“HER ŞEYİN AÇIKLAMASI OLARAK KUR’AN” İFADESİ ÜZERİNE TEFSİR TARAMASI
Muhterem kardeşlerim,“Kur’an bize yeter” sloganı altında yeryüzünü fesada boğan gruplar, وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَاناً لِّكُلِّ شَيْءٍ “Sana her şeyin açıklaması için, bu kitabı indirdik” (Nahl, 89) âyetinin arkasına sığınırlar
Muhterem kardeşlerim,"Kur'an bize yeter" sloganı altında yeryüzünü fesada boğan gruplar,
وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَاناً لِّكُلِّ شَيْءٍ
"Sana her şeyin açıklaması için, bu kitabı indirdik" (Nahl, 89) âyetinin arkasına sığınırlar. Oysa bir tefsir taraması yaptığımızda bu âyetin o menfur grupların aleyhinde olduğuna şahid olduk. Öncelikli olarak sorulması gereken soru şudur: "Mekki bir sure olup takriben hicretten kısa bir süre önce tamamlanan Nahl suresi, nasıl oluyor da İslâmın hukuk düzenine ait âyetler inmeden her şeyin açıklamasına işaret edebilir?" İşte konunun en önemli kısmı budur: Burada Hz. Peygamber (s.a.v.) devreye girmektedir. Çünkü Kur'an'ı en iyi anlayan odur ve en iyi açıklayan da odur. Öyleyse sahih rivayetlerle bize ulaşan haberlerini tasdik etmekten başka bir çözüm yolu yoktur. Zira Kur'an'ın bizzat kendisi Hz. Peygamber (s.a.v.)'e uymayı emretmektedir. Bu emrin sahabalerin hayatındaki yansıması ve 1400 yıllık uygulanma süreci ehliyetli insanlar tarafından irdelenmelidir. Aksi takdirde dil bilmeyen ve yordam tanımayan yeni yetme müfessirciklerin yapacağı yorumlar, "yarım imam"ın dinden ettiği ve "yarım doktor"un candan ettiği kabilden olur.
Beydavi, "Sana her şeyin açıklaması için, bu kitabı indirdik" (Nahl, 89) âyetinin tefsirinde şöyle der: "Ayet, dinle ilgili işlerin genel ve ayrıntılı açıklamalarının sünnet ve kıyasa havale edildiğini gösteriyor."
Şihab, Beydavi'nin "sünnet ve kıyası zikrederek icmadan bahsetmemiştir" der. Nesefi ile Zemahşeri bu âyetin yorumunda ittifakla şöyle derler: "Sana her şeyin açıklaması için, bu kitabı indirdik (Nahl, 89) âyetinden kasıt, din ile ilgili yazılı hükümlerin zahiri yönüdür. Diğer taraftan sünnet ve icma ile sabit olan hükümler bu kapsamda olduğu gibi sahabenin sözleri ve kıyas da bu açıklamaya dahildir. Çünkü hepsinin (Kur'an'ın kendisi de dahil, sünnet, icma, sahabi sözü ve kıyasın) ana kaynağı Kur'an'dır. Zira 'Allah'a itaat ediniz ve Resülüne itaat ediniz' emri uyarınca Hz. Peygamber (s.a.v.)'in emrine uymakla emrolunduk. Ayrıca Kur'an 'müminlerin yolundan başkasına uyarsa' uyarısıyla icmaya tabi olmamızı teşvik etmektedir.
Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kendisi bile ümmete hitaben 'Ashabım yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız hidayete erersiniz' diyerek sahabeye uymayı tavsiye etmiştir. Sahabenin kendisi de içtihadı yapmış; kıyaslamaları kullanmış; böylece içtihada giden yolları döşemiştir. Kur'an'ın kendisi de 'ders ve ibret alın ey basiret sahipleri' diyerek kıyas metodunu kullanmamızı emretmiştir. Bu nedenle sünnet, icma, sahabi sözü ve kıyas, Kur'an'ı açıklayan bir külliyat görevi yüklenmiştir. Bütün bu aksesuarla birlikte Kur'an her şeyin açıklaması haline gelmiştir."
Dikkat etmişseniz, "Kur'an bize yeter" sloganı altında yeryüzünü fesada boğan gruplar, ev ve iş yerlerindeki teknik arızaları genelde yetkili servise havale ederler. Bu arada garanti belgelerini de hazır bulundururlar ki fazla masrafa girmesinler. Seyyar tamircilere güvenen ve beş kuruş ucuz olsun diye binlerce liralık cihazlarını yetkisiz ellere teslim eden mal sahibi bulamazsınız. Peki nasıl oluyor da insanlar, dünya ve ahiretleriyle ilgili konuları yetkisiz ve seyyar alimciklere teslim edebiliyorlar? Bu soruyu cevaplandırmak için sosyologlara ve psikologlara başvurmaya gerek yoktur. 7'den 70'e her normal insanın kavradığı bir gerçek vardır: Hem din ve ahiret işleri hem de dünyayı dine göre düzenleyen işlerin tamamı bir teknik bir iştir. Kur'an, sünnet, icma, sahabi sözü ve kıyas külliyatının kapsam ve sınırlarını da ehliyetli alimler bilirler. 1400 yıllık tamir ve yenileme geleneğini sürdüren yetkin alimlerin servis ve çalışmalarına kim düşmanlık yapabilir? Elbetteki seyyar ve kaçak tamirciler. Bu seyyar ve kaçak tamircilerin Kur'an, sünnet, icma, sahabi sözü ve kıyas külliyatına düşmanlıkları bu nedenledir. Çünkü bu külliyatı hayatına uygulayarak yetkinleşen alimler, seyyar ve kaçak tamircilerin işine çomak sokmaktadırlar.
Allah hepimizi Kur'an, sünnet, icma, sahabi sözü ve kıyas külliyatına dönmeye erdirsin. Selamlar.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma.
Bakara, 147
GÜNÜN HADİSİ
"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."
"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim." (Buhari, Deavat: 11/175)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...