Cevaplar.Org

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-184

Ders: 17. Lem’a, Yedinci Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah rahmet eylesin Turgut bey(Özal) bazen Osman (Demirci) hocayla beni istişare etmek için davet ederdi


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2018-10-07 08:20:19

Ders: 17. Lem'a, Yedinci Nota

İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi

*Allah rahmet eylesin Turgut bey(Özal) bazen Osman (Demirci) hocayla beni istişare etmek için davet ederdi. Bizden akıl alacak değil ya, ama müşavere sünnet olduğu için mi nedir bilmem de. Yine bir gün gittiğimizde dedi ki; "Hocam, biliyor musun ben Şarkın anahtarını buldum." Öyle sevindim ki.. "Nasıl" dedim. Dedi ki; "Hocam, Şimdi ben onların köylerinin yolunu yaptırsam, çeşmelerini akıtsam, okullarını da yapsam, bunlar daha niye dağa çıkacaklar?"

Birden düştüm, demin sevinmiştim. Acaba konuşayım mı, konuşmayayım mı diye düşündüm.Sonra dedim ki; "Yahu Osmanlıların zamanında da bunların köylerinin yolu yoktu, okulları yoktu, çeşmeleri yoktu. O itaat neydi? Bunu bir düşünmek lazım.

"Peki" dedim, "Şarkta o zamanlar Hamidiye alayları var mıydı, vardı. Eee paşası Kürt, subayları da Kürt'tü, askerleri de Kürt'tü. Buna rağmen Padişah sarayda rahat yatıyordu. Eğer bu padişah Şarktaki bu insanlara büyü ettiyse siz de edin, nasıl yapılabiliyorsa işte yapın." Hiçbir cevap veremedi..

Bunu bir laboratuvara yatırın Allah aşkına. Yahu bizi birbirimize bağlayan dindir,

İman ve İslamiyet bağı.. Rabıtamız odur. Yoksa ırkçılıkla olmaz bu iş yani. 

Not: Merhum Hocamız bu hatırayı daha tafsilatlı olarak hatıralarında nakletmiştir, bakılabilir.(Mehmed Kırkıncı, Hayatım Hatıralarım, s:394-395, Zafer Yayınları, İst. 2013)

Not:2: O zaman şark meşayihinin devlet-i âliye ve sultan Abdülhamid han hakkında kanaatlerini merhum Şeyh Asım Ohini hazretlerinin Birketü'l Kelimat adlı eserinden kısaca nakletmek istiyorum.

1- Şeyh Abdurrahman Tagi hazretleri Sultan Abdülhamid'i siyaset aleminde bir müceddid olarak görmüş ve ona bu hususta dua etmişti. Halifesi Şeyh Fethullah Verkanisi onun şöyle dediğini anlatıyor; "Şeyh Muhammed Şebeki(Allah rahmet etsin) bana "bu kış kendini riyazete ver ki, Yüce Allah sana müceddidlik versin" diyordu. Ona cevaben; "bu kış riyazetlerine tahammül edeceğim.Fakat müceddidliğin sultana verilmesini tercih ediyorum. Allah müceddidliği ona versin" dedim.

Abdurrahman Tagi hazretleri kendisine bunu soran halifesi Fethullah Verkanisi hazretlerine;

"Eğer ben müceddid olursam, sınırlı sayıda ehl-i velayet bundan yararlanacak. Ama sultan müceddid olursa, bütün müslümanlar ondan yararlanacaktır" dedi.

"Bahar geldikten sonra Üstad-ı Azam (Abdurrahman Tagi hazretleri)'ın Sultan için yaptığı duanın memleketin her yerinde kendini gösterdiğini gördük. Çünkü duyduk ki sultan her şehirde Müslümanların beklentilerine uygun salih birer vali tayin etmiş ve Müslümanlar arasında sulh ve sükûnet hâkim olmuştur."(Şeyh Asım Ohini, Birketül Kelimat, s; 76-77, Arapçadan çev. Pof. Dr. Kadri Yıldırım, Avesta Yayınları, İst. 2017)

2- Şeyh Fethullah Verkanisi(v, 1901) de Abdülhamid han zamanında yapılan bazı usulsüzlük ve haksızlıklar kendisine şikayet edildiğinde, "Biz sultanlarımızdan razıyız, onlar nispeten adildirler. Allah bizi şapka denilen bornozluların emri altına sokmasın" demiş hatta kendileri "Ya Rab! Bizi şapka zamanına bırakma" diye dua etmiş ve 30 sene kadar sonrası bir zamana keşfen işaret buyurmuştur.

Oğlu Şeyh Alaaddin efendi de bir gün yine kendisine Sultan Abdülhamid zamanındaki durumları şikayet ettiğinde, Şeyh Fethullah efendi kendisine bağırarak; "Yavrucuğum bunu söylüyorsun ama siz onun zamanında yine rahat ve huzur içerisindesiniz. Ondan sonra rahat edeceğinizi hiç sanmıyorum" demiştir.(Bak.Şeyh Asım, a.g.e, s. 123-124)

Burada bir başka velinin Abdülhamid han sonrasına dair bir işareti hatıra geldi, nakletmek isterim. İstiklal Savaşının sarıklı mücahidlerinden eski Gerede Müftüsü merhum Ahmed Kemaleddin Üstün Hocaefendi, pederleri müderris Hacı Emin Efendi hakkında şunları yazmakta: "Yukarıda babam hakkında "zahiri göz âmâlığına mübtela" demiştim; çünkü babamın basireti açıktı. Buna dair bir iki misal vereyim. Sözlerinden birisi şöyledir; Yeniden medrese yapmak isteyen kimselere: "Bu Abdülhamid devrinin ilerisi karanlık görünüyor; elde olanla iktifa edelim. Zaman gelir ki, bu medreselerde köpekler yavrular" derdi.(bkz. Ahmed Kemâleddin Üstün, 54 Farz Şerhi, Bedir Yayınevi, İst. 1994)

*Osman(Demirci) Hocaefendiyle bir gün Ankara'dayken dedi ki; "Gidelim, hemşehrimizi(Mehmed Nuri Yılmaz) bir ziyaret edelim." O zaman Diyanet reisi o idi. Gittik, dediler ki; "Kendisi şu an yurt dışında."

Osman hoca dedi ki, "Reis muavinini ben tanırım, iyi bir adamdır, gidelim onun bir çayını içelim." Osman hoca öyleydi, içtimaiyatçı..Allah rahmet etsin, gelir bana kızardı; "yahu ne böyle burada medresede oturuyorsun, bir çarşıyı gez" derdi.

Neyse kapısını çaldık. Muavin geldi, buna sarıldı filan, bizi buyur etti. Biraz konuştuktan sonra beni göstererek "bu amca kim"dedi. Osman Demirci hoca tanıttı. Muavin; "yahu ben yemin etmişim onun elini öpmeye" dedi. "Estağfurullah" filan dedim "yok" dedi, "o Darül Harp Nedir'i yazmakla bizim yüzümüzü ağarttın. O bizim vazifemizdi. Sen yaptın" dedi.

Orada bana dedi ki "sana bir müjde vereceğim. Bundan bir hafta evvel istihbarat bir ad altında Doğu meselesiyle alakalı Kızılcahamam'da bir toplantı yaptı. Toplantı epey sürdü. Toplantıyı idare eden zat dedi ki; "Arkadaşlar, adam öldürmekle bir yere varamayız. Zarar ederiz. Bu şark meselesini nasıl çözeceğiz? Başka bir yol yok mu? Sade adam mı öldüreceğiz?" dedi. Herkes fikrini beyan etsin."

Çok rahatça herkesin fikrini dinledi, notlar aldı. En sonunda dedi ki; "Herkesin fikrinde bir hakikat payı varsa da fakat çare değil.Oranın çaresini biliyorum ama ona da gücümüz yetmiyor. Çare Bediüzzaman, Risale-i Nur" dedi. 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-200

Ders: 3. Söz İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Allah ya..Allah’tan gelen şey nasıl olur,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-199

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre’nin Hatimesi İzah: Prof. Dr. Alaaddin Başar *Üstad, İslam âl

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-198

Ders: Asa-yı Musa(s. 106) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah Edilen Kısım: Sonra o mütefekkir

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-197

Ders: Mesnevi-yi Nuriye, Katre risalesi, s. 69 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım:

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-196

Ders: 11. Söz İzah: Prof. Dr. Şener Dilek *Sanattaki letafeti, ilimdeki derinliği, tezyinattak

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-195

Ders: Hutbe-i Şamiye(s. 19) İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “İstikbal yaln

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-194

Ders: 33. Söz, 23. Pencere İzah: Prof. Dr. Şener Dilek Not: Bu ders, İstanbul Yüzevler’de,

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-193

Ders: 14. Lem’a, İkinci Makam İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *“Kâinat sîmasında, arz

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-192

Ders: 17. Lem’a, 13. Nota İzah: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi *Cenab-ı Hak bizi kul olarak yar

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-191

Ders: Şualar(13. Şua,) s: 307 İzah: Prof. Dr. Şener Dilek İzah edilen kısım: “Bugün, bü

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

RÄ°SALE-Ä° NUR DERS NOTLARIM-190

Ders: 14. Lem'anın Ä°kinci Makamı Ä°zah: Prof. Dr. Alaaddin BaÅŸar *“Besmelenin rahmet noktasÄ

Size yasak edilen büyük günahlardan kaçınırsanız, kusurlarınızı örteriz ve sizi ağırlancağınız şerefli bir yere yerleştiririz.

Nisâ, 31

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kur'an'ı cebren (açıktan) okuyan, sadakayı açıktan veren gibidir. Kur'an'ı gizlice okuyan, sadakayı gizlice veren gibidir."

Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat 68

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Fatih Donanmayı Haliç'e İndirdi.(22 Nisan 1453) *T.B.M.M. Açıldı.(23 Nisan 1920) *Yavuz Sultan Selim Padişah Oldu.( 25 Nisan 1512) *Çernobil Nükleer Faciası.(26 Nisan 1986) *Sultan II.Abdülhamid Han Tahttan İndirildi.(27 Nisan 1909)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI