Cevaplar.Org

YARINLARDA EYVAH DEMEMEK İÇİN

Cumhuriyet sonrası aydınları mantıklarını yanlış yere dayandırdıkları için; hem tespit, hem teşhis, hem de sonuç olarak çok yanlışları bir araya toplamış durumdalar. Böylece toplumu meşgul ediyorlarken, şimdilerde ise yeni İslam aydınları meydan almaktalar. Eski aydınlar bizlere Avrupa’yı örnek göstermektedirler, oysa birçok Avrupa devleti de yıkılmış ve yeniden kurulmuştur. Bu demek ki devletler de doğar,


Muhammed Musaoğlu

muhakemat25@gmail.com

2023-05-01 13:28:17

Cumhuriyet sonrası aydınları mantıklarını yanlış yere dayandırdıkları için; hem tespit, hem teşhis, hem de sonuç olarak çok yanlışları bir araya toplamış durumdalar. Böylece toplumu meşgul ediyorlarken, şimdilerde ise yeni İslam aydınları meydan almaktalar. Eski aydınlar bizlere Avrupa'yı örnek göstermektedirler, oysa birçok Avrupa devleti de yıkılmış ve yeniden kurulmuştur. Bu demek ki devletler de doğar, yükselir ve yıkılırlar, her devlet kendi şartlarında ayrıca incelenmelidir. Yeni İslam aydınları da bizlere Avrupa'yı örnek gösteriyorlar ne garip değil mi? Halbuki motamot kıyas, abesle iştigaldir. 

Ortaçağ'da Avrupa Hristiyanlığına baktığımızda onun artık insanlığı tıkayıp nefes alamaz hale getirdiğini görüyoruz bu sebeple bozuk Hristiyanlık tahrip edildi ve yeniden tesis edilmeye çalışıldı. Bu fatura, Avrupa'yı zamanla ateist ve deist yaptı. Ayrıca Martin Luther haklı olarak Katolikliğe isyan etmiş yerine Protestanlık mezhebini kurmuştu Katolik mezhebi papaları yeryüzünde Tanrı'nın temsilcisi ve sözlerini Tanrının sözü kabul ediyorlardı. 

Hz. İsa (a.s) kısa hayatında dinini tam tamim edemediğinden, onun havarileri ondan sonra onun adına hükümler veriyorlardı. Havarileri takip eden papazlar da bu durumu devam ettirdiler zamanla ehliyetsizleşen ve kralların tesirinde kalarak bozulan papazlar bilime, buluşlara karşı çıkmışlar, mucitlerin içine şeytan kaçtı diye onların yakılmalarını söylemişlerdir. Bu din anlayışı artık sürdürülemez haldeydi doğal olarak onların din anlayışı parçalanmayı gerektirdi ve parçalandı. 

Bununla birlikte Avrupa yüksek nüfusa sahip, sıkışmış halde, açlık, fakirlik, baskı, zulüm hat safhadayken, Amerika'nın keşfi ile özellikle güney Amerika zenginlikleri, gemiler dolusu altınlar Avrupa'ya aktı. Nüfusun bir kısmı Amerika'ya gitti. 

Tam sıkışıklık zirvede iken iyi bir çıkış yakalayan Avrupa maddeten gelişirken, Osmanlılarda durum tam tersine dönme aşamasına başlıyordu. Daha sonraki seneler devlette ıslahat apması için Avrupa'ya gönderilen gençler sefahat ve eğlenceyi getirdiler, bilimi ilimi getiremediler. Bu hususta daha çok şey söylenebilir. Özellikle Avrupa'yı gören bu insanlar aşağılık kompleksine kapıldılar halk arasında yayılan bazı hurafe ve din anlayışını bahane ederek faturayı İslam'a kestiler.

Oysa ki İslam Hz Peygamber tarafından tam tatbik edilmiş, hiç bir boş alan bırakılmamıştı. Bizde Martin Lutherlere ihtiyaç yoktur. Peygamberimiz yirmi üç senelik hayatında dini bizzat yaşayarak örnek teşkil etmiş, din tamamlanmıştır. Ayrıca bizdeki asıl sıkıntı Osmanlının yıkılması değildi. Her devlet gibi o da misyonunu tamamlayarak, tarihin şeref levhasındaki yerini almıştı. Asıl sıkıntımız yeni Türkiye'nin kalkınamamasıdır. Burada ki aydınların mantık yanlışı halen devam etmektedir. Devletin kurulma aşamasındaki yanlışlarda ısrar etmek, materyalist bir eğitimle nesiller yetiştirmek, dolayısı ile Avrupa'ya motamot benzemeye çalışmak, bizi madden asıl geri götüren sebeptir. 

Tam bu aşamada çok daha sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız. İslami aydınlar. Kur'an adına hareket eden bu yeni akım da İslamiyet üzerinde ameliyatlar yapmakta, kesip biçmektedirler. Akılları Avrupa protestanlığı gibi bir İslam protestanlığı oluşturma arzusundır. Bu durum, muhali taleptir. Bu talepte ısrar etmek aynen Avrupa gibi deizimi artırır, dinsizliği artırır, ne olduğu belli olmayan bir toplum oluşturur. 

Tehlikenin farkında olmayan, kendi camialarından başkasına bakmayan diyanet ve cemaatler bu işe ayıktığında artık çok geç olduğunu göreceklerdir. Bir an önce Ehl-i Sünnet olanlar uyanmalı, bu sıkıntılı durum karşısında el ele verip, topluma sahip çıkmalılar. Herkesin bu işte vebali var, haberimiz olsun...

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir.

Yasin, 77

GÜNÜN HADİSİ

Her kim bir namazı (kılmayı) unutursa (onu) hatırladığında kılsın. Onun bundan başka keffâreti yoktur.

BUHARİ, KİTÂBU MEVÂKÎTİ'S-SALÂT

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI