TATİLİMİZ, EBEDÎ TATİLİMİZİ KAYBETMEMİZE SEBEP OLMASIN!
Şimdi insanlar birkaç günlüğüne tatile gitmeye hazırlanıyorlar. Hem de Korona Virüsünden tamamen kurtulduğumuza dair garanti verilmediği halde. Tatil birkaç gün değil de birçok gün olsa, hatta şu fani dünyanın tamamı tatil olsa ne çıkar. Çünkü dünya fani. Bir de bakıyorsunuz her şey elinizden kayıp gitmiş. Bir taraftan ihtiyarlık, bir taraftan hastalıklar ve bir taraftan da ölüm. Her şeyi elinizden alıyor ve sizi yapayalnız bırakıyor. Yunus ne güzel söylemiş:
Şimdi insanlar birkaç günlüğüne tatile gitmeye hazırlanıyorlar. Hem de Korona Virüsünden tamamen kurtulduğumuza dair garanti verilmediği halde. Tatil birkaç gün değil de birçok gün olsa, hatta şu fani dünyanın tamamı tatil olsa ne çıkar. Çünkü dünya fani. Bir de bakıyorsunuz her şey elinizden kayıp gitmiş. Bir taraftan ihtiyarlık, bir taraftan hastalıklar ve bir taraftan da ölüm. Her şeyi elinizden alıyor ve sizi yapayalnız bırakıyor. Yunus ne güzel söylemiş:
Geldi geçti ömrüm benim, bir yel esip geçmiş gibi,
Hele bana şöyle geldi, bir göz açıp yummuş gibi.
Dünün gençleriydik, fırtına gibi esiyorduk. Bugünün 65 yaş üstü yaşlıları olduk. Bunca yılın çabuk elimizden kayıp gitmesinden dolayı üzgünüz, ama ömrümüzü Allah yolunda geçirdiğimizden dolayı da sevinçli ve umutluyuz, elhamdülillah. Ya Allah yolunda olmasaydık, iki türlü azapla baş başa kalacaktık. Bir sevdiklerimizden ve dünyadan ayrılmanın azabı, bir de ahireti kazanmaya yönelik çalışmalarımız olmadığından dolayı ahiretteki cenneti kaybetmenin ve cehenneme atılmanın azabı. Buna can mı dayanır. Allah bu akıbetten hepimizi korusun.
İmanımız ve Allah rızasına yönelik amellerimiz bize sevinç veriyor ve diyor ki: "Gençliğin gittiyse ebedî gençliğin önünde, sağlığın, servetin, lezzetin, şöhretin gittiyse üzülme. Ebedî sağlık, ebedî servet, ebedî cennet kabrin öbür tarafında seni bekliyor.
İşte bu imandır ve bu ümittir dünyada kaybettiklerimizin acısına dayandıran. Şimdi size dört ayet takdim edeceğim, lütfen dikkatle ve ibretle okuyalım.
Allah uyarıyor ve buyuruyor:
1-
وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌۜ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
"Bu dünya hayatı, hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi."[1]
2-
زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَٓاءِ وَالْبَن۪ينَ وَالْقَنَاط۪يرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْاَنْعَامِ وَالْحَرْثِۜ ذٰلِكَ مَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَاللّٰهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَاٰبِ
"Kadınlara düşkünlük, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, soylu ve özel yetiştirilmiş besili atlara, (markalı arabalara), sağmal hayvanlara ve ekinlere sahip olmak insanlara süslendirilip cazip gösterildi. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır."[2]
3-
قُلْ اَؤُ۬نَبِّئُكُمْ بِخَيْرٍ مِنْ ذٰلِكُمْۜ لِلَّذ۪ينَ اتَّقَوْا عِنْدَ رَبِّهِمْ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَاَزْوَاجٌ مُطَهَّرَةٌ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ بَص۪يرٌ بِالْعِبَادِۚ
De ki: Size bunlardan ( ve şu dünya hayatında peşine düştüğünüz şeylerden) daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri katında, altlarından ırmaklar akan ebediyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve (hepsinden önemlisi) Allah'ın hoşnutluğu vardır. Allah kullarını tam manasıyla görmektedir. [3]
4- O takva ehli öyle kimselerdir ki onlar:
اَلَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اِنَّـنَٓا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِۚ
اَلصَّابِر۪ينَ وَالصَّادِق۪ينَ وَالْقَانِت۪ينَ وَالْمُنْفِق۪ينَ وَالْمُسْتَغْفِر۪ينَ بِالْاَسْحَارِ
"Ey bizim Rabbimiz! Biz gerçekten iman ettik, günahlarımızı bağışla, bizi cehennem ateşinden koru" diyenlerdir. Onlar, musibetlere sabredenler, isyan etmeyenler ve ibadette ısrar edenlerdir. Onlar, Doğruluktan şaşmayanlar, Allah'ın huzurunda boyun bükenler, hayır yolunda harcama yapanlar ve seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyenlerdir."[4]
Evet değerli kardeşlerim tatile gidelim, ama Allah'ın ve Rasulünün bu kurallarını dikkate alarak gidelim. Ahiretteki cennetimizi kaybettiren ve cehennemi kazandıran günah ve haram dolu eğlencelere, gayr-i meşru birlikteliklere dünyamızda yer vermeyelim.
Sözün özü, öyle tatil yapalım ki o tatil, hem dünya cennetimizi elimizden almasın, hem ahiretteki ebedî cenneti kaybetmemize sebep olmasın, hem de ahirette ki cehenneme bizi hazırlamasın. Bu da Allah'ın kuralları içinde olmaya, onların içinde kalmaya, her yerde Allah görüyor düşüncesiyle yaşamaya, helallerle yetinmeye ve haramlara yaklaşmamaya bağlıdır.
Dipnotlar
[1] Ankebût, 29/64
[2] Al-i İmran, 3/14
[3] Al-i İmran, 3/15
[4] Al-i İmran, 3/16-17
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-32

Mustafa Öztürk(Prof.) Bu andığımız öteki modele örnek çok sayıda isim var. Bunlardan biri
PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-31

Mustafa Kemal Devlet düzeyinde Batı ile ilişkilerde tevilci yaklaşımı Burgiba benimsemiştir.
PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-30

Mustafa Akyol(yazar) İsrail’de kimi Yahudilerin yapmak istediklerini ülkemizde kimi Müslüman
MUSTAFA ÖZCAN KARDEŞİMİN ŞİİLERLE İLGİLİ İTİRAZINA CEVAP

Bu kardeşiniz 82 yaşını aşkın bir ömür sürerken, ömrünün bu aşamasında mealist, modern
ŞİA’YA NASIL BAKMALI VE İSLAMİ İNANÇ ATLASI İÇİNDE NASIL KONUMLANDIRMALI?

Molla Musa beyin prensip olarak Sünnilikle Şiilik arasındaki ihtilaflı meseleleri bu kadar tekni
PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-30

Muhammed Nureddin(Lübnanlı Şii Yazar) Kimileri Ortadoğu’yu bataklık olarak değerlendiriyo
BATININ CETVELİYLE MÜSLÜMANA ÖLÇÜ VERMEK

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Çocukluğumuzda “yağ satarım bal satarım” cüml
PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-29

Muhammed Kutup(Mısırlı mütefekkir, Seyyid Kutup’un kardeşi) Muhammed Kutup’un en temel va
TERCÜMAN-I AHVALDEN GÜNÜMÜZE MEDYA VE TESİRİ

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Hassan bin Sabit (Radıyallahu Anh)’den rivayetle Ras
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-28
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-27
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-26
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-25
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-24
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-23
- BİR NESLİN TÜKENİŞİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-22
- ERMENİ MEZALİMİ VE TEHCİR
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-21
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-20
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-19
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-18
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-17
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-16
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-16
- KORONA VİRÜSÜYLE İLGİLİ YAZDIĞIM MAKALELERDEN BİR ÖZET
- İMAM LEKNEVİ’NİN MUHARREM AYI HUTBESİ
- MUSİBETLERİN EN BÜYÜĞÜ: MÜSTEHCENLİK
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-15
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-14
- AYASOFYA’NIN EHEMMİYETİ VE BİR SIRR-I HİKMETİ
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-13
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-12
- MAHMUD TOPTAŞ HOCAMIZDAN GÜLDESTE-13
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-11
- TATİLİMİZ, EBEDÎ TATİLİMİZİ KAYBETMEMİZE SEBEP OLMASIN!
- MAHMUD TOPTAŞ HOCAMIZDAN GÜLDESTE-12
- PERSPEKTİFE GİREN ŞAHISLAR-10

De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.
Cum'a, 8
GÜNÜN HADİSİ
"iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır."
Tirmizi
SON YORUMLAR
- Nasıl İsrail'e karşı çıkıyorsak İran'a da aynı şekilde karşı çık...
- Bu ders Ahmet Akgündüz Hocanın Muhakemat dersinin Salih Okur bey tarafından ...
- Allah razı bu ders toplamımı? Yoksa videonun alt yazısını ama güzel istif...
- Rabbim rahmet eylesin ve bizide seydamız ile beraber peygamberimize üstadım...
- Mustafa Hoca Şia\'ya yönelik değerlendirmesinde genellemeci davranmıştır...
- Allah ebeden razı olsun Can babamızdan, yazıldığı üzere hakikaten öyle b...
- Allah rahmet eylesin. Mekanı Cennet, makamı saadet olsun. âmin....
- Salih Ekinci hocaefendiye şükran borçluyuz. Yazılarının devamını bekliyo...
- İlahiyatçı hocaların bir kısmı medrese eğitimine merdiven altı eğitim d...
- Allah razı olsun. Güzel bir yazı. Tebrike der, devamını dileriz....
TARİHTE BU HAFTA
*Osmanlı'nın kuruluşu(27 Ocak 1299)
*İlk Türkçe Ezan Fatih Camiinde Okutturuldu(29 Ocak 1932)
*Osmanlı'da ilk Matbaa(31 Ocak 1729)
*Ayasofya'nın Müzeye Çevrilmesi(1 Şubat 1935)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...