Cevaplar.Org

EBU HÜREYRE'YE YÖNELTİLEN ELEŞTİRİLER-4

Sahabenin ve Bu Cümleden Olarak Hz. Aişe'nin Onun Rivayetlerini İhtiyatla Karşıladığı İddiası Kaynaklar Ebû Hüreyre’nin Sahâbe arasında muteber ve saygın bir konuma sahip olduğunu göstermektedir. İmam Ebû Hanîfe, Ebû Seleme’den o da başka bir râvî kanalıyla[1] Ebû Hüreyre’nin şöyle dediğini naklediyor: “Bahreyn’de iken bana ihramda olmayan bir kimsenin avladığı hayvan etinin ihramlıya helal olup olmadığını sordular


Metin Yiğit

metinyigit21@hotmail.com

2021-07-15 10:33:36

d. Sahabenin ve Bu Cümleden Olarak Hz. Aişe'nin Onun Rivayetlerini İhtiyatla Karşıladığı İddiası

Kaynaklar Ebû Hüreyre'nin Sahâbe arasında muteber ve saygın bir konuma sahip olduğunu göstermektedir. İmam Ebû Hanîfe, Ebû Seleme'den o da başka bir râvî kanalıyla[1] Ebû Hüreyre'nin şöyle dediğini naklediyor:

"Bahreyn'de iken bana ihramda olmayan bir kimsenin avladığı hayvan etinin ihramlıya helal olup olmadığını sordular. Onun yenilebileceğini söyleyerek fetva verdim. Ancak içimde o konuda bir tereddüt vardı. Sonra Ömer b. Hattab'a geldim. Onlara söylediğim şeyi ona aktardım. Bunun üzerine şöyle dedi: Şayet bundan başka bir şey söylemiş olsaydın, yaşadığın sürece iki kişi arasında fetva veremeyecektin.(2)

Ebû Hanîfe'den aktarılan bu rivayet Ebû Hüreyre'nin Sahâbe nezdinde ve bu cümleden olarak Hz.Ömer katında fetva veren biri olarak bilindiğini ve onaylandığını göstermektedir.

İbn Sa'd'ın kendi senediyle aktardığı bir rivayette onun Hz. Osman'ın vefatından itibaren ömrünün sonuna kadar Medîne'de fetva veren ve Allah Rasûlü'nden rivayette bulunan Sahabîler arasında bulunduğu belirtilmektedir:

…Ziyâd b. Mîna der ki: İbn Abbâs, İbn Ömer, Ebû Saîd el-Hudrî, Ebû Hüreyre, Abdullâh b. Amr b. Âs, Câbir b. Abdillâh, Râfi b. Hadîc, Seleme b. Ekva, Ebû Vâkid b. el-Leysî, Abdullah b. Buhayne gibi Sahabîler Medîne'de Hz. Osman'ın vefatından sonra ölünceye kadar fetva veriyor ve Allah Rasûlü'nden rivayette bulunuyorlardı. Bunlardan fetvanın kendilerine intikal ettiği kimseler şunlardır: İbn Abbâs, İbn Ömer, Ebû Saîd el-Hudrî, Ebû Hüreyre ve Câbir b. Abdillâh(3)

İbn Kayyim Sahâbeyi fetva bakımından üçe ayırır ve Ebû Hüreyre'yi Hz. Ebûbekir, Hz. Osman, Ebû Saîd el-Hudrî, Ümmü Seleme, Ebû Mûsâ el-Eşarî, Mua b. Cebel, Sad b. Ebî Vakkâs ve Câbir b. Abdillâh gibi Sahabîlerle birlikte orta grupta zikreder.(4)

Yukarda belirtildiği üzere Ebû Hüreyre, Hz. Ömer döneminde Bahreyn valiliğine atanır. Hz. Ömer tarafından mâlî bir meselede soruşturulur. Soruşturmadan sonra Hz. Ömer'in yaptığı yeniden valilik teklifini ısrarlara rağmen kabul etmez.(5) 

Bu bilgiler, Ebû Hüreyre'nin Sahâbe arasında meziyetli bir kimse olarak algılandığını göstermektedir. Aksi takdirde Hz. Ömer gibi biri tarafından nasıl vali tayin edilebilirdi. Bilindiği gibi Hz. Ömer idari işlerde son derece hassâs bir kimsedir. Muhtemelen bu hassâsiyeti gereği onu malî bir meselede hesaba çekmiş ve ardından tekrar vali olarak atamak istemiştir. Bütün bunlar Ebû Hüreyre'nin imajının sıradan olmadığını göstermektedir.

Daha önce de belirtildiği üzere Buhârî'nin aktardığına göre Sahâbe ve Tâbiûndan toplam 800 kişi Ebû Hüreyre'den hadis rivayet etmiştir.(6) Bu da onun Sahâbe ve Tâbiûn arasında makbul bir kimse olarak algılandığını göstermektedir.(7)

Hâkim en-Nîsâbûrî, Müstedrek'te Ebu Hüreyre'den rivayette bulunan 28 büyük Sahabînin adını zikreder:

Zeyd b. Sâbit, Ebû Eyyûb el-Ensârî, İbn Abbâs, İbn Ömer, Abdullah b. Zubeyr, Ubey b. Kab, Câbir, Aişe, Misver b. Mahreme, Ukbe b. Hâris, Ebû Musa el-Eşarî, Enes b. Mâlik, Sâib b. Yezîd, Peygamber'in azatlısı (mevlâ) Ebû Râfi, Ebû Umâme b. Sehl, Ebû ¼ufeyl, Ebû Nadre el-Ğıfârî, Ebû Rehm el-Ğıfârî, Şeddâd b. el-Hâd, Ebû Hadred Abdullah b. Hadred el-Eslemî, Ebû Rezin el-Ukeylî, Vasile b. el-Eska, Kabîse b. Züeyb, Amr b. el-Hamk, Haccâc el-Eslemî, Abdullah b. Akîm, Eğarr el-Cuhenî ve Şerîd b. Suveyd (r.a)(8)

Hâkim, Ebû Hüreyre'den rivayet eden çok sayıda Tâbiûn bulunduğunu, bunların çok meşhur olduğunu ve bilindiğini ancak konuyu uzatmamak için daha fazla detaya girmeyeceğini belirtir.(9)

Bu bilgiler Ebû Hüreyre'nin Sahâbe arasındaki konumu hakkında yeterli bir fikir verecek niteliktedir.

İmam Muhammed yün ve ipek elbise giymek hakkındaki rivayetleri aktarırken Ebû Hanife'nin Heysem b. Ebi'l-Heysem el-Basrî'den naklettiği şu rivayete yer verir:

Osman b. Affân, Abdurrahman b. Avf, Ebû Hüreyre, Enes b. Mâlik, İmrân b. Husayn, Hüseyin (r.anhum) ve Şurayh yün elbise giyerlerdi.(10) 

İmam Muhammed bunun akabinde şöyle bir açıklamada bulunur: Biz de bununla amel ederiz. Bu, aynı zamanda Ebû Hanife'nin görüşüdür.(11) Görüldüğü gibi bu rivayette Ebû Hüreyre, ameline ve uygulamasına özel önem verilen meşhur Sahabîler arasında zikredilmektedir.

İmam Muhammed, buna benzer Ebû Hüreyre atfının bulunduğu başka bir rivayete daha yer verir: Evlendikten sonra eski kocasına dönen kadının geriye kalan talak sayısıyla döneceğini söyleyen Sahabîler arasında Ebû Hüreyre'yi zikreder ve onları şöyle sıralar: Ömer, Ali b. Ebî Talib, Muaz b. Cebel, Ubeyy b. Kab, İmrân b. Husayn ve Ebû Hüreyre"(12)

İmam Muhammed, kendisinin de bu görüşü benimsediğini belirtir. Bu da Ebû Hüreyre'nin fıkhî sâhâde görüş sahibi kimselerden olduğunu ve zaman zaman fakih olan diğer Sahabîlerle birlikte anıldığını göstermektedir.

Yukarıda belirttiğimiz hususların yanı sıra şunu da belirtmek gerekir ki: Ebu Hüreyre ile diğer bazı Sahabiler arasında bir takım ihtilafların olduğu da bir gerçektir. Ancak bu sadece Ebu Hüreyre'ye mahsus bir durum değildir. Sahabe arasında rivayet ve anlayış farklılığından kaynaklanan ilmi ihtilaflar yaygındı. Mesela ilim ve fıkhıyla ün salmış iki Sahabi Hz. Ali ve İbn Mesud birçok konuda ihtilaf etmişlerdir. Bu ihtilaflar İmam Şafii tarafından bir kitap halinde aktarılmıştır.(13) Bunların önemli bir kısmı rivayet farklılığından bir kısmı da yorum ve içtihat farklılığından kaynaklanmıştır.

Hz. Aişe'nin tenkitlerine gelince bu sadece Ebu Hüreyre ile sınırlı değildir. O, ilim ve fıkhında şüphe duyulmayan Hz. Ömer, İbn Ömer ve İbn Abbas'a da yönelik pek çok tenkitte bulunmuştur. Nitekim Zerkeşî el-İcâbe adlı eserinde bunları derleyip yorumlamıştır. Bu eserde Hz. Aişe'nin Sahâbe rivayetlerine ilişkin istidrakleri ele alınmıştır.(14) İstidrak düzeltme, tavsiye ve teyidi içeren esnek bir kelimedir. Hz. Aişe toplam 75 hadis hakkında istidrâkte bulunmuştur.(15) Bunlardan sadece 13 tanesi Ebû Hüreyre'ye yöneliktir.(16) Bu 13 istidrâkten 6 tanesi düzeltme ve tashîh(17), 5 tanesi Ebû Hüreyre'nin yaptığı rivayeti redd(18), 1 tanesi hadis rivayet etme tarzını eleştiri(19) diğer 1 tanesi de Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiği hadisin yanlış anlaşılmasına karşı çıkma anlamındadır.(20)

Buna göre Hz. Aişe'nin tutumunu Ebû Hüreyre'nin râvîliğine güvensizlik olarak görmek yerine bunu iki alim arasında genelde var olan bilgi ve yorum farkı olarak değerlendirmek daha doğru olur. Aslında Ebû Hüreyre gibi binlerce hadis rivayet eden bir râvînin Hz. Aişe gibi bir hadis alimesi tarafından sadece 5 hadiste tenkide uğramış olması aleyhte değil, lehte bir durumdur. Ayrıca tenkid edilen hadislerin rivayetinde Ebû Hüreyre'nin yalnız olmadığını bu hadislerin aynı zamanda başka Sahabîler tarafından da rivayet edildiğini de unutmamak lazım.(21) 

Bir mukayese imkanı doğar düşüncesiyle Hz. Aişe'nin istidrakte bulunduğu İbn Abbâs, Hz.Ömer ve İbn Ömer'e ait rivayet sayısına da değinmek istiyoruz.

Zerkeşî'nin aktardığına göre Hz. Aişe toplam 8 rivayet hakkında İbn Abbâs'a istidrakte bulunmuştur. Bunların 6'sı itiraz(22) diğerleri sorulan sorulara cevap niteliğindedir.(23)

Hz. Ömer'e 8 noktada istidrâkte bulunmuştur. Bunlardan 5'i itiraz(24), diğerleri ise düzeltme(25) ve sorulan sorulara cevap anlamındadır.(26)

İbn Ömer'e toplam 8 noktada istidrâkte bulunmuştur. Bunlardan 6'sı itiraz olarak değerlendirilebilir.(27) Hatta bunlardan birinde İbn Ömer'e yaptığı itiraz hususunda Ebû Hüreyre'yi teyid eder.(28)

Hz. Aişe'nin bu saydığımız Sahabîlerden başka da istidrâkte bulunduğu Sahabîler bulunmaktadır. Hz. Ali(29), Abdullah b. Zubeyr(30), Zeyd b. Sâbit(31), Abdullah b. Amr b. Âs(32), Ebû Mûsâ el-Eşarî(33), Abdurrahmân b. Ebîbekr(34) ve Ebû Saîd el-Hudrî'nin bazı rivayetleri hakkında da istidrâkte bulunmuştur.

Bu bilgiler, Hz. Aişe'nin Ebû Hüreyre'e yönelik eleştirilerinin ona karşı özel bir tutumdan kaynaklanmadığını, diğer Sahabîlere karşı da benzer eleştirilerde bulunduğunu göstermektedir. Hz. Aişe'nin Hz. Ömer'i, İbn Ömer'i ve İbn Abbâs'ı eleştirmesi veya İbn Mesud'un Hz. Ali'yi tenkit etmesi, tenkit edilen Sahabînin ilmî kişiliğine ve fakihliğine halel getirmediği gibi Ebû Hüreyre'nin binlerce rivayetinden 3-4 rivayetinin tenkit edilmiş olması da onun fıkhî kişiliğini zedelememelidir. Binaenaleyh özellikle fakih Sahabîler arasındaki bu tür tartışmalardan hareketle fıkhu'r-râvî konusundaki tezleri temellendirmeye çalışmak isabetli bir yaklaşım değildir.

Hz. Aişe'nin tenkitleri için söylediklerimiz İbn Abbâs ve İbn Mesud'un eleştirileri için de geçerlidir. Zaten kaynaklar incelendiğinde Ebû Hüreyre'nin de diğer fakih Sahabîlerden farksız bir şekilde ilmi ortamlarda konuştuğu ve Sahâbenin ileri gelenleriyle diyalog halinde bulunduğuna dair pek çok rivayet bulunmaktadır.(35) Bu rivayetler incelendiğinde Ebû Hüreyre'yle diğer Sahabîler arasında herhangi bir gerginliğin olmadığı, aradaki tartışmaların ilmi ihtilaf çerçevesini aşmadığı görülecektir.

Dipnotlar

 1-Ebû Yûsuf'un el-Âsâr'ında bu râvî "Ömer b. Hattâb'ın ailesinden bir adam" şeklinde geçer. İmam Muhammed el-Hucce'de bu olayı Hz. Ömer'in torunu Sâlim kanalıyla Ebû Hüreyre'den aktarır. (el-Hucce, 2/161-162, 165-166.) Buna göre Ebû Yûsuf'un Kitâbu'l-Âsâr'ında ismi tasrih edilmeyen râvî Sâlim olmalıdır.

 2-Ebû Yûsuf, Kitâbu'l-Âsâr, s. 107-108; Şeybânî, Kitâbu'l-Âsâr, s. 240; Şeybânî, el-Hucce, 2/156-157; Rivayetin bir başka tariki için bkz. Şeybânî, el-Hucce, 2/161-162.

 3-İbn Sad, Muhammed (v. 230/845), Kitâbu't-Tabakâti'l-Kebîr (Tsh. Eduard Sachau), Matbaatu Brıll, Leıden, 1322/1908, 2/124.

 4-İbn Kayyim el-Cevziyye, Şemsuddîn Ebî Abdillâh Muhammed b. Ebîbekr (V. 751/1350), İlâmu'l-Muvakkiîn an Rabbi'l-Âlemîn, Dâru'l-Erkam b. Ebi'l-Erkam, Beyrut 1418/1997, 1/12.

 5-Abdurrezzâk, Ebûbekr b. Hemmâm es-Sanânî (v. 211/), el-Musannef (Thk. Habîburrahmân el-Azamî), Neşr: el-Meclisu'l-İlmî, Beyrut 1390/1970, 11/323; İbn Sad, Tabakât, 4/59-60; Askalânî, İbn Hacer (v. 852/1448), el-İcâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, el-Matbaatu'ş-Şerefiyye, [Mısır], 1325/1907, 7/206.

 6-İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 8/111; Askalânî, el-İcâbe, 7/202.

 7-Sahâbeden onu öven bir çok söz nakledilmşitir. Mesela Hâkim, İbn Ömer'in ona hitaben: "Sen Allah Rasülüne (s.a.v) bizden daha fazla eşlik eder ve onun hadislerini bizden daha iyi bilirdin" dediğini belirtir. (el-Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed v. 405/1014, el-Mustedrek ale's-Sahîhayn, Mektebetu'l-Matbûati'l-İslâmiyye, Haleb, 1335, III/511) İbn Sad İbn Ömer'in, Ebû Hüreyre'nin cenazesinde ona rahmet dileyip şöyle dediğini nakleder: "O, Allah Rasülü'nün hadislerini koruyup ezberleyen bir kimse idi." (İbn Sad, Tabakât, 4/63).

8-Hâkim, el-Mustedrek, 3/513; Aynı içerik bkz. Zehebî, Telhîsu'l-Mustedrek, 3/513-514.

9- Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Mustedrek, 3/513-514.

10-Şeybânî, Kitâbu'l-Âsâr, s. 367.

11-Şeybânî, Kitâbu'l-Âsâr, s. 367; Aynı rivayet için bkz. Ebû Yûsuf, Kitâbu'l-Âsâr, s. 231.

12-Şeybânî, Kitâbu'l-Âsâr, s. 271.

13-Bkz. Şafiî, İhtilâfu Ali ve Abdillah b. Mesud (el-Umm'la birlikte), thk. Rıfat Fevzî, Daru'l-Vefa, 8/391-508.

14-Zerkeşî, Bedruddîn (v. 794/), el-İcâbe li Îrâdi mâ İstedrekethu Âişe ale's-Sahâbe, (Thk. Saîd el-Efğânî), el-Mektebu'l-İslâmî, Beyrut 1405/1985, 64-149.

15-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 64-149.

16-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 101-116.

17-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 103, 108, 111.

18-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 101, 109, 110, 113-114.

19-Urve b. Zubeyr Hz. Aişe'den şöyle dediğini aktarıyor: "Ebû Hüreyre'nin odamın kenarına oturup bana da duyuracak şekilde hadis rivayet etmesi sana garip gelmiyor mu? O esnada ben nafile namaz kılıyordum. Ben namazı bitirmeden kalkıp gitti. Ona yetişseydim: 'Rasulullah sizin yaptığınız gibi peş peşe bu kadar [hadis] serdetmezdi' diyerek karşı çıkacaktım." (el-İcâbe, s. 110) Görüldüğü gibi burada yapılan rivayetlere herhangi bir tenkit söz konusu değil, İbn Hibbân'ın ifade ettiği gibi sadece rivayet tarzı tenkit edilmiştir. Bkz. Zerkeşî, el-İcâbe, s. 110.

20-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 112-113.

21-Mesela Hz. Aişe tarafından tenkid edilen uğursuzlukla ilgili hadis Ebû Hüreyre'den başka İbn Ömer, Sehl b. Sa'd ve Enes b. Mâlik tarafından da rivayet edilmiştir. (Tirmizî, es-Sunen, Edeb, nr: 2824) Tirmizî bu hadisi rivayet edenler arasında Hz. Aişe'nin isminin de zikreder. Bkz. Tirmizî, es-Sunen, Edeb, nr: 2824; Zerkeşî, el-İcâbe, s. 105. "Ölü ailesinin kendisine ağlamasından ötürü azap görür" hadisi, Ebû Hüreyre'den başka Hz. Ömer (Muslim, el-Câmi, Cenâiz, nr: 2139, 2147; Buhârî, el-Câmi, Cenâiz, nr: 1290-1292; İbn Mâce, es-Sunen, Cenâiz, nr: 1593; Nesâî, es-Sunen, Cenâiz, nr: 1847; Ayrıca bkz. el-İcâbe, s. 67), Abdullah b. Ömer, İbn Abbâs, Kuraza b. Kab, İbn Mesud ve Usâme b. Zeyd tarafından da rivayet edilmiştir. Bkz. Tirmizî, es-Sunen, Cenâiz, nr: 2824; Ayrıca bkz. Zerkeşî, el-İcâbe, s. 91. "Sizden hiç kimse tek ayakkabıyla yürümesin, ya her ikisini giysin ya da çıkarsın" mealindeki hadis aynı zamanda Câbir b. Abdillâh'tan rivayet edilmiştir. Buhârî, el-Câmi, Libâs, nr: 5856; Muslim, el-Câmi, Libâs, nr: 5467; Ebû Dâvûd, es-Sunen, Libâs, nr: 4137. Namazı [namazdaki huşûu] bozan şeyler konusundaki hadis, Ebû Hüreyre'den başka Ebû Zerr, İbn Abbâs ve Abdullah b. Muğaffel'den de rivayet edilmiştir. Muslim, el-Câmi, Salât, nr: 1137 Ebû Dâvûd, es-Sunen, Salât, nr: 702; Nesâî, es-Sunen, Kible, nr: 749; İbn Mâce, es-Sunen, Salât, nr: 952; Ayrıca bkz. Zerkeşî, el-İcâbe, s. 112-114, 136.

22-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 77-79, 81-89, 90-91.

23-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 80-81, 89.

24- Zerkeşî, el-İcâbe, s. 68, 72-75.

25-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 67.

26- Zerkeşî, el-İcâbe, s. 71.

27-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 93-94, 96-97.

28-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 95.

29-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 76.

30-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 125-126.

31-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 122.

32-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 100.

33-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 121.

34-Zerkeşî, el-İcâbe, s. 133-134.

 35-Bkz. Şeybânî, Kitâbu'l-Âsâr, 240; Ebû Yûsuf, Kitâbu'l-Âsâr, 107-108; Şeybânî, el-Hucce, 2/161-162, 156-157, 165-166.

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.

Mücadele,6

GÜNÜN HADİSİ

Hafızasında Kur'an'dan hiçbir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir

Tirmizi, Sevatbu'l-Kur'an 18, 2914

TARİHTE BU HAFTA

*Şair Muhammed İkbal'in vefatı(21 Nisan 1938) *TBMM'nin açılışı ve çocuk bayramı(23 Nisan 1920) *Osmanlı-Rus Harbi(24 Nisan 1877) *Hudeybiye Gazvesi(26 Nisan 628) *II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesi(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI