TARİHTE BUNLAR OLDU-50
Sultan İkinci Abdülhamid han Şam-Mekke demiryolunu yapmaya kalkışınca, alışkanlık icabı, bu proje çok garipsendi. Hatta gülüp, şöyle diyenler bile oldu; “Biz araba yolu yapmaktan aciziz. Nerede kaldı 2000 küsür kilometrelik demiryolu yapmak? Böyle büyük bir projeyi gerçekleştirmek için gerekli para ve bilgimiz var mı?”
EN BİRİNCİ DÜŞMANIMIZ YEİS
Yeis malum olduğu üzere ümitsizlik demektir. Hayat meydanına atılan , bir şeyler ortaya koymak isteyen her ferd ve cemiyetin önünde hemen ilk anda dikiliveren bu hâil, milletler için kanser derecesinde bir hastalıktır ve bir kaç asırdır müslüman coğrafyayı bir ahtapot gibi sarmıştır.
Edebiyat bilgini, diplomat, tarihçi, ikinci bir İbn-i Haldun ve Emirü'l Beyan(Söz emiri) merhum Emir Şekip Arslan'ın(v. 1947) Müslümanların Gerileme Sebepleri adlı eserinde gördüğüm ilginç bir hadiseyi nazarlarınıza –kısaltarak- arz etmek istiyorum.
Sultan İkinci Abdülhamid han Şam-Mekke demiryolunu yapmaya kalkışınca, alışkanlık icabı, bu proje çok garipsendi. Hatta gülüp, şöyle diyenler bile oldu;
"Biz araba yolu yapmaktan aciziz. Nerede kaldı 2000 küsür kilometrelik demiryolu yapmak? Böyle büyük bir projeyi gerçekleştirmek için gerekli para ve bilgimiz var mı?"
Daha garibi, başmühendis olarak davet edilen Alman Mayster Paşa da hattın yapılabileceğine inanmazdı. Bu adamla aramızda dostluk vardı. Bir defasında ona bu husustaki fikrini sordum. Şam'dan Maan'a kadar ulaştırabileceğini ama Maaan'dan Medine'ye ulaştırmanın mümkün olmadığını söyledi;
"Paranın bulunacağı farz edilse bile bu hattın önünde öyle tabii engeller vardır ki, bunları aşmak güçtür. Çünkü demiryolu için her istasyonda su lazımdır. Su ise ancak birkaç istasyonda buılunur. Yağmur suyu ile dolacak sarnıçlar yapsak, yazın, şiddetli hararetler dolayısyla suların buharlaşmayacağından emin olamayız.
Sonra başka zorluklar daha var. Demiryolu kumlu bölgelerden geçecek. Kum fırtınası hattı kapatır. Hat boyunca kındıra, kamış ve ılgın bitkileri ekmeden bunu engellemek mümkün olmaz. Bunların büyümesi için yine su lazımdır. O arazide su ne gezer?"
Sonra bedevilerin demiryoluna verecekleri zararlardan bahsetti..
Merhum Şekip Arslan devamında bütün ümitsizliklere rağmen hattın büyük bir başarılı ile tamamlandığını ve eğitimini Oxford Üniversitesinde yapmış olan bir Hindli zatın kendisine "İngiltere'de bile bu kadar muhkem bir demiryolu bulunmaz. Eğer gözlerimle görmese idim böyle bir hattın varlığını kabul etmezdim."
Arslan diyor ki; "Şam bu hattan yılda iki bin Mısır lirası istifade etmeye başladı. Demiryolunun geçtiği köyler imar edildi. Arazinin fiatı korku şekilde yükseldi. Medine'nin bayındırlığı kat kat arttı. Bütün bunlardan fazla olarak hacıların, ziyaretçilerin, tüccarların ve yolcuların çektikleri zahmet alabildiğine azaldı. Bedeviler hatta en küçük çapta bile tecavüz etmediler."
Sonrasında ise, Birinci dünya savaşı akabinde bölgeyi işgal eden İngiliz ve Fransızların ilk işi Müslümanların birbiriyle sıkı temas kurmalarını sağlayan bu hattı iptal etmek oldu..
Günümüzde yerli ve milli sanayi hamlelerimize "biz yapamayız" mantığıyla yaklaşanları hatırlattı bu demiryolu projesi..
ŞU İNGİLİZ KADAR ŞUURLU OLABİLSEK
Şu günlerde gündemimizde yerli ürünleri kullanma hususu var. Bu konuda bir misal olsun diye yine merhum Şekip Arslan'ın bir nakline yer vermek istiyorum;
"Güvenilir bir kimse bana, Şarkta yüksek bir mevki sahibi olan bir İngiliz tanıdığını söyledi. Bu İngiliz, evinini günlük ihtiyaç malzemelerini oradaki bir İngiliz dükkancıdan almasını hizmetçisine emrederdi.
Bir gün hizmetçi bir hesap pusulası getirdi. Bir ayda yirmi Mısır lirası artırdığını söylüyordu. İngiliz bunu nasıl yapabildiğini sordu.
-Alışveriş yaptığımız İngiliz dükkanını bıraktık. Yerli bir Arap dükkanından alışveriş yapmaya başladık da ondan.
-Bundan sonra İngiliz dükkanından alışveriş yapacaksın.
- Ayda yirmi Mısır lirası zarar etsek te mi?
- Ayda yirmi Mısır lirası zarar etsek te!
Kaynak
1- Emir Şekip Arslan, Li mâzâ Teahhere'l Müslimun, Müslümanların Gerileme Sebebleri, çev. Abdülvehhab Öztürk, Nur Yayınları, Ankara, Tarihsiz.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR
Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle
AKSA TUFANI’NIN İSTİKBALDEKİ AKİSLERİ
De ki: " Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oy
ALLAH RASULÜNÜN MANEVİ ŞAHSİYETİ-1
Fahr-ı Kâinat Efendimiz, (Aleyhissâlatü vesselâm) Kur’ân’ı Mekkelilere tebliğe başladı
NURDAN VECİZELER-7
“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink
MODERNİST İSLAMCILARIN BAZI İDDİALARI
HADİS VE SÜNNET DELİL DEĞİLDİR, BİZE KUR’AN VEYA VAHİY LAZIMDIR Bu iddia aslında Peygam
YEDİNCİ NOKTA: NEDİR HAYATIN EN SAF LEZZETİ VE EN HALİS SAADETİ?
İmandır hayatın en safi lezzeti ve en halis saadeti… İmandır saadetin menşei, kayyum değer
ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)
Isparta’nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifad
BÜYÜK ÇARŞI
İki bedestenin çevresinde meydana gelen ticaret merkezidir. Halk arasında Kapalı Çarşı olarak
KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(3)
Ders: Kızıl İcaz 10. Ders(7. ve 8 Beyitler)-devam- İzah: Ali Haydar Çetintürk Hocaefendi *
- BEŞİNCİ NOKTA: NEDİR HAYATIN HAKİKİ HUKUKU?
- NURDAN VECİZELER-6
- HAMAS ÜZERİNDEKİ AMALEK GÖLGESİ
- İSRA VE MİRAÇ MUCİZESİNİ İNKAR EDENLERE CEVAPLAR
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-25
- ŞEVKET AKIN(1923 -2021)
- HOCAZÂDE MUSLUHİDDİN
- ACBU’Z ZENEB HADİSİ
- DÖRDÜNCÜ NOKTA: NEDİR HAYATIN MAHİYETİ?
- NURDAN VECİZELER-5
- SAHABE DÖNEMİ İHTİLAFLARINDAN SÖZ ETMEK
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-24
- YENİ İSRAİLİYAT VE DİNİ GÜVENLİĞİMİZ
- NAMAZDA 17 SIRRI
- İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK
- İMAM BUHARİ'YE ATILAN İFTİRALAR
- ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)
- HIZIR BEY
- CEHENNEM NEREDEDİR?
- KIZIL İCAZ YEDİNCİ BEYİT- 10. DERS(2)
- BU MAKAMDA BİR SUAL AKLA GELMEKTEDİR
- İSRAİL'İN KIYAMETİNİ TÜRKLER KOPARIR
- HAŞİR RİSALESİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
- NURDAN VECİZELER-4
- HADİS İNKARCILARIN DERDİ: EBU HUREYRE (r.a)
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-23
- ÜRETİLEN ALGILARLA FİKİR SAHİBİ OLMAYA ÇALIŞMAK
- ŞAHABEDDİN GARGILI(1924 – 2017)
- MUSLİHUDDİN MUSTAFA (ŞEYH VEFÂ-Ö. 1491)
Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!
Hicr, 99
GÜNÜN HADİSİ
"Şekavet sahibi Allah'a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah'tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır, cehenneme yakındır. Cahil şekavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever."
Tirmizi, Birr 40, (1962)
SON YORUMLAR
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
- Selamünaleyküm bu değerli yazınızdan dolayı Ahmets kardeşimizi tebrik edi...
TARİHTE BU HAFTA
Uhud Harbi(23 Mart 624)***22 Mart 1683-Merzifon'lu Kara Mustafa paşanın idamı***23 Mart 1960- Üstad Bediüzzaman'ın vefatı *** *Edirne'nin İşgali(26 Mart 1913)***Ahmet Cevdet Paşanın Doğumu(27 Mart 1822)*** Huneyn savaşı(29 Mart 630)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...