VAAZ VE NASİHAT ADABI
Allah (c.c), Elçisi Hz. Muhammed'e (s.a.v):
فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنتَ مُذَكِّرٌ
"Artık sen öğüt ver, çünkü sen ancak bir uyarıcısın.”(Gaşiye 88/21) buyururken, Kelimullah olan Hz. Musa'ya da şöyle buyurmaktadır:
Allah (c.c), Elçisi Hz. Muhammed'e (s.a.v):
فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنتَ مُذَكِّرٌ
"Artık sen öğüt ver, çünkü sen ancak bir uyarıcısın."(Gaşiye 88/21) buyururken, Kelimullah olan Hz. Musa'ya da şöyle buyurmaktadır:
وَذَكِّرْهُمْ بِأَيَّامِ اللّهِ
"onlara Allahın günlerini (Allah'ın nimet ve felâket günlerini) hatırlat" (İbrahim 14/5).Öyleyse hatırlatmak/vaaz, dini tebliğde önemli bir yere sahiptir.
İnsanları irşad edecek kişinin niteliği, gayesi, irşadın keyfiyeti ve hangi kaynaktan beslendiği, esaslarının neler olduğu ve dinleyicilerin adabının ve günümüz vaizlerini bekleyen afetlerin neler olduğu konusundan söz edelim. Sadece O'ndan yardım istenir.
*Vaiz/Mürşid kişi, hadis ravisi ve şahit için şart koşulduğu gibi mükellef (akıllı, ergin) ve adil olmalıdır. Ayrıca hadis, tefsir bilmeli ve selef-i salihinden gelen haberleri ve onların yaşantılarını yeteri düzeyde bilmelidir. Hadis bilmeli derken; hadis kitaplarıyla iştigal etmeli, onlardaki hadisleri okumalı ve bir hadis hafızının haber vermesi ya da bir fakihin istinbatı yoluyla bile olsa o hadisleri anlamalı ve onların hangisinin sahih hangisinin zayıf olduğunu bilmeli.
*Mürşid/vaiz kişi tefsir bilmeli derken; Yüce Allah'ın Kitab'ının garib lafızlarını açıklamayı, müşkilini tevcih etme/anlamlandırma işiyle ve seleften gelen tefsir rivayetleriyle ilgilenmeyi kastediyoruz. Mürşidin, bu niteliklere sahip olmasının yanı sıra fesahat sahibi/diksiyonu düzgün, insanlarla, anlayabilecekleri dilden konuşan, güler yüzlü, itibar sahibi ve onurlu bir kişi olması da arzu edilmektedir.
*İrşada yöntemine gelince; vaiz sadece istekli olanı irşad etmeli ve muhataplarının bıkkın olduklarını gördüğünde de konuşmasını kesmeli. Başka bir ifade ile muhataplar istekli olduklarında konuşmalı ve onlar hala istekli iken de konuşmasını sonlandırmalı.
*Vaiz, sohbet için mescid gibi temiz bir mekânda oturmalı ve sözlerine Allah'a hamd ederek, Resulüne, O'nun âline salat-selam getirerek başlamalı ve aynı şekilde de sohbetini hitama erdirmeli ve haziruna hususen, bütün Müslümanlara umumen de dua etmeli.
*Vaiz sohbetinde sadece terğibe(teşvike) ya da terhibe(korkutmaya) yer vermemeli, bilakis sünnetüllaha uygun biçimde her ikisine de yer vermeli. Zira Allah(c.c) Yüce Kitab'ında va'ddan(nimet/cennet müjdesinden) hemen sonra vaidi(cehennem/azap tehdidini), vaidden hemen sonra va'dı, müjdeden sonra da uyarıyı getirmektedir. Bir başka husus, vaiz kolaylaştırıcı olmalı zorlaştırıcı değil; belli bir zümreye değil umuma hitab etmeli; bir topluluğu zemm etmemeli ve belli bir şahsı eleştirmemeli. Eleştiri için yapması gereken, tariz yolunu seçmektir. Örneğin, bazı topluluklara/şahıslara ne oluyor da şöyle şöyle yapıyorlar demeli. Bir de vaiz, alay etmekten, ciddiyetsizlikten, seviyesiz ve düşük söz söylemekten uzak durmalı. Güzelin güzel, çirkinin çirkin olduğunu söylemeli, iyiliği emretmeli kötülükten sakındırmalı ve kim ne derse ona uyan, herkese ben seninleyim diyen dalkavuk biri olmamalı.
*Vaizin sahip olması ve gözden kaçırmaması gereken gayesine gelince; vaiz, fiillerinde, lisanını korumada, ahlakında, kalbe ait hallerde ve zikre devam etmede her daim Müslüman vasfına sahip olduğunu hatırda tutmalı. Saydığımız niteliklerin muhatap kitlede anlayış kapasitelerine göre aşama aşama tam olarak gerçekleşebilmesi için öncelikle onlara kılık kıyafette, namazda ve diğer hususlarda güzelliklerden faziletli olanlarını emretmeli ve kötülüklerden zararlı olanlarından sakındırmalı. Bu ahlakı kazandıktan sonra, onlara zikir çekmeyi emretmeli. Zikrin onlara tesir ettiğini gördüğünde, gönüllerini ve dillerini korumaları için onları teşvik etmeli. Yapılan telkinlerin etkili olabilmesi için de Yüce Allah'ın(c.c) geçmiş milletlerin başına getirdiği olaylar, O'nun göz kamaştırıcı fiilleri, tasarrufu ve dünyada çeşitli toplumlara azap etmesi ile sözlerini desteklesin ve ardından ölüm korkusu, kabir azabı, hesap gününün şiddeti ve cehennem azabı ile onları korkutsun. Terğib için de aynı yöntemi izlemeli.
*Vaizin, irşad için başvuracağı kaynağa gelince, Allah'ın yüce Kitab'ının zahiri delaleti, Hz. Peygamber'in(c.c) muhaddisler nezdinde maruf olan sünneti, sahabe, tabiin ve diğer salih kişilerin sözleri ve Allah Resulünün yaşantısı bu kaynağı oluşturmaktadır.
*Vaiz rast gele ve ölçüsüzce kıssa anlatmamalı. Zira Sahabe nesli kıssacılığa şiddetle karşı çıkmış, kıssacıları mescitlerden çıkarmış ve dövmüşler. Bu kıssalar çoğunlukla sıhhati bilinmeyen israiliyatta, siyerde ve Kur'an'ının nüzulü ile ilgili rivayetlerde yer almaktadır. Vaazın temel unsurları ise terğib, terhib, anlaşılır örnekler vermek, gönlü yumuşatan kıssalar ve faydalı nüktelerdir. Vaizin sohbetinde yer vereceği mesele ya helal-haram kabilinden ya sufilerin adabından ya da davet türünden veya İslam inanç esaslarından bir meseledir.
*Sözün özü; vaizin öğrettiği bir mesele ve o meselenin öğretilmesinde de bir yöntem vardır. Dinleyicilerin âdâbına gelince; onlar şu husulara riayet etmeleri gerekir; konuşmacıya yüzünü dönmek, oyun oynamamak, boş konuşmamak, kendi aralarında konuşmamak, her konuda konuşmacıya fazla soru sormamak. Şayet soracağı sorunun konuyla güçlü bir münasebeti yoksa ya da avamın anlamaktan aciz olduğu türden ince bir mesele ise bulunduğu mecliste sussun ve istiyorsa konuşmacıyla baş başa kaldığında sorsun. Şayet dinleyicinin sorusunun, kapalı bir ifadeyi açmak ya da garip bir lafzı izah etmek gibi konuyla güçlü bir münasebeti varsa, dinleyici, konuşmacının sözünü bitirmesini beklesin ve ondan sonra sorsun. Konuşmacı sözünü üç defa tekrar etsin. Şayet dinleyiciler arasında farklı dili konuşan birileri varsa ve konuşmacı da o dilleri biliyorsa konuşsun. Ayrıca konuşmacı, kapalı ve ince söz söylemekten imtina etmeli.
*Günümüz vaizlerinde karşılaşılan sıkıntılara gelince o sıkıntılar şunlardır: konuları bir birbirine karıştırmak -hatta onların sözlerinin önemli bir bölümü karışık konulardan ibarettir- ve muhaddislerin aslı yok dedikleri dua ve salavata yer vermek, terğib ve terhib için abartılı konuşmak ve Kerbela olayını, ölümü ve diğer konuları çarpıtarak anlatmak.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam
SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil
FİTNE HADİSLERİNE İTİRAZLAR

Bazı İslami oturumlara katılan hocalardan birisi, bu hadislerin(gelecekte olan fitnelerden bahsed
NEDİR İTTİHAD-I İSLAM?

İTTİHAD-I İSLAM, şeref tacımız, uhuvvet sancağımız, muhabbet bayrağımızdır. İTTİHAD-
BATI DÜNYASININ İHANET SENARYOLARI VE PİLTDOWN ADAMI

Batı dünyası ve materyalist felsefenin düzenbazları yalan üretmekte, hakikatleri evirip çevir
HZ. MUAVİYE'NİN, OĞLU YEZİD'İ VELİAHD TAYİN ETMESİ

Meseleyi iki açıdan ele almak durumundayız: A. İslâm şeriatına göre veliahtlığın hükm
KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-5

Eşler Arasında Dünya ve Âhiret Hayatını Berbat Eden Bir Kötü Davranış: Nuşûz Kur’ân,
HZ. MUÂVİYE RÂŞİD HALÎFELERDENDİR

Muâviye'nin (r.a) hayatına az çok vakıf olan biri, onun hidayete eren ve erdiren raşid halifele
KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-4

"Sâliha" Eş Olmaya Çalışmak İslâmî hayatta en önemli konulardan olan iffeti koruma yollar
ABDULLAH BİN SEBE DİYE BİRİ YOK MUDUR?

Bazıları, Taberî'nin İbn Sebe ile ilgili aktardığı rivayetin senedinde Seyf b. Ömer et-Temim
KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-3

Allah’ın emirlerini yerine getirip; yasakladıklarından da kaçınma gibi anlamlara da gelen “
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-2
- SORU SORMA AHLAKI
- İLİM ALINACAK ÂLİMİN ÖZELLİĞİ VE SEÇİMİ
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-1
- HÜR MÜSLÜMAN HANIMIN VASIFLARI:
- İLMİ, SALİH VE EHLİYETLİ HOCALARDAN ALMANIN ZORUNLULUĞU
- İLİM TAHSİLİNDE ÂLİ HİMMET SAHİBİ OLMAK
- İLİM TAHSİLİNDE VE ÖĞRETİMİNDE İYİ NİYET
- ORYANTALİST TEZLERİ İSLAM DÜNYASINDA YAYMAYA ÇALIŞAN ÜÇ GRUP
- HAKKA TALİP OLANLARA ÖNEMLİ TAVSİYELER
- İSLÂM, BİLİME DÜŞMAN MIDIR?
- İLİM TALEBESİNİN İHTİYAÇ DUYACAĞI MEZİYETLERİN ÖZETİ
- İLMİN KADRİNİ BİLMEK
- PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU
- BİR MEDRESE PROGRAMI ÖRNEĞİ
- ERZURUM TEDÂİLERİ-5
- ERZURUM TEDÂİLERİ-4
- ERZURUM TEDÂİLERİ-3
- ERZURUM TEDÂİLERİ-2
- HAK VE SALAHİYET ÇERÇEVESİNDE KADINLAR MESELESİ
- ERZURUM TEDÂİLERİ-1
- EHL-İ BEYT SEVGİSİ-2
- VAAZ VE NASİHAT ADABI
- EHL-İ BEYT SEVGİSİ-1
- TEZKİYE VE SİCİL AMİRLİĞİ
- İLMİ ARAŞTIRMALARDA İNSAFLI OLMAK VE HAKKA UYMAK
- BİR İRFAN OLUĞU; ARVAS SEYYİDLERİ-2
- İLİM TALEBESİNİN İHTİYAÇ DUYACAĞI MEZİYETLERİN ÖZETİ
- BİR İRFAN OLUĞU; ARVAS SEYYİDLERİ-1

Yeryüzüne iyi-yararlı kullarım vâris olacaktır.
Enbiya, 105
GÜNÜN HADİSİ
"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...