EL-HABİR
Vicdan, son devirlerde aklın ve nefsin gölgesi altında kalmış; ama her fırsatta varlığını hissettiren hassas bir yol haritasıdır. Nefsini savurup akıl perdesini yırtmayı beceren kimseyi de vicdan tutar elinden; alıp götürür yalnızlığın boy veremediği vahalara. Çünkü orda kendisine şah damarından daha yakın olan, varlıkta her an esmasının cilvesini gösteren Dost'u hisseder. Hak'tan ayan bir nesne olmadığı sonucu aklını, hayalini, ufkunu, benliğini sarıp sarmalar ve daha önce görmediği, duymadığını saadet sahillerine onu usulca bırakıverir. O zaman içtimaî vicdanın yalnız kalabalıklara, ferdî vicdanların da ayrı kavanozlardaki münzevi balıklara(1) duyurmaya çalıştığı şu sessiz çığlık da cevabına kavuşmuş olur: Lûgat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden; Aynalar, söyleyin bana, ben kimim? (2) El-Habîr El-Habîr: Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdâr (3) Vicdan, vardığı nihaî neticede Habîr ism-i şerifinin tecellilerine göz kırpınca bir başka inşiraha vasıl olur. Varlığın iç yüzüne, gizli olan her şeye vakıf birinin varlığını bilmek yalnızlığın ürpertici nefesinden onu fersah fersah uzaklaştırır. Bu türden bilmenin getirdiği bir diğer netice ise dikkati uyanık tutmadır. El-Habîr bizi bizden daha iyi bilir, bilinçaltını, anlık hallerimizi, yaptığımız en ufak şeyleri görür, bilir... Mikropların icraatları, elektron hareketleri, bütün boyutlardaki dalgalanmalar onun ilmi altında cereyan eder. Varlığın iç yüzü dedik... Varlığın dışından başka içinde sakladığı nice manalar vardır ki onları müşahede eden birazcık hayretten nasibini almışsa bakışları o ulvi hakikatı hayranlıkla takip eden kudsî cihazlar haline gelir. Kâinat ve içindeki herbir varlığın içyüzü dış yüzünden çok daha sanatlı, mükemmel ve harikadır. Hatta bu varlıkarın dışında görülen güzellik, içindeki sanat ve mükemmelliğin bir yansımasından ibarettir. Meselâ, bir çiçekteki renk, estetik güzellik ve hoş koku, onun yapıtaşları olan hücrelerinin iç dünyalarının mükemmel yapılış ve işleyişinin, bu hücrelerin özellik ve fonksiyonundan haberdar olarak sanatlı, âhenkli ve hikmetli bir biçimde dizilip örülmesinin ve dış dünyayla ilişkilerinin en ince ve hassas biçimde ayarlanmasının sonucudur. Bunları ise ancak, toprağın, havanın, suyun ve güneşin sahibi, bunların hasiyet, tabiat ve içyüzünden hakkıyla haberdar olan Allah istihdâm ve seferber edip çalıştırarak o çiçeği yaratabilir. (4) Bu misal aynı şekilde insanın üzerine de oturtulsa çok güzel uyar. Rikkat insanın davranışlarına yansır ya da vücudun içindeki fabrika dışarıdaki güzelliği intac eder. Kainatta süregelen bütün güzellikler onun gebe olduğu ulvi hakikatın bir yansımasından ibarettir.(5) İmam Gazâli Hazretleri insanın, 'kendi ruh dünyasında cereyan eden ve başkalarının bilmediği şeyleri vicdanen bilmesi' cihetiyle, bu isme mazhar olduğunu söyler.(6) Habîr İsmi ile Alîm İsmi Arasındaki Fark Bu konudaki umumî hüküm Habîr ism-i şerifinin daha çok aşikâr olmayan şeyleri, çok az kişinin ya da hiçkimsenin bilemeyeceği sırları bilen anlamına geldiği, Alîm isminin ise küllî olup her şeyden haberdar anlamına geldiği yönündedir. EK "Allah'ın 'Habîr' ismi Kitab-ı Mübin'de 45 defa zikredilmiştir. Bunlar: 'O, hikmet sahibi ve her şeyden haberdardır', 'O, her şeyden haberdar ve görendir', 'O, her şeyin inceliklerini bilen ve her şeyden haberdardır', 'O, her şeyi bilen ve haberdar olandır', 'O, işlemiş olduklarınızdan haberdardır', 'O, yaptığınız şeylerden haberdardır', 'O yaptıklarınızdan haberdardır', 'O, yaptıklarından haberdardır.' 'O, latiftir. (Bilgisi her şeyin içine geçen, herşeyi) haber alandır.'(Mülk, 67/14) (7) DİPNOTLAR: 1-"Ayrı kavanozlardaki münzevi balıklar" ibaresi şu kaynaktaki beyitten alınmıştır: Çile(Necip Fazıl Kısakürek-Büyük Boğu Yayınları; Bütün Eserleri: Cilt 4; 44.Basım/Mayıs 2001) s.91 2- a.g.e: s.19 3- Esmâ'ül Hüsnâ Şerhi-(Merhum)Ali Osman Tatlısu-Yağmur Yayınevi(Istanbul;1982) s.96 4-Kur'ân ve kâinat penceresinden Esmâ-i Hüsnâ- Doç. Dr. Abdülaziz Hatip- Gençlik Yayınları(Nisan 2001) s.176 5- Adı geçen eserde alıntıdan sonra bir sonraki paragrafa kadar olan kısım daha tafsilatlı incelenmiş 6-Esmâ-i Hüsna Allah'in Güzel İsimleri-Prof.Dr.Alâaddin Başar-Zafer Yayınları(Eylül 2001) s.90 7-Ayet ve Hadislerle El-Esmâü'l Hüsnâ (Prof.İzzeddin Cemel- Ravza Yayınları-2.Baskı; İstanbul, Eylül, 2000-Tercüme: Abdurrahman Poyraz) UMUMİ KAYNAKÇA: Dipnotlardaki eserlerden ve Küçük Lugat'tan(Ömer Sevinçgül- Zafer Yayınları) istifade edilmiştir.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR

Müminler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer.
Enfal,2
GÜNÜN HADİSİ
"Şekavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil şekavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."
Tirmizi, Birr 40, (1962)
SON YORUMLAR
- selamun aleyküm keşke bunlar kitap olsa?...
- "Vettakullahe ve yuallimeküm" "Siz Allah'tan korkarsanız, takva sahibi olursan...
- İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kal...
- S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok m...
- Harika...
- Doğumundan başlasaydınź ölümüne kadar yazsaydınız benim için daha fayd...
- Paranın M kemal olan kısmını değil de ters tarafını kullansanız daha iyi...
- Rahmetüllahi aleyh Benim pederim ve Rahmetli molla Zahid hocam medresede son i...
- Yalancı şahitlik etmemek...
- hem şehde zuri etmemek(7) ne demek...
TARİHTE BU HAFTA
*Sultan Abdulaziz Han Şehid Edildi.(4 Haziran 1876)
*Kırım'ın Fethi(6 Haziran 1475)
*Süleymaniye Camii İbadete Açıldı(7 Haziran 1557)
*EFENDİMİZ'İN (s.a.v.) DÂR-I BEKA'YA İRTİHALİ(Vefatları)(8 HAZİRAN 632)
*Hz.Ebubekir (r.a.)Halife Seçildi(9 Haziran
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...