HZ. PEYGAMBER (S.A.V)’İN ANNE-BABASI HAKKINDAKİ HADİSLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Muhterem kardeşlerim!
Hadis ilmi, aslında Hz. Peygamber (s.a.v)’e isnad edilen söz, eylem ve kararların bilimsel tahliline dayanmaktadır. Bu konudaki gerekli sözler söylenmiş ve işin uzmanları tarafından değerlendirilmiştir. Bize düşen işin ehli tarafından yapılan değerlendirmeleri kabul etmektir.
Muhterem kardeşlerim!
Hadis ilmi, aslında Hz. Peygamber (s.a.v)'e isnad edilen söz, eylem ve kararların bilimsel tahliline dayanmaktadır. Bu konudaki gerekli sözler söylenmiş ve işin uzmanları tarafından değerlendirilmiştir. Bize düşen işin ehli tarafından yapılan değerlendirmeleri kabul etmektir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) Akabe Biatında bazı sahabilerden özel şartlar almış; bunlardan birisi de "işin ehliyle tartışmaktan kaçınmak"tır. Manevi olarak Hz. Peygamber (s.a.v)'e biat etmiş olan müslüman ümmet, hadis biliminin uzmanları ve otorite isimleriyle tartışmaktan kaçınmalı; değerlendirmelerine değer vererek, adaba uygun hareket etmelidir. Gördüğü her yabancı cisimle oynamaması ve hatta uzak durması daha selametli bir yoldur.
Dünkü yazımızı okuyan bir takipçi gördüğü bir hadisi hemen yorum olarak eklemiş; mal bulmuş mağribi gibi terbiyeye aykırı bir şekilde hakaret etmeyi de ihmal etmemiştir. Oysa Kur'an defaatle "şayet o bilgiyi işin ehline götürselerdi" demektedir. Biz de takipçimizin bahsettiği hadisi gördüğümüz halde İmam Suyuti'nin bu konudaki son sözleriyle yetinmiştik. İhtiyaç nedeniyle Suyuti'nin El-Havi li'l-Fetava adlı eserinin ilgili kısmını tamamen çevirmeyi uygun gördük:
"Derim ki: Hz. Peygamber (s.a.v)'in ebeveyni hakkında küfür hali tesbit edilmemiştir. Belki de onların halleri Zeyd b. Amr b. Nufeyl ile Ebubekir Sıddık ve benzerlerinin hali gibidir. Cahiliye döneminde Hz. Peygamber (s.a.v)'in bereketiyle bu kimseler hanif din üzereydiler; peygamberlik öncesinde bu kimselerin Hz. Peygamber (s.a.v)'le yakın ilişkileri vardı. Bu insanlar onun bereketiyle hanifliği seçmişlerse, onu koruyan anne babasının, cahiliye ehlinin aksine, onun bereketinden faydalanmaları da önceliklidir.
Şayet Müslim'in Enes'ten rivayet ettiği hadis hakkındaki düğümü çözmemi istiyorsan durum şöyledir: Enes (r.a.)'ın rivayetine göre bir adam 'Ya Rasulullah babam nerede?' diye sormuş; Hz. Peygamber (s.a.v) de 'cehennemdedir' buyurmuştur. Adam gidince, onu çağırıp şöyle demiştir: 'Benim babam da senin baban da cehennemdedir.' Ebu Davud'un Ebu Hureyre'den rivayet ettiği hadise göre, Hz. Peygamber (s.a.v)'in annesi için yaptığı bağışlanma dileği reddedilmiştir. Bu düğümü çözer misin?
Derim ki: Baş göz üstüne. Cevabı şöyledir: 'Benim babam da senin baban da cehennemdedir.' ifadesi konusunda raviler arasında bir ittifak söz konusu değildir. Bu hadisi Hammad b. Seleme Sabit'ten o da Enes'ten rivayet etmiştir ki Müslim'in rivayet senedi bu yolla gelmiştir. Muammer aynı hadisi Sabit'ten rivayet etmiş; hadisin metninde 'Benim babam da senin baban da cehennemdedir' gibi bir ifade kullanmamıştır. Bu ifade yerine şöyle demiştir: 'bir kafirin kabrinin yanından geçince onu cehennemle müjdele.' Muammer'in bu ifadesinde Hz. Peygamber (s.a.v)'in babasına dair asla bir anlatım veya ifade yoktur. Diğer taraftan Muammer, rivayet gücü yönüyle Hammad'dan daha muteber bir ravidir. Hatta Hammad'ın ezber gücü konusunda olumsuz konuşulmuş; rivayet ettiği bazı hadislerde münker hadislere rastlanmıştır. Denildiğine göre, ezber gücü olmayan Hammad'ın hizmetçisi onun kitaplarına bazı eklemeler yapmış; bu nedenle kendi yazısı olduğunu vehmedip hadisleri bu eklemelerle rivayet etmiştir. Bu yüzden Buhari Hammad'ın hiçbir hadisini almamıştır. Aynı şekilde Müslim de onun din usulleri hakkındaki rivayetlerini almamış; sadece Sabit'ten yaptığı rivayetleri almıştır. Hakim El-Medhal'de demiştir ki: Müslim, Hammad'ın din usulleri hakkındaki rivayetlerini almamış; sadece Sabit'ten yaptığı rivayetleri alıp onu tanık olarak göstermiştir. Oysa Muammer'in ezber gücü hakkında olumsuz bir şey konuşulmamış; hadisleri hep kabul görmüştür. Buhari ve Müslim ittifakla ondan hadis rivayet etmişlerdir. Çünkü onun hadisleri daha kuvvetlidir.
Daha sonra gördük ki Bezzar ve Taberani aynı hadisi Saad b. EbiVakkas'tan aynı lafızlarla rivayet etmiş; Muammer'in Sabit'ten ve onun da Enes'ten rivayet ettiği hadisle tıpatıp uyuşuyor. Beyhaki'nin İbrahim b. Saad kanalıyla Zühri'den, onun da Amir b. Saad'dan ve onun da babasından rivayet ettiğine göre, bedevi bir Arab: 'Ya Rasulullah (s.a.v.) babam nerede?' diye sorunca 'cehennemdedir' cevabını almıştır. Bu sefer: 'peki senin baban nerdedir?' diye sorunca da Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'Her ne zaman bir kafirin kabrinin yanından geçersen, onu cehennemle müjdele!' Bu isnad Buhari ve Müslim'in rivayet kurallarına uygun olarak nakledilmiş; böylece diğer hadislere göre daha öncelikli olup lafızlarına güvenilmesini gerektirmektedir. Taberani ve Beyhaki hadisin sonunda şu bilgiyi de aktarmışlardır: Bedevi daha sonraları müslüman olmuş ve demiştir ki: 'Rasulullah (s.a.v.) beni yorucu bir işle görevlendirdi. Bundan sonra hangi kafirin kabrinin yanından geçersem, onu cehennemle müjdelemem gerekir.'
Diğer taraftan İbnMace'nin İbrahim b. Saad kanalıyla Zühri'den onun da Salim'den ve onun da babasından rivayet ettiğine göre, bedevi bir Arab Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yanına gelip: 'Ya Rasulullah (s.a.v.) babam akrabalarını koruyan biriydi. Şimdi o nerede?' diye sorunca 'cehennemdedir' cevabını almıştır. Bu cevaptan hoşlanmamış gibi görünen adam bu sefer: 'peki senin baban nerdedir?' diye sorunca da Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'Her ne zaman bir müşrikin kabrinin yanından geçersen, onu cehennemle müjdele!' Daha sonra bu bedevi müslüman olmuş ve demiştir ki: 'Rasulullah (s.a.v.) beni yorucu bir işle görevlendirdi. Bundan sonra hangi kafirin kabrinin yanından geçersem, onu cehennemle müjdelemem gerekir.' Bu rivayetlerdeki fazla bilgi, açık ve net bir şekilde gösteriyor ki Rasulullah (s.a.v.)'ın söylediği bu genel ibare, gerçekte ondan sadır olan söylemdir." (s. 226)
Muhterem kardeşlerim, birçok bilimde olduğu gibi hadis bilimlerinde de otorite bir isim olan Suyuti'nin bu açıklaması, Rasulullah (s.a.v.)'in ebeveyni konusunda ileri-geri konuşan herkesi susturucu mahiyettedir. Aklı selim her müslümanın istediği bilgiyi sağladığımıza inanıyorum. Selamlar. Kardeşiniz Molla Musa Celali
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE İNMESİ

Değerli Kardeşlerim! Mealciler sahih hadisleri bile gözlerini kırpmadan reddederler. Ahir zaman
CENNET VE CEHENNEMİN ŞU ANDA VAR OLMADIĞI HUSUSU

Değerli Kardeşlerim! Bazı mealistler cennet ve cehennemin şu an var olmadığını sanmaktadır
RU'YETULLAH (AHİRETE ALLAH'IN GÖRÜLMESİ)

Müslüman kardeşlerim! Kıyamet gününde müminler Allah'ı gözleriyle müşahede edecekler. Ka
TARTI VE MİZAN

Değerli Kardeşlerim! Mealciler, Kur'an'ın hakikatlerini farklı yorumlarla birer birer değişti
ŞEFAATIN GERÇEKLİLİĞİ

Şefaat Kur’ân ve sahih hadislerle sabittir. İnkârı insanı küfre kadar götürür. Şefaati
KABİRDE AZAB VE NİMETİN VARLIĞI

Değerli Kardeşlerim! Günümüzde, Müslüman olduklarını sanan bazıları, gayb alemine tam ol
EVLİYANIN KERAMETİNİN SUBUTU

Muhterem Kardeşlerim. İnsanoğlunun olağan hayatında bazen olağanüstü durumlar ortaya çıkm
MEALİSTLERİN İNKAR ETTİKLERİ 2. İDDİA: MU'CİZELERİ İNKAR ETMELERİ

Muhterem Müslümanlar! Bir Peygamberin peygamberliğini iddia etmesi durumunda kavmine mucize gös
MEALCİLERİN İNKAR ETTİKLERİ BAZI HAKİKATLAR VE BUNLARIN CEVAPLARI

Birinci inkar : Allah'ın gaybi bilmediği iddiaları Değerli Müslüman Kardeşlerim! Mealistler
MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

Modernist İlahiyatçı kesimin yedinci ve sekizinci şüphelerine cevapla
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-3
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-2
- HZ. MUHAMMED’İ(S.A.S.) MÜDAFAA EDEN ŞAİRLERİ VE O ZAMANIN MEDYASINA CEVAPLARI
- BİDATLERİN ÇOĞALDIĞINDA ALİMİN VAZİFESİ
- BİZLER NE DİYORUZ, ONLAR NE DİYORLAR?
- HZ. İSA (A.S) ÖLDÜ MÜ?
- MODERNİSTLERİN VELİLİĞİ İNKARLARI
- HZ. PEYGAMBER (S.A.V)’İN ANNE-BABASI HAKKINDAKİ HADİSLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
- HZ. MUHAMMED (S.A.V.)’İN ANNE VE BABASINA İFTİRA ATANLARA CEVAP
- HZ. MUHAMMED(S.A.V.)’İN DIĞER PEYGAMBERLERE KARŞI ÜSTÜNLÜĞÜ
- “HER ŞEYİN AÇIKLAMASI OLARAK KUR’AN” İFADESİ ÜZERİNE TEFSİR TARAMASI
- ARAPÇA BİLMEYEN BİR KUR’AN YORUMCUSUNUN BAŞARISIZ TAKLASI
- “KUR’AN AYETLERİ TARİHSELDİR” İDDİASI
- KUR’AN’DA VE İSLÂM’DA DEVLET İDARESİ YOKTUR İDDİASI
- “CİN DİYE BİR ŞEY YOKTUR” İDDİALARI
- “NAMAZ İSRAİLİYATTAN GELMEDİR” İDDİASI
- “CENNETE GİRMEK İÇİN MÜSLÜMAN OLMAK ŞART DEĞİL” İDDİALARI
- EVRİM İLE YARATILDIK DİYEN MODERNİSTLER
- HZ. ADEM (A.S.)’A ANNE-BABA İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
- “HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”
- KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ
- “PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ
- ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
- TAHRİF ÖRGÜTÜ
- UYDURULMUŞ "ESMA-İ HÜSNA" LAR ve BATIL TARİFLER ÜZERİNE
- SAHİH-İ BUHARİ’Yİ ÇÖPE ATMA” HEZEYANINA KARŞI REDDİYEDİR
- HAYIZLI KADININ ORUCU MESELESİ

Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Teğabün, 8
GÜNÜN HADİSİ
Allah ister ki,biriniz bir iş yaptığı zaman onu en güzel ve en sağlam bir şekilde yapsın.
Buhari
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
TARİHTE BU HAFTA
*Uyvar Kalesi Fethedildi.(24 Eylül 1663)
*Niğbolu Savaşaı Kazanıldı.(25 Eylül 1396)
*Birinci Viyana Kuşatması(27 Eylül 1529)
*Preveze Deniz Zaferi(28 Eylül 1538)
*Demokrat Parti Kapatıldı(29 Eylül 1960)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...