Cevaplar.Org

İSLÂMOĞLUNUN PEYGAMBERE (S.A.V.) SALÂVAT GETİRMEKLE İLGİLİ YANLIŞI

İslamoğlu’nun bariz bir hastalığı vardır. O da Arapça lügat kitaplarında geçmeyen manaları, kelimelere yükleme hastalığıdır. Bir kelimenin veya türevinin ne anlama geldiğini mu'cemler, kelimeyi kullanan dilin müşterek aklı ve o aklın kelimeye yüklediği mana ve mefhumları kabul eden maşeri vicdan belirler, onları tesbit edip kayda geçiren de mütehassıs ve muteber lügat (sözlük) âlimleridir.


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-06-22 10:29:33

İslamoğlu'nun bariz bir hastalığı vardır. O da Arapça lügat kitaplarında geçmeyen manaları, kelimelere yükleme hastalığıdır. Bir kelimenin veya türevinin ne anlama geldiğini mu'cemler, kelimeyi kullanan dilin müşterek aklı ve o aklın kelimeye yüklediği mana ve mefhumları kabul eden maşeri vicdan belirler, onları tesbit edip kayda geçiren de mütehassıs ve muteber lügat (sözlük) âlimleridir.

Bir kişinin bir kelimeye istediği manayı yüklemesi o kelimenin o anlamda olduğunu göstermez. Herkes her kelimeye istediği anlamı veremez. İslâmoğlu'nun yaptığı Yahudi mantığıdır.

'Yahudileşme Temayülü' kendisinde, kelimenin yerlerini değiştirmekle temeyyüz etmektedir. Kur'an'da şöyle buyrulmaktadır;

إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيماً

" Allah ve melekleri peygamberine salâvat getirmektedir. O halde ey iman edenler sizde ona tam bir teslimiyetle salâvat getirin. " Ahzap süresinin 56. âyetinde geçen salavat kelimesinin dua, istiğfar ve rahmet manasında olmadığını, bilakis destek anlamına geldiğini söylemekle beraber " Peygambere salavat getirmek yağcılıktır " demek suretiyle edep dışı davranışlarda bulunmaktadır. Mütebahhir olan âlimlerin salavatın üç manasının olduğu hakkındaki sözlerini alaya almakla, kibir derekesinde zıplamaktadır.

Arapça tüm sözlüklere bakıldığında salâvat kelimesinin destek anlamına geldiği vaki olmamıştır. Bu adam, bir cümlede geçen kelimenin asıl manasının nasıl olduğu güya yeni keşfetmiş edasında böbürlenmektedir.

Aslında bu onun âdetidir. Arapça bilmeyen hedef kitlesine saçmalıklarını kabul ettirmiş, müridleri adeta onu bir mezhep kurucusu, bir hakiki âlim gözüyle kendisini telakki etmektedirler. Onu izleyen biri çok kez lafızlarla oynadığını görmüştür. Mesela , "Allah manadır , iman umuttur , Kur'an Allah'ın umududur" gibi demagojik söylemler ....

Evet, Kur'an'da destek manasına gelen birçok lafız bulunmaktadır

تأييد ve نصرة

Kelimeleri gibi. Mesela: "O Allah, yardımı ve müminlerle sana destek vermektedirler" mealindeki

هوالذي ايدك بنصره وبالمؤمنين

( Enfal, 62 ) ayeti, destek manasındadır.

Şu ana kadar صلاة kelimesinin destek anlamına geldiğini söyleyen hiç bir dil ve lügat bilimci görülmemiştir.

Konuyu uzatmamak adına, ancak iyilikleriyle yad edilen bir kaç alimin sözlerine yer vermek istiyorum.

" Allah ve melekleri peygambere salâvat getirmektedir. O halde ey inananlar sizde ona salâvat getirin

" yani

اللهم صلّ على محمد

"Ey Allahım Muhammed'e salavat getir " deyi .

" وسلموا تسليما yani قولوا السلام عليك ايها النبي

"Ey nebi sana selam olsun " deyin. ( Beyzavi, Nesefi )

- Ona salâvat ve selam getiriniz صلوا عليه و سلموا -

sözü قولوا الصلاة على الرسول والسلام salat ve selam resulünün üzerine olsun " deyiniz. Salât kelimesinin manası, duadır. Yani, Allah'ın ona merhamet ve selam etsin. (Keşşaf )

Allah ve melekleri peygamberine salâvat getirmektedir... Önceden geçtiği gibi, salât kelimesinin aslı, meyl manasındandır.

Allah'ın salâtı; peygamberine rahmetle mutlak bir şekilde meyletmesi, aynı şekilde meleklerin ona salât etmesi, tezkiyye ve istiğfar ile meyletmesi demektir. Müminlerden salâvat, rahmet ile dua etmek manasındadır (Mizan )

Gramer, fıkıh, mantık ve usul kitaplarında da salat kelimesinin dua mağfiret ve rahmet anlamlarına geldiği görülmektedir.

Tüm bunlardan sonra deriz ki: İslâmoğlu kendi aklınca Kur'ani kavramları yozlaştırmaktadır. Lafız, mana üzerinde oynayıp, kelimeleri tahrif ve tahrip etmektedir.

Böylece ulaşmak istediği sonuçlara ancak bu şekilde ulaşabileceğini sanmaktadır. Kendi ümmetine karşı çok şefkatli ve merhametli olan peygambere rahmet okumayı yağcılıkla nitelemektedir. Bu iddiasını akl-i selim birinin kabul etmesi imkânsızdır. Ya Rabbi, senin dinine yardım edeni yücelt. Şöhret için dinini kullananı da rezil u rüsva eyle, âmin.

Allah'ın elf elf salât ve selamı peygamberinin üzerine olsun..

Kardeşiniz Molla Musa

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Ey Rabbim! Beni yalnız bırakma! Sen Vârislerin en hayırlısısın.

Enbiya,89

GÜNÜN HADİSİ

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI