DÜNYADA HER ŞEY İÇİNDE OLAN ÇEYİZ
İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerinin büyük talebesi İmam Muhammed’in fetva verdiği zamanlar. Fukai namında bir zengin, kızına dünyada olan her şeyden içinde olan bir çeyiz hazırlamaya, eğer bunu yapamazsa karısını kendisinden üç talak üzere boş olmasına yemin etmiş.
İmam-ı Azam Ebu Hanife hazretlerinin büyük talebesi İmam Muhammed'in fetva verdiği zamanlar. Fukai namında bir zengin, kızına dünyada olan her şeyden içinde olan bir çeyiz hazırlamaya, eğer bunu yapamazsa karısını kendisinden üç talak üzere boş olmasına yemin etmiş.
Zaman geçmiş, kızı evlenme yaşına girmiş. Fukai nasıl zor bir yemin ettiğinin o zaman farkına varmış. Kara kara düşünmeye başlamış. Meseleyi açtığı din âlimleri demişler ki;
-Sen sağlanması mümkün olmayan bir yemin yapmışsın. Sen kızını evlendiremezsin. Eğer evlendirirsen, eşin senden boş olur."
İmam Muhammed bu durumu haber alınca demiş ki;
-Ben ona fetva veririm. Bu mesele için ondan bin altın alırım.
Bunun sebebini sormuşlar; "Ben genç bir talebe idim. O şerbetçi idi. Bir şerbet verirsen iki mesele öğreteyim dedim. Bana bir şerbet vermedi. Şimdi dini olan meselenin değerini anlaması için ondan bin altın alırım" demiş.
Fukai bu teklifi kabul etmiş. İmam Muhammed hazretleri ona demiş ki;
-Sen kızına çeyiz olarak bir Kur'an al. Dünyada olan her şeyin içinde olduğu bir çeyiz vermiş olursun.
Günün âlimleri "bu fetvayı nasıl verdin?" diye merhum İmam'a sorduklarında "Cenab-ı Hak ayet-i kerimede
وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
"ne bir yaş ne de bir kuru yoktur ki her hal bir kitabı mübînde olmasın" (En'am: 59) buyurmadı mı? Şu halde onu çeyiz olarak vermekle her şeyi vermiş olur" diye cevap vermiş.
Üstad Bediüzzaman da der ki; "Bir kavle göre Kitab-ı Mübin, Kur'an'dan ibarettir. Yaş ve kuru, her şey içinde bulunduğunu, şu âyet-i kerime beyan ediyor. Öyle mi? Evet, her şey içinde bulunur. Fakat herkes her şeyi içinde göremez. Zira muhtelif derecelerde bulunur. Bazan çekirdekleri, bazan nüveleri, bazan icmalleri, bazan düsturları, bazan alâmetleri; ya sarahaten, ya işareten, ya remzen, ya ibhamen, ya ihtar tarzında bulunurlar. Fakat ihtiyaca göre ve maksad-ı Kur'ana münasib bir tarzda ve iktiza-yı makam münasebetinde şu tarzların birisiyle ifade ediliyor.(Sözler, s. 252)
Kaynaklar
1-H. Lütfullah Baydoğan, Kur'an Bir Hikmet-i Ezeliyedir, Arı Matbaası, Ankara, 1969
2-Said Nursi, Sözler, Envar Neşriyat, İst. 1992
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR

Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.
TAHRÎM,6
GÜNÜN HADİSİ
Herhangi bir kişi, mükemmel bir abdest alıp da namaz kılarsa, o namazla gelecek namaz arasında işlediği bütün günahları bağışlanır.
Buhari
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doğum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât t...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuş yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yak...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...