“NAMAZ İSRAİLİYATTAN GELMEDİR” İDDİASI
Muhterem müslümanlar!
Bu yazımızda mealci ve sünnet inkarcılarının diğer bir iftirası olan “Namaz İsrailiyattan gelmedir” konusunu işleyeceğiz inşaallah.
Muhterem müslümanlar!
Bu yazımızda mealci ve sünnet inkarcılarının diğer bir iftirası olan "Namaz İsrailiyattan gelmedir" konusunu işleyeceğiz inşaallah.
Muhterem kardeşlerim, namaz ve dua konusu İslâm'da o kadar önemli bir ibadettir ki, Resulullah (s.a.v.) daha peygamber olmadan önce de eda etmiştir. Hira mağarasına gidişi, Mekke vadilerinde bazen yalnız bazen de çocuk yaştaki Hz. Ali (r.a.) ile birlikte gezip dua etmesi buna en iyi örnektir. Peygamberliğin gönderilişinden bir süre sonra farz bir ibadete dönüşen namaz, hiçbir zaman önemini kaybedip neshedilmemiş; farziyetini inkar eden kafir sayılmıştır.
İlk peygamberden son peygambere kadar, bütün tevhidi (semavi) dinlerin hep bazı ortak noktaları olmuştur: Allah'ın varlığı ve birliği, meleklere iman, kıyamet gününe iman, kitap ve peygamberlere iman … Diğer taraftan bütün dinlerin göndericisi Allah olduğundan, bütün dinler kul-ilah arasını düzenlemeyi hedeflediğinden dua ve namaz hep var olmuştur. Zaten dua ve namazsız bir din afyon gibidir, zararları saymakla bitmez.
İmam Ahmed, Nesai ve Tirmizi'nin sahih isnatla Enes (r.a.)'dan rivayet ettiği hadise göre, namaz İsra gecesinde Resulullah (s.a.v.)'e elli rekat olarak farz edilmiş; daha sonra azalarak beş vakit olarak sabitlenmiştir. Çağdaş siret kaynaklarından 'Muhammed Resulullah' adlı esrin yazarı Muhammed Rıza, klasik eserleri ve çağdaş bulguları tarayıp değerlendirdikten sonra namazın farz kılınışını şöyle anlatır: "Beş vakit farz namazın İsra gecesinde Resulullah (s.a.v.)'e farz kılınışı hususunda ittifak vardır. Namaz kıyamete kadar baki olan sabit bir ibadettir. Farz oluşunun Kur'an'daki delili "namaz kılınız" âyetidir; sünnetteki delili ise Resulullah (s.a.v.)'ın 'Allah müslüman kadın ve erkeğe gece ve gündüz icra edilen günde beş vakit namazı farz kılmıştır' hadisidir." (s. 145)
"Farz kılınışının hikmeti ise: kulun Allah'ın huzurunda itaat ve zayıflığını belirtmesi, kıraat ve zikir ile O'na yalvarması, beden organlarıyla O'na hizmet etmesidir." (Tenvir'ul-Kulub, s. 156)
Beydavi, "Namaz kılınız. Çünkü namaz, vakitleri belli bir ibadet olarak üzerinize farz kılındı." (Nisa 103) âyetinin tefsirinde şöyle demektedir: "Namaz ibadeti, vakitleri belli olup bu vakitlerin dışına taşınması hiçbir şekilde caiz değildir."
Nesefi ise aynı âyeti "namaz, belirli zamanlarla sınırlandırılmış bir farzdır" şeklinde yorumlamıştır. Zemahşeri, "namaz ibadeti, vakitleri belli olup ister korku altında ister güven ortamında bu vakitlerin dışına taşınması hiçbir şekilde caiz değildir" demektedir.
Gördüğünüz üzere, namaz ibadeti vakitleri belli, şartları belli, yapılması her halükarda zorunlu bir ibadettir. İslâm'daki namazın diğer semavi dinlerle ortak özelliklerinin olması namazın sıhhatine engel değildir. Çünkü ehli kitapla epeyce ortak noktamız vardır: Allah'a iman, ahiret gününe iman, peygamberlere iman, haksız yere adam öldürmenin haram oluşu, anne, hala, teyze ve kız kardeşle evliliğin yasak oluşu gibi epeyce ortak noktada birleşiyorsak, İslâm'ın İsrailiyattan olduğu hezeyanına yorumlanamaz.
Yapılacak yorum şudur: "Evet bütün semavi dinler Allah tarafından gönderildiği için, epeyce müşterekleri vardır. Fakat İslâm öncesi semavi dinlerin bazı hükümleri, bizim mealcilerimizin yaptığı gibi tahrif edilmiştir. Tevrat, Talmud ile yer değiştirdiği gibi İncil, İznik konsülünün belirlediği metinlerle değiştirilmiştir. Kur'an'ın yorumlanmasında İslâm alimlerinden çok sömürgeci batının oryantalistlerine başvuran mealciler ve sünnet inkarcılarının zihniyeti ile talmudçular arasında bir fark yoktur. Çünkü çağdaş sapkın fırka-i dalle yahudileşme temayülüne sahiptir. Yahudi ve hristiyanların kendi ilahi metinlerine yaptıkları müdahale metodlarını kullanmaktadır. Allah İslâm ümmetini bu dalalet ehlinden korusun ve dalalet ehline de iz'an ve basiret versin diyoruz.
Allah'ın selamı ve hidayeti hepimizin üzerine olsun.
Kardeşiniz Molla Musa Celali
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE İNMESİ

Değerli Kardeşlerim! Mealciler sahih hadisleri bile gözlerini kırpmadan reddederler. Ahir zaman
CENNET VE CEHENNEMİN ŞU ANDA VAR OLMADIĞI HUSUSU

Değerli Kardeşlerim! Bazı mealistler cennet ve cehennemin şu an var olmadığını sanmaktadır
RU'YETULLAH (AHİRETE ALLAH'IN GÖRÜLMESİ)

Müslüman kardeşlerim! Kıyamet gününde müminler Allah'ı gözleriyle müşahede edecekler. Ka
TARTI VE MİZAN

Değerli Kardeşlerim! Mealciler, Kur'an'ın hakikatlerini farklı yorumlarla birer birer değişti
ŞEFAATIN GERÇEKLİLİĞİ

Şefaat Kur’ân ve sahih hadislerle sabittir. İnkârı insanı küfre kadar götürür. Şefaati
KABİRDE AZAB VE NİMETİN VARLIĞI

Değerli Kardeşlerim! Günümüzde, Müslüman olduklarını sanan bazıları, gayb alemine tam ol
EVLİYANIN KERAMETİNİN SUBUTU

Muhterem Kardeşlerim. İnsanoğlunun olağan hayatında bazen olağanüstü durumlar ortaya çıkm
MEALİSTLERİN İNKAR ETTİKLERİ 2. İDDİA: MU'CİZELERİ İNKAR ETMELERİ

Muhterem Müslümanlar! Bir Peygamberin peygamberliğini iddia etmesi durumunda kavmine mucize gös
MEALCİLERİN İNKAR ETTİKLERİ BAZI HAKİKATLAR VE BUNLARIN CEVAPLARI

Birinci inkar : Allah'ın gaybi bilmediği iddiaları Değerli Müslüman Kardeşlerim! Mealistler
MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

Modernist İlahiyatçı kesimin yedinci ve sekizinci şüphelerine cevapla
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-3
- MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR-2
- HZ. MUHAMMED’İ(S.A.S.) MÜDAFAA EDEN ŞAİRLERİ VE O ZAMANIN MEDYASINA CEVAPLARI
- BİDATLERİN ÇOĞALDIĞINDA ALİMİN VAZİFESİ
- BİZLER NE DİYORUZ, ONLAR NE DİYORLAR?
- HZ. İSA (A.S) ÖLDÜ MÜ?
- MODERNİSTLERİN VELİLİĞİ İNKARLARI
- HZ. PEYGAMBER (S.A.V)’İN ANNE-BABASI HAKKINDAKİ HADİSLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
- HZ. MUHAMMED (S.A.V.)’İN ANNE VE BABASINA İFTİRA ATANLARA CEVAP
- HZ. MUHAMMED(S.A.V.)’İN DIĞER PEYGAMBERLERE KARŞI ÜSTÜNLÜĞÜ
- “HER ŞEYİN AÇIKLAMASI OLARAK KUR’AN” İFADESİ ÜZERİNE TEFSİR TARAMASI
- ARAPÇA BİLMEYEN BİR KUR’AN YORUMCUSUNUN BAŞARISIZ TAKLASI
- “KUR’AN AYETLERİ TARİHSELDİR” İDDİASI
- KUR’AN’DA VE İSLÂM’DA DEVLET İDARESİ YOKTUR İDDİASI
- “CİN DİYE BİR ŞEY YOKTUR” İDDİALARI
- “NAMAZ İSRAİLİYATTAN GELMEDİR” İDDİASI
- “CENNETE GİRMEK İÇİN MÜSLÜMAN OLMAK ŞART DEĞİL” İDDİALARI
- EVRİM İLE YARATILDIK DİYEN MODERNİSTLER
- HZ. ADEM (A.S.)’A ANNE-BABA İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
- “HZ. İBRAHİM (A.S.)’A İBO DEMENİN HÜKMÜ”
- KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ
- “PEYGAMBERLERE GEREK YOKTUR” DEMENİN HÜKMÜ
- ALLAH’A BİLGİSİZLİK İSNAT ETMENİN HÜKMÜ
- TAHRİF ÖRGÜTÜ
- UYDURULMUŞ "ESMA-İ HÜSNA" LAR ve BATIL TARİFLER ÜZERİNE
- SAHİH-İ BUHARİ’Yİ ÇÖPE ATMA” HEZEYANINA KARŞI REDDİYEDİR
- HAYIZLI KADININ ORUCU MESELESİ

Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Zümer, 27
GÜNÜN HADİSİ
"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."
"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim."
(Buhari, Deavat: 11/175)
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...