındaki bağ ve irtibat kopmamalıdır ki, o toplumda karışıklık ve huzursuzluk meydana gelmesin. Toplumdaki sosyal tabakalar arasında bu irtibatı temin eden en önemli dinamik, her türlü yardımlaşma prensipleridir. Bu yardımlaşmalardan birisi de hiç şüphesiz kurban ibadetidir. Yıl boyunca evine et alamayan pek çok insan vardır. Kurban kesen kimse, kurbanını ihtiyaç sahibi kişiyle paylaşarak onun da et ihtiyacının giderilmesine vesile olur. İşte bu manada kurban; toplumda kardeşlik, yardımlaşma, fedakârlık ve dayanışma ruhunu mayalar ve geliştirir. Bu şekilde fakir de kendisinin zenginler tarafından gözetildiğinin farkına varır ve Rabbine şükürle iki büklüm olur.

 

Ekonomik hayat canlanırKurban, toplumun tamamını kucaklayan potansiyel bir güç kaynağıdır. Onunla ekonomik hayat canlandığı gibi yine onun takdim ettiği imkânlarla, maddeye ihtiyacı olanların ihtiyaçları giderilerek içtimai bir dengelenme söz konusudur. Kurbanlık hayvanları yetiştirenler, alanlar, satanlar, nakliyesini ve kesim işini yapanlar, derisini alıp satanlar, kasaplar, yem tüccarları vs. birçok insan bu vesile ile para kazanmakta ve geçimini temin etmektedir.


Sevap toplama kampanyasıKurban kesmenin sevabını soran sahabeye Peygamber Efendimiz, "Kurbanın her bir kılı için bir sevap vardır." buyurmuş; sahabe tekrar: "Ey Allah'ın Resûlü, kesilen kurban yünlü ise (koyun, kuzu gibi), sevabı nasıl olacak?" diye sorduğunda aleyhissalâtu vesselâm: "Yünün her bir kılı için de bir sevap vardır!" cevabını vermiştir. Yine başka bir hadislerinde Allah Rasulü, Allah rızası için kesilen kurbanın ahirette geçilmesi çok zor olan sırat köprüsünde sahibi için bir binek vazifesi göreceğini müjdelemektedir.

 

Bunun gibi kurban kesmekle alakalı daha pek çok hikmet sıralanabilir. Ancak bütün bunlar, hikmet çerçevesi içinde kendisine yaklaştığımız, hakiki hikmetin bir kısım sızıntılarından ibaret olabilir. Bize düşen ubudiyet anlayışı ve kulluk havası içinde, Rabbimizden gelen emirlere teslim olmak ve itaat etmektir ki, işte kurbanın hakiki hikmeti budur.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dediler.

Âl-i İmrân; 173

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Allah'a ve ahiret gününe iman edenler, hayır söylesin veya sükut etsin.

Riyazü's Salihin, 1/307

TARÄ°HTE BU HAFTA

*İmam-ı Azam Ebu Hanife(r.a.) Vefat Etti.(6 Mayıs 765) *İkinci Dünya Savaşı Sona Erdi.(8 Mayıs 1945) *Osman Gazi'nin Doğumu(9 Mayıs 1252) *Ahmed Cezzar Paşa'nın Akka'da Napolyon'u Yenmesi.(10 Mayıs 1799) *1897 Türk-Yunan Savaşı Türk Zaferiyle Sona Erdi

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI