Cevaplar.Org

MEDİNELİ HACI OSMAN EFENDİ’DEN SOHBET NOTLARI-5

Yine Hz. Peygamber “İman, elbisenin eskidiği gibi insanın kalbinde eskir” buyuruyor. “İkide bir, kelime-i şehadet getirmekle imanınızı tazeleyin” buyuruyor. Sonra buyurdu ki; “bu kalbler demir paslanır gibi paslanır. Bunun cilası zikrullahtır. İnsan Cenab-ı Hakkı zikretti mi, bu paslar kalpten gidiyor” buyuruyor.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2020-11-02 09:21:25

 EVRAD DERSLERİNİN TESİRİ ÇOKTUR-2

Yine Hz. Peygamber "İman, elbisenin eskidiği gibi insanın kalbinde eskir" buyuruyor. "İkide bir, kelime-i şehadet getirmekle imanınızı tazeleyin" buyuruyor.

Sonra buyurdu ki; "bu kalbler demir paslanır gibi paslanır. Bunun cilası zikrullahtır. İnsan Cenab-ı Hakkı zikretti mi, bu paslar kalpten gidiyor" buyuruyor.

Bazı evrad var ki, insanın günahını tamamıyla affettiriyor. Hangisi bunlar? Sabah namazından sonra bir insan selam verir vermez 10 defa;

لاَ اِلهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَ يُمِيتُ وَ هُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَ هُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَ اِلَيْهِ الْمَصِيرُ

Bunu 10 defa okudun mu, Cenab-ı Hak, Melaike'ye "akşama kadar bu kulumun üzerine günah yazmayın" buyuruyor. Akşam namazından selam verdikten sonra, gene böyle konuşmadan, ayağını değiştirmeden on defa okudu mu, yine "sabaha kadar günahını yazmayın" buyuruyor. Hepsinin kıymetini bilmeli.

Sonra bak evradın güzellerinden birisi de, yatarken "kul ya eyyühe'l kafirun'u" okumak. Yatarken bir sefer okuyanı Cenab-ı Hak gâvurluktan muhafaza ediyor. Çoluk çocuğunuza bunu öğretin.

Elhamdülillah çok nimetler var. Gene Cenab-ı Peygamber buyuruyor; "bir insan kırk gün yatsı namazıyla sabah namazını cemaatle kılar, ara vermezse, kırkıncı gün Cenab-ı Hak onun eline bir berat verir, "ey kulum, bundan sonra sen kâfir, münafık olmazsın" buyurur.

Sure-i Kehf'i Cuma günü okumakla on gün içinde insanın kalbine Cenab-ı Hak nur doldurur.

Ayete'l Kürsi'nin de kıymetini bilmeli. Elden geldiği kadar okumalı, öğrenmeli. Ayete'l Kürsi'yi okudu mu yedi kal'anın içine girmiş gibi insanı Cenab-ı Hak muhafaza ediyor.

Havas kitaplarında bir şey yazar, Ben-i Kelb kabilesinden bir çoban, koyunlarıyla bir memlekete gelmiş. Gece nerede kalayım, nerede oturayım diye düşünürken, dediler ki; "şurada bir mağara var. Ama periler, cinler orayı yakalamış. Korkmazsan, gir" dediler. Koyunlarıyla beraber girdi. Adam diyor ki; "bir de gece yarısı baktım ki, taş yarıldı. Bir şeytan çıkmasın mı? Ateş gibi gözleri yanıyor. Üzerime saldırıyor. Ben Ayete'l Kürsi'yi okumaya başladım, o da okumaya başladı. Geliyor üzerime. Sonra;

وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ

Buraya gelince bu kısmı tekrar tekrar okumaya başladım. Baktım, gözümden kayboldu. Sabahleyin bir de baktım, orada kül gördüm. Bir ses geldi, dediler ki; "Bu gece öyle azılı bir şeytanı yaktın ki, kurtardın milleti" dediler. Ayete'l Kürsi'nin böyle faydaları var işte. Evde okumaya gayret etmeli.

Cenab-ı Peygamber aleyhissalatu vesselam hazretleri buyuruyorlar; "bir insan vefat ettiği, dünyadan çıktığı zaman sanki ona hapisten çıkmış gibi gelir" Yukarı âlemlere gittiği vakit kendi kendine der ki; " ben nasıl sabrettim, bu sıska vücudun içinde kaldım" diye taaccüp edermiş. Yani müminler ölüp ahiretteki makamlarını görünce "nasıl sabrettik bu dünya zindanında kaldık" derlermiş.

Ulemadan İbn-i Asakir var, birisinden rivayet ediyor, rivayet ettiği zat diyor ki; "Bir yerde üç kabir gördüm. Yan yanalardı ve her bir kabrin üzerinde ikişer beyit yazılıydı. Bunun hikâyesini sordum. Bir vali, ölen kardeşini rüyada görmüş. O rüyadan sonra kardeşinin kabrinin üzerine şu beyitleri yazdırtmış yahut kardeşi rüyada vasiyet etti. Ölü kardeşi diyor ki;

"Bir insan dünya hayatında nasıl zevk alabilir? Ölüm birdenbire bastırıp geliyor, insanı alıp götürüyor. Bazı kerre haber de vermiyor. Sonra elinden malını, mülkünü, rütbesini, itibarını alır, Eğer kibirliyse, büyüklük iddia ederse, burnunu toprağa sürer, onu alır toprağın içine sürükler, akrabalarından alır, atar. Bu dünyaya nasıl aldanırım?" diyor.

Vali, kardeşini rüyada görmüş de o korkunç rüya üzerime kardeşinin rüyada dediklerini onun kabrinin üzerine yazdırmış.

Vali bu rüyayı gördükten sonra dünyayı terk etti. Kendisini seyahate verdi, köylerde, möylerde, dağlarda geziniyor. Eceli geldiği vakit, demiş ki; "kardaşımın yanına beni gömün. Bu beyitleri de kabrimin başına yazın;

"Dünyanın bu zevkinden, yemesinden, içmesinden bir insan nasıl zevk alabilir? Allahu azimüşşan her şeyi benden soracak. Öldükten sonra hesap isteyecek. Nasıl zevk alayım? Eğer birilerine zulm ettiysem, onların haklarını benden alacak. Eğer hayır yaptıysam, onun da sevabını verecek. Nasıl dalayım bu dünyaya, aldanayım?" diyor.

Sonra rüyada oğlu bunu gördü. "Nasılsın baba" dedi. "Elhamdülillah hayrı gördüm. Lakin ağabeyim benden daha büyük bir adamdır" dedi. Sonra oğlu "bana haber ver ahiretten" deyince "oğlum, dünyada ne hayır gönderirsen onu orada hazır görürsün" Aklın başındaysa fakir fukaralara hayır yap, hasenatta bulun. Paranı Allah'a gönder" dedi.

Sonra oğlu sabahleyin kalktı. Malının hepsini dağıttı. Ticarete başladı. Babasını tekrar rüyada gördü. Babası dedi ki; "Ey oğlum, ayağını tetik tut, ecelin yaklaştı, neredeyse ahirete geleceksin" dedi.

Ölülere bazen Cenab-ı Hak bazı kimselerin öleceğini bildiriyor, onlar da rüyada görünüp "bak geliyorsun" diye ihbarda bulunurlar, buna inanmalı.

Sonra dedi ki; "Aldanma bu dünyanın ticaretine. Bazı kimseler gibi ki, öldüğü zaman hepsi pişman oldular. Ey oğlum, çabuk çabuk hazırlan! Geliyorsun" dedi.

Sonra oğlu hastalandı. Yanına ihtiyar adamlar girdiler. Onlarla vedalaştı, vefat etti. Onlara "bu beyitleri benim kabrimin üzerine yazın, babamın ve amcamın kabirlerinin üzerine yazdığınız gibi" dedi. Ne yazdırdı bu adam?

"Bu dünyadan insan nasıl zevk alabilir? Yakın bir zamanda öyle bir kabre girecek ki, gençliğini, mençliğini, hepsini mahvedecek bu kabir. O güzel yüzlerin nuru kabrin içinde kaybolup gidecek, pek seri bir şekilde vücudu eriyip gidecek. Nasıl aldanalım?" diyor.

Allah cümlemizi ikaz eylesin. Âmin.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.

Al-i İmran, 115

GÜNÜN HADİSİ

Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz.

Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI