KİŞİNİN EVLENECEĞİ KİŞİ
Bir hadiste kişinin evleneceği kişi ne kadar dua etse de değişmeyeceği buyruluyor, halbuki başka bir hadiste ise dua ile kaderin değişebileceği söyleniyor, o zaman ben ne kadar dua etsem de evleneceğim insan aynı insan mı olacak...
Cevabımız:
Kader bir açıdan iki şekilde düşünülen bir hakikattir
Bir hadiste kişinin evleneceği kişi ne kadar dua etse de değişmeyeceği buyruluyor, halbuki başka bir hadiste ise dua ile kaderin değişebileceği söyleniyor, o zaman ben ne kadar dua etsem de evleneceğim insan aynı insan mı olacak...
Cevabımız:
Kader bir açıdan iki şekilde düşünülen bir hakikattir.
Birincisi: Dua, sıla-yı rahim, sadaka, anne-babaya itaat gibi hayırlı vesilelerle değişebilen kader formu. Bu kaderden maksat, Allah'ın levh-i mahfuzda ve bir kısım elvah-ı kaderiyede yazdığı şeylerdir. Bunlardan bir kısmı, meleklerin dahi değişip değişmeyeceğini bilmediği bir konumdadır. Diğer bir kısmı ise, meleklerin değişeceğine dair -deyiş yerindeyse- ince dipnotları okuyabildiği tablolar.
Levh-i Mahfuzda veya melekler tarafından yazılı olan ecelin/kaderin –belli şartlara dahilinde-değişmesi mümkündür. Buna "Ecel-i kaza" denir. Levh-i mahfuzda ve bir kısım elvah-ı kaderiyede yazılı olan kaderin bazı hikmetlerle değişebileceğine dair Kur'an'ın-meal olarak- ifadesi şöyledir:
"Allah, dilediği hükmü iptal eder, dilediğini sabit bırakır. Ana kitap O'nun yanındadır"(Rad, 13/39).
"Herhangi bir canlının ömrünün uzaması veya kısaltılması mutlaka bir kitapta yazılıdır. Bütün bunlar elbette Allah'a pek kolaydır"(Fatır, 35/11) mealindeki ayette de, ömrün-normal tabii seyrinden- daha kısa veya daha uzun olabileceği ifade edilmiştir ki, bu da değişebilen kaderin bir yansımasıdır.
- "Sadaka verin; hastalarınızı sadaka ile tedavi edin. Muhakkak ki sadaka, gelen arazları, marazları/hastalıkları geri çevirir. Sadaka aynı zamanda ömrünüzün uzamasına, iyiliklerinizin katlanmasına vesile olur"(Kenzu'l-Ummal, h. No: 16113) anlamına gelen hadislerde de bu gerçeğe işaret edilmiştir.
-Demek ki mutlak olmayan, bilakis bazı şartlarla mukayyet olan bir kısım mukadderat- şartları yerine gelmediği için-(mesela. sad aka verilmediği içn, dua yapılmadığı için) vuku bulmayabilir(krş. Nursi; Lemalar, 104).
İkincisi: Allah'ın ilminde yer alan kaderdir ki, asla değişmez. Buna "ecel-i müsemma veya Ecel-i mübrem" denilir.
Allah'ın ilmindeki olan bu kaderin değişmesi imkânsızdır. Aksi halde, Allah'ın ilminde yanılgı ve cehaleti kabul etmek gerekir ki, böyle bir düşünce İslam inancına terstir.
-Ecel-i müsemma değişmez olduğundan asıldır. Levh-i mahv ve ispatta yazılan Ecel-i Kaza ise ona aykırı olamaz. Dolayısıyla, Ecel-i kazanın gerçekleşmesi, aynı zamanda ecel-i musemmanın gerçekleştiği anlamına gelir. Yani yapılacak değişiklik de Allah'ın ezeli ilmine uygun olarak yapılır(krş.. B. S. Nursi, Lemalar, s104; Barla, s.349).
-"O, sizi bir çamurdan yaratan, sonra(Levh-i mahfuzda yazılan ve değişikliği kabul eden) bir ecel/bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O'nun nezdinde (onun değişmez ilminde)muayyen bir ecel vardır"(Enam, 6/2) mealindeki ayette bu iki ecel türüne de işaret edilmiştir. Bu konuda tefsircilerin değişik yorumları vardır. Biz bu görüşü tercih ettik.(Bk. Alusî, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).
-Allah'ın ilminin ön gördüğü, hikmetinin uygun bulduğu şartlar çerçevesinde "sadaka-anne-babaya saygı, itaat" gibi manevî değerler bazında ömrün uzaması mümkün olduğu gibi, "hayatın biyolojik çalışmasının devamını sağlayan maddî şartların iyileştirilmesi durumunda, ömrün normal standart çıtasını yukarıya çekmek de mümkündür" Ve tabii ki, bu da Allah'ın ilim ve izni dışında değildir.
-Özetle; ayet ve hadislerde değişebileceğine işaret edilen kader, Levh-i mahfuzda şartlı olarak yazılan kader, Ecel-i muallak, Ecel-i kazadır. Değişmez olan ise, Allah'ın ezeli iliminde yer alan kaderin şeklidir ki, ecel-i müsemma/ecel-i mübrem adını alır.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

Kur'an o dönemin koşullarına göre mi inmiştir? Kimi arkadaşlarım Kur'an şu an inse idi daha
BEYİNDE TANRI NOKTASI VAR MI?

Beyinde tanrı noktası var mı? Bilim adamları beyinde "tanrı noktası" olarak adlandırdıkları
EZELİ İLİM

Soru: Muhammed Suresi 31. Ayetinde geçen "hatta na’lem" ifadesini Allah’ın sonsuz ve ezeli ilm
SURİYELİ MÜLTECİLERE KARŞI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

Bilindiği gibi toplumumuzda Araplara karşı nefret vardır. Nitekim bu nefretten ülkemize sığı
YAHUDİLİK

Yahudiliğin kötü inançlarından bahseder misiniz? Bildiğim kadarıyla onlar da tek bir Tanrı'y
MUHTELİF SORULAR

Günümüz alimlerinden Ebu Muhammed el Makdisi’nin yazarı olduÄŸu bir kitap var bu kiÅŸi ehli sÃ
ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

Allah’ın görme ve işitmesi bizimkine küçük miktarda benziyor mu? Allah’ın görmesi ve duy
HÜKÜM AYETLERİNİ BU ZAMANDA NASIL ANLAYABİLİRİZ?

Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de, ehl-i sünnet ve’l-cemaatın d
TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

“Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. (Maide, 44) Bir Hristiyan “Mu
HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

Soru: Ta Ha Suresinde; “Doğ¬ru¬su Biz da¬ha ön¬ce Âdem’e de va¬hiy ve emir ver¬miş-tik
ARAPLARLA ALAKALI RİVAYETLER

Soru: İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş’in iyisi beni Haşim’dir(Deylemi).
- İKİ DENİZ VE EVRENİN GENİŞLEMESİ
- KİŞİNİN EVLENECEĞİ KİŞİ
- FIKIH BİLMEDEN İBADET ETMEKLE İLGİLİ RİVAYETLER
- ALLAH’IN ZATINI DÜŞÜNMEYİN DİYE BİR HADİS VAR MI?
- EZAN OKUNURKEN MÜZİK ÇALMASI GÜNAH MI?
- MERCİMEK YEMEK SÜNNET MİDİR?
- ŞEYTANA DÜŞMAN OLMAK
- BAZI HADİSLER HAKKINDA
- OL DEYİNCE OLUR NE DEMEK
- MEZHEPLER DİNİ PARÇALAMIŞ MIDIR?
- İ-DOSER" BİLİNÇALTI MÜZİK
- BİR HADİS VE ÜSTÜNLÜK
- KIYAMET ÖNCESİNDE OLACAK OLAĞANÜSTÜ ŞEYLERİN HİKMETİ
- KUR’ANIN DÖRT ANA KONUSUNUN BİRBİRİYLE İLİŞKİSİ
- İMAM EŞARİ VE İBNİ ARABİ CEBRİ MİDİR?
- KALBİM MUTMAİN OLSUN DİYE
- İBLİSİN İMTİHANI
- ÖVGÜ YALNIZ ALLAH’ADIR
- ENERJİ
- ARŞ VE KÜRSİ
- İKİ RİVAYET HAKKINDA
- KÜFRÜN NEVİLERİ
- İSLAM DİNİ NEDEN YERYÜZÜNE HAKİM DEĞİL
- BUZAĞIYA TAPANLARIN AKIBETİ
- KALP HASTALIKLARI NASIL GEÇER?
- DÜNYA HAYATININ YARATILIŞ SEBEBİ
- ALLAH’IN SIFATLARI
- ŞEHİTLERİN ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEMESİ
- ŞEYTANDAN ÖNCE İNKARCILAR VAR MIYDI?

Yeryüzüne iyi-yararlı kullarım vâris olacaktır.
Enbiya, 105
GÜNÜN HADİSİ
Hiç bir vâli yoktur ki, o, müslüman ahâli üzerinde icrâ-yı velâyet ederken zulüm ederek ölür, muhakkak Allah Cennet kokusunu ona haram kılacaktır.
Ma'kıl İbn-i Yesâr (r.a)'dan rivayet olunur.
SON YORUMLAR
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doÄŸum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât tÃ...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
- Az önce rast gele aldığım bir hadis kitabında rastgele açtığım bir sayf...
- Rabbimiz gani gani rahmet eylesin…...
- Yahudi propagandası için uydurulmuÅŸ yalan bir hikâyeyi bu güzel siteye yakÄ...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...