Cevaplar.Org

MOLLA MUHAMMED KASORÃŽ

Molla Muhammed Kasorî, Cumhuriyet döneminde Ağrı’da yetişen seçkin âlim ve mutasavvıflardan biridir. 1346/1925 yılında Urfa’da doğmuştur. Daha önce Ağrı’nın Tutak ilçesine bağlı Molla Hasan köyünde ikamet eden ailesi, Birinci Dünya Harbinde Rusların bölgeyi işgal etmeye başlamasıyla Urfa’ya hicret etmek zorunda kalmışlardır.


Abdulcebbar Kavak(Doç.Dr)

a.c.kavak@hotmail.com

2021-06-08 11:14:01

{Nakşibendî-Hâlidî şeyhi, âlim, müderris }

Molla Muhammed Kasorî, Cumhuriyet döneminde Ağrı'da yetişen seçkin âlim ve mutasavvıflardan biridir. 1346/1925 yılında Urfa'da doğmuştur. Daha önce Ağrı'nın Tutak ilçesine bağlı Molla Hasan köyünde ikamet eden ailesi, Birinci Dünya Harbinde Rusların bölgeyi işgal etmeye başlamasıyla Urfa'ya hicret etmek zorunda kalmışlardır.

Küçük yaşta babası Molla Kasım'ın yanında Kur'an-ı Kerim ve temel dinî bilgileri almaya başlayan Molla Muhammed, ailesinin Ağrı'ya dönmesinden sonra medrese tahsiline orada devam etmiştir. Bir dönem Muş ve Bitlis dolaylarındaki medreseleri de dolaşarak ilmî altyapısını güçlendirmiştir. Yaklaşık yirmi yıllık medrese hayatının sonunda Nakşibendî-Hâlidî şeyhi ve Ağrı milletvekili ve senatörü Şeyh Kasım Küfrevî'den (v. 1992) ilim icâzeti almıştır.(1)

Molla Muhammed Kasorî'nin Ağrı, Bitlis ve Muş'taki medreselerde kendilerinden ders aldığı hocalarından bilinenler şunlardır:

1. Molla Kâsım Tutâğî

2. Molla Abdullah Patnosî

3. Şeyh Kutbeddin b. Şeyh Fethullah Verkanisî

4. Halife Yusuf Kodî

5. Molla Zahir Tendürekî

6. Şeyh Ramazan Âbirî

7. Şeyh Kâsım Küfrevî

Medrese okuduğu yıllarda arkadaşlık ettiği pek çok kişi ileriki yıllarda ilim ve maneviyatlarıyla Anadolu'da örnek olmuş ve büyük bir boşluğu doldurmuşlardır. Sadreddin Yüksel, Müftü olarak görev yapan Molla Abdülbari Bayram, Molla Muhammed Sadık Tatvanî ve Haydar Hatipoğlu bu arkadaşlarından bazılarıdır.

Arapça, Farsça, Kürtçe ve Türkçe eserlerden istifade etmeyi bilen, Arapça ve İslamî ilimlere olan derin vukufifiyeti sebebiyle ilimde Ağrı Dağı'na benzetilen Molla Muhammed Kasorî'nin fıkhî konulara getirdiği yorumlar sebebiyle de Ağrı ve çevresinin Şafiî'si olarak adlandırıldığından bahsedilir. (2)

Ağrı merkeze yaklaşık on km uzaklıktaki Kasor köyünde kurduğu medreseden dolayı Kasorî nispetiyle tanınmıştır. Oldukça sade ve mütevazı mekânı ile sınırlı sayıda talebenin barınabildiği Kasor Medresesi, nitelik olarak Nizamiye Medrese  geleneğinin Anadolu'daki ismiyle Şark Medrese geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil etmiştir. Arapça, İslami İlimler ve Tasavvuf Edebiyatı alanlarında onlarca eserin okutulduğu bu medrese, Molla Muhammed Kasorî'nin taşıdığı tasavvufî kimliği ile bir irfan merkezi görevini de görmüştür. Zira Molla Muhammed Kasorî ilim icazeti aldığı hocası Şeyh Kasım Küfrevî'den irşad izni de almıştır.

Tarikat silsilesinde Mevlânâ Hâlid el-Bağdadî'ye kadar şu zevât yer almaktadır:

1. Mevlânâ Hâlid-i Zülcenâheyn (v. 1242/1827

2. Seyyid Taha Hakkarî (v. 1269/1853)

3. Şeyh Muhammed Küfrevî (v. 1315/1898)

4. Şeyh Abdülbaki Küfrevî (v. 1943)

5. Şeyh Kâsım Celaleddin Küfrevî (v. 1992 )

6. Molla Muhammed Kasorî (v. 2000 )

"Nakşibendî-Hâlidî tasavvuf geleneğine bağlı olan Kasorî, Hâlidîliğin en belirgin özelliklerinden biri olan Medrese geleneğini devam ettirme hususunda ciddi ve titiz bir gayretin içinde olmuştur. Cumhuriyet döneminde Anadolu'nun hemen her tarafında olduğu gibi Ağrı'da da dinî ilimler ve tedrisat alanında ortaya çıkan büyük açığın farkında olan Molla Muhammed Kasorî, bu boşluğu doldurmak için çaba harcamıştır.

Bu amaçla irşad faaliyetlerini yürütmekle beraber halife yetiştirmek için harcayacağı zamanı ilim talebelerine ayırmayı tercih etmiştir. Bu yönüyle Molla Muhammed Kasorî'yi ilmî faaliyetleri önceleyen Nakşibendî-Hâlidî şeyhleri arasında zikretmek yerinde olacaktır."(3)

Molla Muhammed Kasorî, Said-i Nursî ve onun gibi ilmiyle amil örnek şahsiyetlere son derece saygı göstermiştir. Kur'an ve Sünnete bağlılığı, merhametli kişiliği, muhatap olduğu insanların seviyelerine göre onlarla muamelede bulunması, kibirden uzak sade yaşantısı, israftan ve aşırı davranışlardan kaçınması onun hayatı boyunca taşıdığı başlıca hasletlerindendir.(4)

Bir Hatıra:  

Molla Muhamnmed Kasorî hakkında Hikâyatü'z-zaman, adlı eserde anlatılan bir hatırayı burada aktarmak isteriz. Şöyle ki, Şeyh Kâsım Küfrevî talebesi Molla Muhammed Kasorî'yi İstanbul'a yanına davet etmiştir. İstanbul'a gitmek için hazırlık yapan Molla Muhammed Kasorî'ye bazı talebeleri latife olarak şöyle derler: "Üstadımız! Daha önce İstanbul'u görmediniz ve orayı bilmezsiniz, orada kaybolmayasınız?" 

Molla Muhammed Kasorî bu latifeye Şuarâ Suresinin 62. âyetiyle cevap verir: "Hayır, Muhakkak Rabbim benimledir. O bana yol gösterecek"

Molla Muhammed Kasorî Allah'a tevekkül ederek İstanbul'a doğru yola çıkar. Otobüs İstanbul'a ulaştığında yolculardan birinin ağır eşyalarını indirmek için Taksim meydanına gelir.

Şoför bir süre Taksimde bekleyeceklerini söyleyince, Molla Muhammed Kasorî dışarı çıkmak için otobüsten iner. Bu arada bir el onu arkadan kucaklar. Dönüp baktığında karşısında Şeyh Kâsım Küfrevî'yi görür. Şeyh Kâsım Küfrevî ona şöyle der: "Ey Molla Muhammed! Senin kerametin beni buraya getirmiştir. Halbuki ben otuz yıldır Taksim'e gelmemiştim. Bu gece rüyamda babam Şeyh Abdülbaki rahmetullahi aleyhi gördüm. Bana şöyle dedi. "Molla Muhammed bugün şu saatte İstanbul'a, Taksim meydanına gelecek. Oraya git ve onu al. Kaybolmasın."

Molla Muhammed Kasorî 1421/2000 yılında vefat etmiştir. Kabri yıllarca müderrislik ve irşad faaliyeti yaptığı Kasor köyünde bulunmaktadır.

Dipnotlar

1-Bilici, Hikâyatü'z-zaman, s. 8-13, 113.204

2-Bilici, Hikâyatü'z-zaman, I/113-118.

3-Abdulcebbar Kavak, "Ağrının Nakşibendî-Hâlidî Şeyhlerinden Molla Muhammed Kasorî ve Kasor Medresesi", TİDSAD, 2018/17, s. 47.

4- Bilici, Hikâyatü'z-zaman, I/115-118, 206

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim Rabbine kavuşmayı arzu ediyorsa güzel bir amel işlesin ve Rabbine kullukta hiç bir ortak koşmasın.

Kehf, 110

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sadakaların en efdali, iki kişi arasını düzeltmektir.

Seçme Hadisler, s.237

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI