Cevaplar.Org

ALLAH’IN VARLIĞININ AKLİ DELİLLERİ-1

Allah’ın varlığının akli delillerini, anlaşılır bir şekilde incelemeye çalışalım. 1-Hudus Delili:


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2019-04-09 08:37:57

Allah'ın varlığının akli delillerini, anlaşılır bir şekilde incelemeye çalışalım.

1-Hudus Delili:

Bu delili anlamak için, şu üç kelimenin anlamını bilmemiz gerekir:

Hudus: Sonradan yaratılma.

Muhdis: Yaratıcı.

Hâdis: Yaratılan varlık.

Hudus delilinin özeti şöyledir:

Bu âlem, cisimleriyle ve cisimlerinin özellikleriyle birlikte hâdistir. Her hâdis, var olmak için bir Muhdis'e muhtaçtır. İşte o Muhdis, Allah'tır.

Hudus delilini izah edebilmek için, önce bu alemin hâdis olduğunu ispat etmek gerekir.

Bu âlemdeki varlıklar cevher ve arazdan oluşurlar.

Cevher nedir? Maddenin özüne, aslına, değişmeyen haline cevher denir. Varlıklar cevher ile kaimdir. Demir madeni kendine ait değişmeyen özellikleri nedeniyle demir, bakır madeni de kendine ait değişmeyen özellikleriyle bakırdır.

Araz nedir? Varlıkların; hareket, sükun, bir araya gelme, birbirlerinden ayrılma, renk, koku, hacim ve şekil gibi değişken nitelikleri, arazdır.

Varlıklar, cevher ve araz özellikleriyle birlikte hâdistir.

Hâdis olmanın delili nedir?

Hâdis olmanın delili değişken olmaktır. Her değişiklik yeni bir yaratılmadır. Ezeli olan bir varlık, sıfatlarıyla birlikte ezelidir; değişme kabul etmez.

Araz ile cevherin hâdis olmasının delilleri nelerdir?

Arazların hâdis oluşlarının delili: Yukarıdaki tanımından da anlaşıldığı gibi, varlıkların değişen özelliklerini ifade etmekte olan arazların hâdis oldukları net olarak anlaşılan bir durumdur. Çünkü yukarıda da ifade edildiği gibi, her değişiklik yeni bir yaratılmadır

Cevherlerin hâdis oluşlarının delili: Cevherlerden oluşan arazlar, bir bütün olarak değişikliklerden etkilenirler. Dolayısıyla her varlığın özü olan cevherler de yaşanan değişikliğin bir parçasıdır. Bu sebeple arazlar hâdis oldukları gibi, cevherler de hâdistir. Varlıkların en değişmez kısmı olan atom bile, günümüzde parçalanabildiğine göre, cevherlerin de değiştiği şüphe götürmeyen bir durumdur.

Bu delili sonuca bağlamadan şu soruya da cevap vermek gerekir:

Bir varlığın var olma sebebi, kendinden önceki varlık olabilir mi?

Bir varlığın var olma sebebini, kendinden önceki varlık olarak görmeye, kelam dilinde teselsül denir. Son sözü başta söylemek gerekirse, Teselsül batıldır.

Teselsül niçin batıldır?

Teselsülün batıl olmasının en kestirme cevabı şudur: Bir şeyin varlığı, zincirleme olarak ne kadar sayı ve sürede birbirine bağlı olarak kabul edilirse edilsin, bir ilk varlığa ihtiyaç vardır. İşte o ilk varlığı, ilk örneği, ilk sebebi yaratan da Allah'tır.

Bunu insan örneğinde düşünelim: Mevcut insanların var olma sebeplerini zincirleme bir şekilde kendi anne babaları olarak kabul etsek bile, bunun ezeli olarak böyle olduğu kabul edilemez. Çünkü insanoğlu araz ve cevherlerden meydana geldiği için hâdistir. O halde bir ilk insan'a, ilk anne babaya ihtiyaç vardır. İlk anne babanın da bir yaratıcıya ihtiyacı vardır. O halde teselsül fikri, batıldır. Çünkü hem ilk örnekleri yaratan hem de sonradan gelenleri yaratan bir yaratıcı vardır; o da Allah'tır.

Sonuç olarak hudus delili, şu önermelerle ifade edilir:

-Bu âlem ve içindekiler hâdistir.

-Her hâdis, var olmak için bir Muhdis'e muhtaçtır.

-O halde bu âlemin de var olmak için bir Muhdis'e ihtiyacı vardır ki, o da ezeli ve ebedi olan Allah'tır.

Bu delilin ardından, sonradan meydana gelme özellikleri nedeniyle İmkân ve Hareket delillerini de anlatmak gerekir:

2-İmkân Delili:

İmkân: Olabilirlilik, bir şeyin olabilir olması.

Mümkün: Muhtemel, varlığı ve yokluğu eşit olan, var olması da yok olması da zorunlu olmayan.

Dini terim olarak mümkün: Var olması, Allah'ın onu var etmesine bağlı olan şey.

Bu alem mümkündür. Şu anda var olan alem, içindekilerle birlikte var olmak zorunda olmadığı gibi, hiç olmaması da mümkündü.

Mümkün olan varlık, ezeli değildir. Ezeli olmayan bir varlığın, kendiliğinden varlık sahasına çıkma imkânı yoktur.

Konuya bir de şu açılardan bakalım:

Vacibu'l-Vücud olmayan bir varlık, yaratıcı olamaz.

Bu alem, Vacibu'l-Vücud değildir.

Hâdis ve mümkün olan bir varlık, kendisinin yaratıcısı olamaz.

Var olmayan bir varlığın, henüz var olmayan bir şeyi yaratması mümkün değildir.

Her halükârda, hâdis ve mümkün olan bir varlığın, var olması, onu var edecek Vacibu'l-Vücud olan varlığın tercihine bağlıdır.

İmkân delili, şu önermelerden oluşur:

-Bu alem, mümkündür.

-Her mümkün, var olabilmek için, varlığını yokluğuna tercih edecek bir müreccihe (tercih ediciye) muhtaçtır.

-O halde bu alem de varlığını yokluğuna tercih edecek bir müreccihe muhtaçtır; işte o müreccih, Vacibu'l-Vücut olan Allah'tır.

Bu alemin varlığı, Allah'ın varlığının açık delilidir.

Konuya bir de şu şekilde açıklık getirmeye çalışalım:

Varlık aleminde iki varlık vardır:

1-Vacibu'l-Vücut olan, yani varlığı zorunlu olan Allah.

2-Varlığı mümkün, yani var veya yok olması, vacip olan Allah'ın takdirine bağlı bulunan, Allah dışındaki bütün varlıklar.

Bir de var olması mümkün olmayan bir mefhum vardır ki, o da ikinci bir Allah'ın varlığıdır; Allah tektir, ikinci bir Allah'ın varlığı asla mümkün değildir.

3-Hareket Delili:

Madde, hareket halindedir. Dünya, ay, güneş, gezegenler ve yıldızlar hareket etmektedir. Maddenin en küçük parçası alan atom, iç yapısı itibarıyla sürekli hareket halindedir.

Maddenin kendisi hâdis olduğu gibi hareket etmesi de hâdistir.

Maddedeki hareketleri birbirlerinin sebebi olarak kabul etmek teselsüldür. Teselsülün batıl olduğunu daha önce görmüştük. O halde maddedeki hareket için bir ilk muharrike (hareket ettiriciye) ihtiyaç vardır.

Maddedeki hareketin ezeli olamayacağının bir delili de, maddenin genel özelliğinin atalet (hareketsizlik) olmasıdır.

Hareket delili, şu önermelerle ispat edilir:

-Hareket halinde olan madde, kendiliğinden hareket etmiş olamaz.

-Maddedeki hareketleri, geriye doğru birbirlerinin sebebi saymak mümkün değildir; çünkü bir ilk muharrike ihtiyaç vardır.

-İşte o ilk muharrik, Allah'tır.

-devam edecek-

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Nurkadar, 2023-08-06 00:17:30

Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür ederim kaleminize sağlık

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-2

Fahr-ı Kainat’a Nasıl Bakmalıyız: Kur’ân’da, “Muhakkak ki, Allah katında sizin en d

NURDAN VECİZELER-8

NURDAN VECİZELER-8

“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

YIKILMAKTA OLAN ÜÇÜNCÜ MABET

Kimi Yahudiler mecazen veya sembolik anlamda İsrail’e Süleyman Tapınağı makamında üçüncü

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27

Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

TACEDDİN TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)

1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ

De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1

Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı

NURDAN VECİZELER-7

NURDAN VECİZELER-7

“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÜNÜN HADİSİ

"Kim ilim tahsili için bir yola girerse Allah ona cennete gidecek yolu kolaylaştırır."

Müslim

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 1772) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 1534) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI