Cevaplar.Org

İNSANA HİZMET EDEN VARLIKLAR-2

3.Allah, İnsanı Şerefli Kılarak Karada ve Denizde Yolculuk Yapma İmkanı Vermiştir: Bu husus, Kur’an’da şu şekilde anlatılmaktadır: “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.”(1)


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2018-11-24 09:29:00

3.Allah, İnsanı Şerefli Kılarak Karada ve Denizde Yolculuk Yapma İmkanı Vermiştir:

Bu husus, Kur'an'da şu şekilde anlatılmaktadır:

"Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık."(1)

Bu ayette, insanlara verilen üç önemli nimet sayılmaktadır:

1-İnsanoğlu aklı, iradesi ve diğer varlıkların onun emrinde olması nedeniyle şerefli kılınmıştır.

2-İnsana, karada hayvanların sırtında ve medeniyet geliştikçe de Allah'ın izniyle icat ettiği araçlarla yolculuk yapma imkanı verilmiştir.

3-İnsan, denizde de ulaşımdan mahrum olmaz; gemilerle yolculuk yapar.

4.Allah, Hayatımızı Kolaylaştırmak İçin Gece İle Gündüzü Yaratmıştır:

Bu hususu anlatan dört ayeti kerime ve kısa açıklamaları şöyledir:

"(Resûlüm!) De ki: Düşündünüz mü hiç, eğer Allah üzerinizde geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka size bir ışık getirecek tanrı kimdir? Hâla işitmeyecek misiniz? De ki: Söyleyin bakalım, eğer Allah üzerinizde gündüzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka, istirahat edeceğiniz geceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâla görmeyecek misiniz? Rahmetinden ötürü Allah, geceyi ve gündüzü yarattı ki geceleyin dinlenesiniz, (gündüzün) O'nun fazlu kereminden (rızkınızı) arayasınız ve şükredesiniz."(2)

*Allah (c.c.), tekvini iradesiyle, üstünde yaşayalım diye dünyayı, dünyaya ısı ve aydınlık veren bir seyyare olarak da güneşi yaratmış ve dünyanın kendi etrafında dönmesini emrederek gece ile gündüzün art arda meydana gelmesini sağlamıştır.

*İnsanın hem geceye hem de gündüze ihtiyacı vardır.

*Gece ile gündüzü Allah'tan başka yaratabilecek bir ilah yoktur.

Bu konudaki bir ayet de şöyledir:

"Allah, içinde rahat edesiniz diye geceyi ve (her şeyi) gösterici (aydınlık) olarak da gündüzü yaratandır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı sonsuz iyilik sahibidir, fakat insanların çoğu şükretmezler."(3)

İnsan, geceleri uyuyup istirahat eder; gündüzleri ise ihtiyaç duyduğu alanlarda çalışır. Gece, istirahat etmek, gündüz ise çalışmak için daha verimlidir. Gece ile gündüzün art arda gelmesi Allah'ın bir lütfüdür. Allah'ın bu lütuf ve keremini görüp şükretmemiz gerekir.

5.Allah, Yağmur Yağdırıp Yeryüzünü Canlandırır:

Bu hususu anlatan iki ayet ve kısa çıklamaları şöyledir:

1-"Görmedin mi, Allah, gökten yağmur indirdi de bu sayede yeryüzü yeşeriyor. Gerçekten Allah çok lütufkârdır. (her şeyden) haberdardır."(4)

*İnsanlar, Allah'ın gökten yağmur yağdırdığını görüp durmaktadırlar.

*Allah, yağmur ile kupkuru olan tabiatı canlandırır.

*Allah'ın yağmur yağdırıp yeryüzünü canlandırması, insanlara büyük bir ikramdır.

2-"Görmedin mi? Allah gökten bir su indirdi, onu yerdeki kaynaklara yerleştirdi, sonra onunla türlü türlü renklerde ekinler yetiştiriyor. Sonra onlar kurur da sapsarı olduklarını görürsün. Sonra da onu kuru bir kırıntı yapar. Şüphesiz bunlarda akıl sahipleri için bir öğüt vardır."(5)

Bu ayet ile sırayla şu beş gelişme anlatılmaktadır:

1-Yağmuru Allah yağdırır.

2-Yağan yağmur, yerdeki kaynaklara ulaşarak çeşme haline gelir.

3-Yağmur ile değişik renklerde tahıl ve meyveler yetiştirilir.

4-Yeşil ve canlı bitkiler, işleri sona erince kupkuru hale gelir.

5-İnsan, gözleri önünde yaşanmakta olan bu gelişmelerden ders almalıdır.

6.Allah, Yeryüzünde İnsanlar İçin, Çeşitli Meyveler Halk etmiştir:

Bu hususu anlatan dört ayet şöyledir:

"(Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler. Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık. Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi? Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim."(6)

Bu ayetlerden sırayla şunları öğreniyoruz:

1-Allah, üzerinden kış mevsimi geçmiş olan ölü toprağı yağmur ile canlandırır.

2-Ölü toprağın yağmur ile canlandırılması, insanların da öldükten sonra yeniden diriltilmeleri için bir delildir.

3-Allah, yağmur ile hayat verdiği topraktan insanların beslenmeleri için çeşitli tahıllar çıkarır.

4-Allah, yeryüzünden tahıl bitirmenin yanı sıra üzüm ve hurma gibi bir takım meyveler de yaratır.

5-Allah, insanlar ve diğer canlılar faydalansınlar diye, yeryüzünde çeşme ve ırmak gibi su kaynakları da yaratmıştır.

6-İnsanlar, Allah'ın kendileri için yarattığı tahıl ve meyveleri yer, çeşmelerden içerler.

7-Bütün bu nimetlerden faydalanan insanların, bu nimetleri kendilerine ikram eden Allah'ı anıp ona içten gelerek şükretmeleri gerekir.

7.Allah, İnsanlar İçin Binek Yapılacak ve Yenecek Hayvanlar Yaratmıştır:

Bu konuya dikkat çeken iki ayet ve açıklamaları şöyledir:

1-"Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmını da yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır."(7)

*Allah, insanların yararlanmaları için deve , sığır ve küçükbaş hayvanlar yaratmıştır.

*İnsanlar, bu hayvanların etlerini yiyerek ve bir kısmından da binek olarak faydalanırlar.

2-"Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz."(8)

*Allah; deve sığır ve koyun gibi hayvanları yaratarak insanların istifadesine sunmuştur.

*İnsanlar, soğuktan korunmak için, bu hayvanların yünlerinden yatak ve elbise yaparlar.

*İnsanlar, bu hayvanların sütlerinden yararlandıkları gibi, bir kısmını binek olarak da kullanırlar.

*Anılan hayvanların etlerinin yenmesi ise, insanların beslenmeleri için son derece büyük bir faydadır.

8.Allah, Yeryüzünü Üstünde Yaşayıp Seyahat Etmeye Müsait Bir Şekilde Yaratmıştır:

Bu konudaki iki ayet ve açıklamaları şöyledir:

1-"O, yeryüzünü size beşik yapan ve gideceğiniz yere ulaşasınız diye sizin için orada yollar var edendir."(9)

*Allah, yeryüzünü insanın üstünde yaşayıp istirahat edebileceği bir yerleşme alanı kılmıştır.

*Dünya, üzerinde yol bulup seyahat edilmeye müsait bir şekilde yaratılmıştır. İnsanlar, yerine göre düzlük alanlardan yerine göre de vadilerden geçerek istedikleri yerlere varırlar.

2-"O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah'ın rızkından yiyin. Dönüş ancak O'nadır."(10)

Bu ayetten şu dersleri çıkarmalıyız:

*Allah, yeryüzünü üzerinde kolayca gezebileceğimiz şekilde yaratmıştır.

*Hayatımızı idame ettirmek için, ihtiyaç duyduğumuz rızkı temin etme maksadıyla, yeryüzünde gezmemiz gerekmektedir.

*Yeryüzünde hem ihtiyacımızı giderecek yiyecekleri bulmak hem de ticaret yapmak için gezeriz.

*İnsan, tembellik yaparak değil, çalışarak tevekkül etmelidir.

*Allah'ın bize verdiği nimetlerden istifade ederken, dönüşün O'na olduğunu unutmayıp kulluk görevimizi yerine getirmeliyiz.

9.Allah, Denizleri, İçindekilerle Birlikte İnsanların İstifadesine Sunmuştur:

Bu durumu anlatan iki ayet ve açıklamaları şöyledir:

 1-"İçinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O'dur. Gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsun. (Bütün bunlar) onun lütfünü aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir."(11)

Bu ayetten şunları öğreniyoruz:

*Allah, denizleri içindekilerle birlikte insanların istifadesine vermiştir.

*İnsanlar, denizden balık avlayıp, onları hem yer hem de ticaretini yaparlar.

*İnsanlar, denizden inci ve mercan gibi kıymetli mücevherler çıkarıp hem onları kullanır hem de satıp geçimlerini sağlarlar.

*İnsanlar, gemilerle denizleri aşarak kıtalar arasında yolculuk yaparlar.

*Bütün bu nimetlerin, Allah'ın lütfünün birer eseri olduğunu bilip şükretmemiz gerekir.

2-"Allah o (yüce) varlıktır ki, emri gereğince içinde gemilerin yüzmesi ve lütfedip verdiği rızkı aramanız için ve de şükredesiniz diye denizi size hazır hale getirmiştir."(12)

Allah'ın denizleri insanın emrine vermiş olması iki açıdan büyük bir nimettir:

1-Denizler, gemi ulaşımına müsait olarak yaratılmışlardır. Suyun kaldırma gücüne sahip olması ve gemi yapılan tahta gibi malzemelerin suyun kaldırma gücünden daha ağır olmaması Allah'ın insanlara lütfüdür. Böyle olmasaydı denizlerde ulaşım mümkün olmazdı.

2-Allah, denizleri içindeki balıklar ve inci mercan gibi mücevheratla birlikte insanın emrine vermiştir. Böylece insanlar, hem kolay bir şekilde beslenir hem de geçimlerini sağlarlar.

10.Allah, Ekinleri Bitirmektedir:

"Şimdi bana, ektiğinizi haber verin. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız."(13)

İnsan, ektiği tohumları görmektedir. Allah, bu tohumları toprak ile işbirliği yapacak bir donanımla yaratmıştır. İnsanın tohum üzerinde hiçbir etkisi olmadan, tohum Allah'ın yaratmasıyla bitip yeryüzüne çıkar. Bir tohumdan çok sayıda habbe oluşur. İnsanlar, olgunlaşan başakları toplayıp yiyecek tahıllarını kolayca elde ederler. Allah'ın iradesi bu yönde olmasaydı, insanın ektiklerini işe yaramaz kuru çöp yapması da mümkündü. İnsan, çok iyi bilir ki, ekinleri bitiren kendisi değil, Allah'tır.

11.Allah; Suyu, Ateşi ve Tutuşturulacak Ağaçları Yaratıp İnsanın Emrine Vermiştir:

Bu hususu anlatan altı ayet şöyledir:

"Ya içtiğiniz suya ne dersiniz? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? Söyleyin şimdi bana, tutuşturmakta olduğunuz ateşi, Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifadesi için yarattık."(14)

Bu ayetlerden şunları öğreniyoruz:

*İnsan, içtiği tatlı suyun Allah tarafından kendisine ikram edildiğini bilmez mi? Bilir elbette.

*İçilmeye müsait tatlı Suyu bulutlardan indiren, Allah'tan başkası olmadığına göre, Allah'ın bu hayati nimetini unutmayıp ona şükretmek gerekmez mi? Hiç şüphe yok ki gerekir.

*Eğer Allah, dileseydi, bulutlardan indirdiği suyu tatlı değil, içilemeyecek şekilde tuzlu yapardı.

*Allah, insanın hayatını kolaylaştırmak için ona ateşi de bir nimet olarak vermiştir.

*İnsan, kendisiyle ateş yaktığı ağacın da Allah'ın bir nimeti olduğunu fark etmelidir.

*Kendisiyle ısındığımız, yemeklerimizi pişirdiğimiz ve diğer bir takım işler için kullandığımız ateşin bir özelliği de yakıcı olmasıdır. İnsan, ateşin yakıcı özelliği sayesinde cehennem ateşi hakkında da bir fikir sahibi olur.

12.Allah'ın İnsanlara Verdiği Nimetleri Saymaya Gücümüz Yetmez:

Allah'ın, bize verdiği nimetleri haber verdiği ayetlerden bir kısmı şöyledir:

"(O öyle lütufkâr) Allah'tır ki, gökleri ve yeri yarattı, gökten suyu indirip onunla rızık olarak size türlü meyveler çıkardı; izni ile denizde yüzüp gitmeleri için gemileri emrinize verdi; nehirleri de sizin (yararlanmanız) için akıttı. Düzenli seyreden güneşi ve ayı size faydalı kıldı; geceyi ve gündüzü de istifadenize verdi. O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür!"(15)

"Onları sarsmasın diye yeryüzünde bir takım dağlar diktik. Orada geniş geniş yollar açtık; ta ki maksatlarına ulaşsınlar. Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık. Onlar ise, gökyüzünün âyetlerinden yüz çevirirler. O, geceyi, gündüzü, güneşi, ayı... yaratandır. Her biri bir yörüngede yüzmektedirler."(16)

"(Resûlüm!) De ki: Hamd olsun Allah'a, selam olsun seçkin kıldığı kullarına. Allah mı daha hayırlı, yoksa O'na koştukları ortaklar mı? (Onlar mı hayırlı) yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indiren mi? O suyla, bir ağacını bile bitirmeye gücünüzün yetmediği güzel güzel bahçeler bitirdik. Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onlar sapıklıkta devam eden bir güruhtur. (Onlar mı hayırlı) yoksa yeryüzünü oturmaya elverişli kılan, aralarından (yer altından ve üstünden) nehirler akıtan, arz için sabit dağlar yaratan, iki deniz arasına engel koyan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Doğrusu onların çoğu (hakikatleri) bilmiyorlar. (Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz! (Onlar mı hayırlı) yoksa karanın ve denizin karanlıkları içinde size yolu bulduran, rahmetinin (yağmurun) önünde rüzgârları müjdeci olarak gönderen mi? Allah'tan başka bir tanrı mı var! Allah, onların koştukları ortaklardan çok yücedir, münezzehtir. (Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden rızıklandıran mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!"(17)

 "Çok merhametli(Allah) Kur'an'ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona açıklamayı öğretti. Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. Göğü Allah yükseltti ve mîzanı (dengeyi) O koydu. Sakın dengeyi bozmayın. Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın. Allah, yeri canlılar için yaratmıştır. Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?"(18)

"Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı? Dağları da birer kazık . Sizi çifter çifter yarattık. Uykunuzu bir dinlenme kıldık. Geceyi bir örtü yaptık. Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık. Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik. (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık. Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik. Size tohumlar, bitkiler,yetiştirmek için Ve ağaçları(birbirine) sarmaş dolaş bahçeler."(19)

"Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, Allah'tan korkun. ''O size verdi : davarlar, oğullar". "Bahçeler çeşmeler." (Allah'a karşı gelmek) den sakının."(20)

Evet, gerçekten Allah'ın verdiği nimetleri saymaya gücümüz yetmez; çünkü Allah'ın gücü sınırsız, bizimki sınırlıdır.

İnsana düşen, eriştiği bütün nimetlerin gerçek sahibinin Allah olduğunu bilip, O'na kulluk etmektir.

Bu bölüme şu satırlarla son verelim:

İnsan, yeryüzünde rahat yaşasın diye bir takım varlıklar ona hizmet etmektedir.

İnsana hizmet eden varlıklar, onun emrine verilmiştir.

Hizmetimize verilen varlıklar, hayatımızı kolaylaştırmaktadır.

Bindiğimiz ve etlerini yediğimiz hayvanlar vardır.

Hem karada hem denizde yolculuk yapma imkanımız vardır.

Çalıştığımız gündüzler ve istirahat etiğimiz geceler vardır.

Toprak, bitkiler ve bitkilere can veren yağmur vardır.

Çeşit çeşit meyveler, sebzeler vardır.

Denizlerde balıklar ve inci mercan gibi kıymetli süsler vardır.

Ve ateş vardır.

Allah'ın verdiği nimetleri saymaya gücümüz yetmez.

Allah'ın bize verdiği sayısız nimetler vardır.

Ve şurası kesindir ki, bu kadar nimete karşılık şükür de olmalıdır.

Dipnotlar

1-İsra-70

2-Kasas: 71-73

3-Mü'min-61

4-Hac-63

5-Zümer-21

6-Yasin: 33-36

7-Mü'min-79

8-Nahl-5

9-Zuhruf-10

10-Mülk-15

11-Nahl-14

12-Casiye-12

13-Vakıa: 63-65

14-Vakıa: 68-73

15-İbrahim: 32-34

16-Enbiya: 31-33

17-Neml: 59-64

18-Rahman: 1-13

19-Nebe: 6-16

20-Şuara: 132-134

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ

Rum suresi, Mekki mukattaat sureler sisteminde yer alan, Kur’an’daki tertip numarası 30 olan bi

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2

Ebû Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasûlullah (s.a.s) buyurdular ki: “Komşusu, zararlarından emin

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1

Kıyâmetin pek yakın olduğu ve vaktin bereketinin azaldığı günümüzde, insanlar dünya tela

SAYGI GÖSTERGELERİ

SAYGI GÖSTERGELERİ

Toplum içerisinde âdâb-ı muâşeret dediğimiz; nezâket, saygı ve görgü kuralları, dünya v

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2

İbn Hacer el-Heytemî diyor ki: "Sahabe arasında cereyan eden hâdiseler konusunda dilimizi tutmam

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1

1.Hâfız ibn Hacer el-Askalânî el-İsâbe adlı eserinde diyorki: "Ehli-sünnet, sahâbenin âdil

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÜNÜN HADİSİ

Her ölenin amel defteri kapanır. Yalnız Allah rızası için yurt sınırında nöbet bekleyenler müstesnadır

Riyazü's Salihin, 2/1297

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii'nin yeniden ibadete açılışı(15 Nisan 1772) *Turgut Özal'ın Vefatı(17 Nisan 1993) *Türk-Yunan savaşının başlaması(18 Nisan 1897) *Miladi takvime göre Efendimiz'in (s.a.v.)dünyaya teşrifleri(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI