İMAM EŞARİ VE İBNİ ARABİ CEBRİ MİDİR?
Soru : İbni Arabi (Fusüs, s.210) katıksız cebirci olduğu konusunda ne demeliyiz? Aynı şekilde Eşari'nin de kader konusunda cebri benimsediği geçiyor bazı kaynaklarda bunlar doğru mudur?
Soru : İbni Arabi (Fusüs, s.210) katıksız cebirci olduğu konusunda ne demeliyiz? Aynı şekilde Eşari'nin de kader konusunda cebri benimsediği geçiyor bazı kaynaklarda bunlar doğru mudur?
Cevabımız:
-Kader konusunun bir tarafında mutezile, diğer tarafında ise cebriye anlayışı var. Herşeyin dizgini Allah'ın elinde olduğuna göre cebriyecilik düşüncesinin zihinlerde yer etmesi, insan sorumluluğu ve özgür iradesi bakımından mutezile düşüncesinin zihinlerdeki yansımaları sözkonusu olabilir.
-Bu konuda Bediüzzaman hazretlerinin "Cebr ve İtizalde birer dane-i hakikat bulunur" başlığı altında kaleme aldığı şu tesbiti konumuza ışık tutmaktadır:
"Ey talib-i hakikat! Maziye, hem musibet; müstakbel ve masiyet ayrı görür şeriat. Maziye, mesaibe nazar olur kadere. Söz olur Cebriye. Müstakbel ve maasi nazar olur teklife, söz olur İtizale. İtizal ile Cebr Şurada(burada) barışırlar. Şu bâtıl mezheblerde birer dane-i hakikat mevcud münderiçtir; mahsus mahalli vardır; bâtıl olan ta'mimdir" (Sözler, 710 ).
Eskide, o günkü şartların yardımıyla İslam alimlerinden bazıları muhalifleri hakkında daha keskin ifadeler kullanmışlar. Hatta İmam Azam hakkında da mürcie diyenler var. "Li külli makamin makal= Her makamın -münasip-bir sözü olur" kaidesi konumuzda da geçerlidir. Allah'ın sonsuz rahmetini seslendirdiğiniz zaman birileri siz mürcie kanul edebilir. Bu sebeple, bir kimsenin hayatı boyunca hangi düşüncesi daha yaygın daha sürekli ise o kişi öyle kabul edilebilir. Fakat sadece bazı sözlerinden ötürü insanları -özellikle bu gün hiç ihtiyaç olmadığı halde- kategorilere ayırmakta dini veya ilmi bir faydanın olacağını düşünmüyoruz.
- "İlk bakışta İbn 'Ara-bî'nin determinist ve cebrî bir yaklaşım içinde olduğu görülmektedir. 'İnsan kendisi için belirlenen fiili işlemeye mecburdur' sözü de bunu pekiştirmektedir. Bununla birlikte İbn Arabî ef'âlü'l-ibâd konusunda Matüridilerin 'bir fiile iki kudretin tesiri' görüşüne yakın bir çizgi takip eder"(Cağfer Karadaş, Muhyiddin İbn Arabi'nin İtikadı,(Tasavvuf | İlmî ve Akademik Araştırma Dergisi (İbnü'l-Arabî Özel Sayısı-1), yıl: 9 [2008], sayı: 21, ss. 67-94) s.85).
-İmam Eşari'nin mutezile ile olan mücadelesinde Allah'ın sıfatlarını ispat etmekeyi esas almıştır. Mutezile insanların kendi fiillerinin yaratıcısı oldu ğunu söylemelerine karşılık, o da Allah'ın herşeyi yaratan ve insanın iradesini yarattığını belirtirken, sözlerinden insan iradesinin dışlandığı anlaşılabilir. Eşari'nin, mutezile tarafından bir cihette inkâr edilen Allah'ın iradesinin varlığını kuvvetli bir şekilde vurgulamış olması, insan iradesini gölgede bırakmış ve insanın her konuda mecbur olduğu izlenimini vermiştir. Aslında Eşarilerin görüşü ortadadır. İnsannın kendi iradesi de vardır ve sorumlulukları da bundan kaynaklanmaktadır.
-İmam Eşari'nin İnsan iradesinin temel esasını teşkil eden meyelanı da Allah'ın yarattığı bir mahluk olarak görmesi, onun "cebriye" ekolüne uygun düşündüğünü düşüneneler olmuş olabilir. İşin aslı ise, Bediüzzaman'dan öğrenelim:
"Cüz'-i ihtiyarînin üss-ül esası olan meyelan, Matüridîce bir emr-i itibarîdir, abde verilebilir. Fakat Eş'arî, ona mevcud nazarıyla baktığı için abde vermemiş. Fakat o meyelandaki tasarruf, Eş'ariyece bir emr-i itibarîdir. Öyle ise o meyelan, o tasarruf, bir emr-i nisbîdir. Muhakkak bir vücud-u haricîsi yoktur. Emr-i itibarî ise, illet-i tâmme istemez ki; illet-i tâmme vücudu için lüzum ve zaruret ve vücub ortaya girip ihtiyarı ref'etsin. Belki o emr-i itibarînin illeti, bir rüchaniyet derecesinde bir vaziyet alsa, o emr-i itibarî sübut bulabilir. Öyle ise o anda onu terkedebilir. Kur'an ona o anda diyebilir ki: "Şu şerdir, yapma."(Sözler, 467 )
Â
Â
Â
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
KUR’AN O DÖNEMİN KOŞULLARINA GÖRE Mİ İNMİŞTİR?

Kur'an o dönemin koşullarına göre mi inmiştir? Kimi arkadaşlarım Kur'an şu an inse idi daha
BEYİNDE TANRI NOKTASI VAR MI?

Beyinde tanrı noktası var mı? Bilim adamları beyinde "tanrı noktası" olarak adlandırdıkları
EZELİ İLİM

Soru: Muhammed Suresi 31. Ayetinde geçen "hatta na’lem" ifadesini Allah’ın sonsuz ve ezeli ilm
SURİYELİ MÜLTECİLERE KARŞI TAVRIMIZ NASIL OLMALIDIR?

Bilindiği gibi toplumumuzda Araplara karşı nefret vardır. Nitekim bu nefretten ülkemize sığı
YAHUDİLİK

Yahudiliğin kötü inançlarından bahseder misiniz? Bildiğim kadarıyla onlar da tek bir Tanrı'y
MUHTELİF SORULAR

Günümüz alimlerinden Ebu Muhammed el Makdisi’nin yazarı olduÄŸu bir kitap var bu kiÅŸi ehli sÃ
ALLAH NASIL GÖRÜP İŞİTİYOR?

Allah’ın görme ve işitmesi bizimkine küçük miktarda benziyor mu? Allah’ın görmesi ve duy
HÜKÜM AYETLERİNİ BU ZAMANDA NASIL ANLAYABİLİRİZ?

Bu zamanda ehl-i sünnet ve’l-cemaat'ın gittiği yolu değil de, ehl-i sünnet ve’l-cemaatın d
TEVRAT DEĞİŞTİ Mİ DEĞİŞMEDİ Mİ?

“Muhakkak ki Tevrat'ı Biz indirdik, onda hidayet ve nur vardır. (Maide, 44) Bir Hristiyan “Mu
HZ.ADEM(A.S)’IN UNUTMASI NE DEMEKTİR?

Soru: Ta Ha Suresinde; “Doğ¬ru¬su Biz da¬ha ön¬ce Âdem’e de va¬hiy ve emir ver¬miş-tik
ARAPLARLA ALAKALI RİVAYETLER

Soru: İnsanların iyisi Arap, Arabın iyisi Kureyş, Kureyş’in iyisi beni Haşim’dir(Deylemi).
- İKİ DENİZ VE EVRENİN GENİŞLEMESİ
- KİŞİNİN EVLENECEĞİ KİŞİ
- FIKIH BİLMEDEN İBADET ETMEKLE İLGİLİ RİVAYETLER
- ALLAH’IN ZATINI DÜŞÜNMEYİN DİYE BİR HADİS VAR MI?
- EZAN OKUNURKEN MÜZİK ÇALMASI GÜNAH MI?
- MERCİMEK YEMEK SÜNNET MİDİR?
- ŞEYTANA DÜŞMAN OLMAK
- BAZI HADİSLER HAKKINDA
- OL DEYİNCE OLUR NE DEMEK
- MEZHEPLER DİNİ PARÇALAMIŞ MIDIR?
- İ-DOSER" BİLİNÇALTI MÜZİK
- BİR HADİS VE ÜSTÜNLÜK
- KIYAMET ÖNCESİNDE OLACAK OLAĞANÜSTÜ ŞEYLERİN HİKMETİ
- KUR’ANIN DÖRT ANA KONUSUNUN BİRBİRİYLE İLİŞKİSİ
- İMAM EŞARİ VE İBNİ ARABİ CEBRİ MİDİR?
- KALBİM MUTMAİN OLSUN DİYE
- İBLİSİN İMTİHANI
- ÖVGÜ YALNIZ ALLAH’ADIR
- ENERJİ
- ARŞ VE KÜRSİ
- İKİ RİVAYET HAKKINDA
- KÜFRÜN NEVİLERİ
- İSLAM DİNİ NEDEN YERYÜZÜNE HAKİM DEĞİL
- BUZAĞIYA TAPANLARIN AKIBETİ
- KALP HASTALIKLARI NASIL GEÇER?
- DÜNYA HAYATININ YARATILIŞ SEBEBİ
- ALLAH’IN SIFATLARI
- ŞEHİTLERİN ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEMESİ
- ŞEYTANDAN ÖNCE İNKARCILAR VAR MIYDI?

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.
Ankebut, 56
GÜNÜN HADİSİ
Allahu Teala, kulunu helal (kazanç) talebinde yorgun görmeyi sever.
250 Hadis, s.197
SON YORUMLAR
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
- Vesîkalara göre, doÄŸum târîhi 13.01.1889 (1 Kânûnisânî 1304), vefât tÃ...
- Açıklayıcı ve net ifadelerle bilgi verdiğiniz ićin siteye teşekkür eder...
- Hocam açıklamalarınız için gerçekten yürekten teşekkürler Hep oyunlar...
TARİHTE BU HAFTA
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...