SIDDIKİYET
İslam’ın birinci halifesi Hz. Ebubekir’in ‘Sıddıkiyet’ ünvanını nasıl kazandığını hep düşünmüşümdür. Birinci halife olmasında belki de bu sıfatın yeri vardır. Belki de peygamberlikten sonra en yüce makam sıddıkıyet makamıdır.
Peygamberimizin en yakın arkadaşı olan Hz. Ebubekir’e bir sabah bir haber
İslam'ın birinci halifesi Hz. Ebubekir'in 'Sıddıkiyet' ünvanını nasıl kazandığını hep düşünmüşümdür. Birinci halife olmasında belki de bu sıfatın yeri vardır. Belki de peygamberlikten sonra en yüce makam sıddıkıyet makamıdır.
Peygamberimizin en yakın arkadaşı olan Hz. Ebubekir'e bir sabah bir haber getirirler. Derler ki; "senin arkadaşın olan Muhammed (Aleyhissalatu vesselam), Miraca çıktığını, Allahla görüştüğünü söylüyor. Ne dersin sen bu işe?" Hz. Ebubekir, hiç tereddüt etmeden ve hiç fasıla vermeden der ki: "Vallahi o söylüyorsa doğrudur."
İşte bir peygamberin arkadaşı böyle olmalıydı.
Hicretin altıncı yılında, Hudeybiye barış anlaşması sırasında, Mekkelileri yani Kureyşi temsil eden Urve bin Mesud, Peygamberimize şu sözleri söylemişti:
-Ya Muhammed, farz et ki Kureyşi yok etmeyi başardın, bu durum da kendi kavmini yok etmiş olmaz mısın? Fakat iş tersine döner, Kureyş seni yok ederse, başına toplanan cemaat tuz gibi erimez mi?"
Bu ifade Peygamberimizin etrafındaki Müslümanların samimiyetini ve bağlılığını sarsacak bir anlam taşıyordu. Peygamberimizin yanındaki sahabeler çok incinmişti doğrusu. Bunu herkesten önce fark eden Hz. Ebubekir, sesini yükselterek dedi ki:
-Biz Allah'ın Resulünü hiçbir zaman terk etmeyiz.
Bu söze sinirlenip kızan Urve, bir cevap vermek istemiş, fakat söz sahibinin Hz. Ebubekir, olduğunu görünce susmuştu.
İşte bir peygamber dostu böyle olmalıydı.
Hudeybiye barış anlaşması imzalanmıştı. Birçok sahabi bunu zillet olarak yenilgi olarak algılamıştı. Peygamberimiz bile düşünceli ve üzgündü. Hz. Ömer anlaşmanın doğru olduğuna kanaat getirmemiş bir halde Hz. Ebubekir'e geldi. Ona bu anlaşmanın doğru olup olmadığını sordu. O da: "Hz. Muhammed(Aleyhissalatu vesselam), Allah'ın peygamberidir, ne yaparsa Allahın emrine uyarak yapar." cevabını verdi.
İşte Peygamberin dava arkadaşı böyle olmalıydı.
İşte böyle olan da islamın birinci halifesi olmalıydı.
Hz. Ebubekir, Hz. Muhammedin (Aleyhissalatu vesselam) şahsına, bir insan olarak onun kişiliğine kayıtsız şartsız bağlanan birisi değildi. O, her şeyi aklıyla kalbiyle düşünen hisseden birisiydi. Onun sadakati sadece bir bağlılık değildi. O Kur'an'a göre, Allah için Allah'ın peygamberine bağlı idi. Gerçi Allah'ın elçisine körü körüne bağlılık da bir sadakatti. Fakat Hz. Ebubekir'inki öyle değildi. O vücudunun bütün zerreleriyle, ruhunun bütün derinlikleriyle hissederek Allah'ın resülüne inanmıştı.
İşte Resulün sadık dostu böyle olmalıydı.
Peygamberimizin ölümünde Hz. Ömer, herkese yüksek sesle seslenerek demişti ki:
"Hz. Muhammed öldü demeyin. Kim öldü derse kılıcımla vururum" O böyle semekle İslam'ın ölmediğini ve kıyamete kadar yaşayacağını ifade etmek istemişti. Oysa Hz. Ebubekir, bu durumu, daha sakin ve daha ağırbaşlılıkla şöyle ifade etmişti:
-Kim Hz. Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki o öldü. Kim de Allah'a, tapıyorsa bilsin ki O ölümsüzdür.
İşte peygamberin akıllı ve sadık dostu böyle olmalıydı.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
ŞEYTANIN KİBİRLENMESİ

Bu kavga, Şeytan'ın kibirlenmesiyle başladı, Kabil ile Habil olayında al kanlara büründü,
KAŞIKÇI ALİ AMCA

Geçen gün caminin doğu kapısının duvarının dışında, hemen duvar dibinde gördüm Ali Amca
HOŞ GELDİN BAHAR

Nerede yaşadığımızı bilmiyoruz. Bazen oluyor ki aradıklarımızı bulmak için bütün uzay
MANA HAREKETİ

Yüzlerce kişi bir arda bulunuyorduk. Bizim bir arada bulunduğumuz vakitte binlerce kişinin bir a
ŞEFKAT ARAS’A MEYDAN OKUYORDU

Hınıs Lisesi’nde okuyordum. 1975-1976 yıllarıydı. Mevsim kıştı. Her taraf bembeyaz kar
YAZMAK BUZDAĞINA BENZER

Aysberg denen buzdağının bir kısmı su yüzünde bir kısmı su altındadır. Buzdağının gö
AYAKLARINI UZATMA

Bir sabah namazı vaktiydi. Bursa Ulu Cami’deydik. Manevi havanın en yüce anları yaşanıyordu.
KÜÇÜK CİHADDAN BÜYÜK CİHADA DÖNÜYORUZ

İki cihan serveri peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) söylediği sözlerin anlamı
İNSAN NE YAPAR?

Çocuklar, ellerindeki oyuncaklar alınınca ağlar. Yıllar sonra oyuncağın ne olduğunu anlayın
HADİSLERE GÖRE BEŞ BİLİNMEYEN

Şu namaz işi çok ciddi görünüyor. Onu emreden işi çok sıkı tutuluyor. Şu koca kâinatın
- AYETLERE GÖRE BEŞ BİLİNMEYEN
- HİKMET
- SIDDIKİYET
- MARS GEZEGENİ İLE HASBİHAL
- MADEM KADER, NİÇİN DÜNYA?
- HER ŞEY İNSAN İÇİN, İNSAN NİÇİN?
- BİRİ VAR
- DEREDEN TEPEDEN
- ÇOCUKLARI TERBİYELİ YETİŞTİRME REÇETESİ
- HERKES KENDİ ROMANININ BAŞKAHRAMANIDIR
- BEN VE SAHİBİM
- BELEDİYE BAŞKAN ADAYININ DEĞERLENDİRMESİ
- KAZANÇLI BİR DEĞERLENDİRME
- MİLLET ADALETE SUSADIĞI İÇİN
- TEPENİN İKİ YÜZÜ
- “HATALAR ÜÇ ÇEŞİTTİR” DEĞERLENDİRMESİ
- BAŞARILI BİR İDARECİ OLABİLMEK İÇİN
- YETİMLER, ÖKSÜZLER, GÜVERCİNLER
- AHİRETE UZAKLIK DEĞERLENDİRMESİ

Bilin ki, Allah'ın lâneti zâlimlerin üzerinedir.
Hûd,18
GÜNÜN HADİSİ
Zühd hakkında
Kendisine çok konuşmama ve zühd duygusu verilen kimseyi gördüğünüz zaman ona yaklaşın.Zira o hikmet telkin eder.İbn-i Mace-Zühd:1
SON YORUMLAR
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...