Cevaplar.Org

DOĞRUDAN İNSANA HİTAP EDEN AYETLER-2

2.İnsanların, Kur’an’a Uymaya Çağrılmaları: “De ki: “Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim.” (10/Yunus-108


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2018-09-15 09:20:21

2.İnsanların, Kur'an'a Uymaya Çağrılmaları:

"De ki: "Ey insanlar, size Rabbinizden gerçek (Kur'an) gelmiştir. Artık kim doğru yola girerse, ancak kendisi için girer. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapar. Ben sizden sorumlu değilim." (10/Yunus-108)

*Bize doğru yolu gösteren gerçek, Kur'an'dır.

*Kur'an'a uyan doğru yola girmiş olur.

*Doğru yola giren, hem dünyasını hem de ahiretini güzelleştirme açısından, kendisi için girmiş olur.

*Kur'an'a uymayıp sapan ise, kedisinin hem dünyasını hem de ahiretini karartır.

*Peygamber (s.a.v.)'in sorumluluğu, ilahi vahyi bize tebliğ etmekten ibarettir.

3.İnsanların, Kıyametin Dehşeti İle Uyarılmaları:

"Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Çünkü kıyamet sarsıntısı çok büyük bir şeydir." (22/Hac-1)

Bu ayet, "ey insanlar" hitabından anlaşıldığı gibi, bütün insanlara hitapta bulunarak, onların Allah'tan sakınmalarını emretmektedir.

Allah'tan korkup sakınmak, onun emir ve yasaklarına uymayı gerektirir.

Allah, kendisinden korkulmasına sebep olarak, korkunç kıyamet sarsıntısını göstermektedir.

Önce kıyamet kopacak, ardından da bütün insanlar, yeniden diriltilip, mahşer alanında hesaba çekileceklerdir. O halde, bu dünyadaki hayatımızı Allah'ın istediği gibi yaşamalıyız.

4.İnsanların, Allah'a Kulluk Etmeye Çağırılmaları:

"Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan rabbinize kulluk edin ki takvâya eresiniz." (2/Bakara-21)

Takvaya ermemizin yolu, bizi ve bizden öncekileri yaratanın Allah olduğunu bilerek, ona kulluk etmektir.

Diyanet Tefsiri bu ayeti şu şekilde açıklamaktadır: '1) Bu ilâhî çağrı (İslâm) din, dil, ırk, bölge, sınıf... farkı gözetmeksizin bütün insanlığa yöneltilmiştir. 2) Bu çağrıya muhatap olmak ve Allah kulluğuna kabul edilmek için bir ön şart yoktur. Daha önce neler yapmış, ne kadar büyük suç ve günah işlemiş olursa olsun bir kimse gönülden benimseyerek "Allah'tan başka ilâh yoktur ve Muhammed O'nun elçisidir" dediği anda müslüman olmuş, Allah'a kulluğa ilk adımı atmış, geçmiş günahlarını silmiş olur. 3) Kulluk edilecek varlığın yaratılmamış (varlığı zorunlu, kendinden, ebedî ve ezelî), yaratıcı ve eşyaya özelliklerini verici olması gerekir. Bu vasıfları taşıyan tek varlık kâinatın yaratıcısı ve rabbi olan Allah Teâlâ'dır. Bu sebeple O'ndan başkasına kulluk edilemez. 4) Yukarıda verilen meâle göre "Allah'a kul olma" emri ile takvâ (sakınma) arasında bir sebep-sonuç ilişkisi kurulmuştur. Allah'a kulluk etmenin (İslâm'a özgü iman, ibadet, ahlâk ve diğer amellerin) hâsıl edeceği sonuç takvâdır. Sakınma kavramı, sakınılacak alan ve varlık ile sakınma iradesini gerektirir; bu da İslâm'ın tasarladığı insanın resmini çizer: Müslüman insan her istediğini yapmayan, önce durup düşünen, belli değer ölçüleri ve sınırlara göre ölçüp biçen, bu ölçülere uygun düşmediği takdirde nefsinin isteklerini ve arzularını frenleyen; akıllı, imanlı, iradeli varlıktır. Allah'a kulluk olmadan sakınma (takvâ) gerçekleşemez, sakınma olmadan da kâmil insan olunamaz.' ( DİB Yayınları, Kur'an Yolu Türkçe Meal ve Tefsir, C:1, S: 85)

5.İnsanların, Taşkınlıktan Sakındırılmaları:

"Fakat onları kurtarınca, bir de bakarsın ki yeryüzünde haksız yere taşkınlık yapıyorlar. Ey İnsanlar! Sizin taşkınlığınız, sırf kendi aleyhinizedir. (Bununla) sadece dünya hayatının yararını elde edersiniz. Sonunda dönüşünüz bizedir. (Biz de) bütün yaptıklarınızı size haber vereceğiz." (10/Yunus-23)

İnsanlar, sıkıntılı durumlarda Allah'a yalvarır, kendilerini kurtarması için dua ederler. Ancak Allah, onları sıkıntıdan kurtarınca da, ona şükredip bağlılıklarını devam ettireceklerine, taşkınlık yapıp bir takım yanlış işler yapmaya koyulurlar. Cenabı Hak, bu durumu beyan ettikten sonra, insanlara hitap ederek, onları, ahirette hesaba çekilecekleriyle tehdit edip uyarmaktadır. Haram yollardan dünya menfaatinden istifade etmek, imrenilecek bir durum değildir; çünkü dünya ve içindekiler geçicidir. Önemli ve ebedi olan, ahiret hayatıdır. Mahşer alanında herkes yaptıklarından hesaba çekilip, karşılığını görecektir. İnsana düşen, hem darlıkta hem de bollukta Allah'ı ve emirlerini unutmayıp gereğini yapmaktır.

6.İnsanların, Sosyal İlişkiler Konusunda Uyarılmaları:

"Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır." (49/Hucurat-13)

Allah, sosyal doku ve sosyal ilişkiler konusunda insanlara hitap ederek, onların yanlış düşünce ve davranışlardan sakınmalarını emretmektedir.

*Allah, insanları bir erkekle bir dişiden yaratmıştır. Bunun böyle olması, kimsenin ataları nedeniyle kimseden üstün olamayacağını anlatır.

*Bütün insanlar, tek ana-babadan gelmelerine rağmen, Allah, onları değişik boy ve kabilelere ayırmıştır. Bunun böyle olması, birbirleriyle tanışmaları ve sosyal ilişkilerini düzenlemeleri içindir.

*İnsan, Allah indinde mensup olduğu boy ve kabile nedeniyle artı bir değere sahip olmaz. Kim Allah'tan daha çok sakınırsa, o daha çok değerli olur.

*Allah, kimin bu dünyada nasıl hareket ettiğini, kimin asabiyet gibi fikirlerle kendisini üstün görmeye çalıştığını ve kimin de gerçek anlamda Allah'tan sakındığını hakkıyla bilir.

7.İnsanlardan, Helal ve Temiz Şeyleri Yemelerinin İstenmesi:

"Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır." (2/Bakara-168)

Ayet, insanları uyararak, helal ve temiz şeyleri yemelerini, şeytanın peşini düşüp haram ve pis şeyleri yememelerini emretmektedir.

Helal, dinen yenilip içilmesi yasaklanmayan şeylerdir.

Tayip, temiz ve helal olan demektir.

Yenecek şey, hem mahiyeti hem de elde edilme yönü itibarıyla temiz olmalıdır.

İnsanlara yakışan, helal ve temiz olan şeyleri yiyip içmeleri, haram ve pis olan şeylerden kaçınmalarıdır. Allah'ın emri böyledir. Şeytan, her konuda olduğu gibi yeme içme konusunda da insanı sapıtıp, onun haram ve pis şeyler yemesini ister. İnsan, diğer konularda olduğu gibi, bu hususta da şeytana aldanmamalıdır.

8.İnsanların, Şeytana ve Dünyanın Aldatıcılığına Karşı Uyarılmaları:

"Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna  hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah'ın va'di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın." (31/Lokman-33)

*Yüce Allah, bu ayette, insanları kendisine karşı gelmekten sakınıp, baba ile çocuğun bile birbirlerine yarar sağlayamayacakları günden korkmaya çağırmaktadır.

*Allah'tan korkmak, Allah'ın emirlerine uymayı gerektirir.

*Allah'ın kıyamet, mahşer ve hesap konusundaki Va'dı gerçektir; Kur'an'da haber verildiği gibi gerçekleşecektir.

*İnsanı aldatma tehlikesi bulunan iki önemli şey vardır: Birincisi, dünya hayatının süsü, ikincisi ise şeytandır. Bu ikisi hususunda da uyanık olmak gerekir. Dünya hayatını ahiret hayatına, şeytanın aldatmalarını ise Allah'ın emirlerine tercih etmemeliyiz.

 "Ey insanlar! Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın." (35/Fatır-5)

*Allah'ın ahiret hayatı hakkında bildirdikleri gerçektir, hepsi meydana gelecektir. O halde ahiret hayatı için hazırlıklı olun.

*Dünya hayatını süslerine aldanıp, ahiret hayatına hazırlanmayı ihmal etmeyin.

*Şeytan, sizleri, Allah'ın affına güvendirip günah işlemeye teşvik edebilir; şeytanın bu tür aldatmalarına kanmayın.

Bu konuya, şu hitaplarla son verelim:

Ey İnsanlar! Allah'a, peygamberine ve peygamberin size bildirdiklerine inanın.

Ey İnsanlar! Allah'tan sakının.

Ey İnsanlar! Hidayet rehberi olan Kur'an'a uyun.

Ey İnsanlar! Ölümden sonra dirilme konusunda hiçbir şüphe taşımayın.

Ey İnsanlar! Darlıkta da bollukta da Allah'a kulluk edin.

Ey İnsanlar! Helal ve temiz şeylerden yiyin.

Ey İnsanlar! Dünyanın süsü ve şeytanın hileleri, sizleri aldatmasın.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb'ine kulluk et!

Hicr, 99

GÜNÜN HADİSİ

Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.

Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)

TARİHTE BU HAFTA

*Fatih Camii Tekrar İbadete Açıldı(15 Nisan 2002) *Şeyhülislam İbn-i Kemal'in Vefatı(16 Nisan 2002) *Einstein'in Ölümü(18 Nisan 1955) *93 Harbi Başladı(19 Nisan 1877) *Miladi Takvime Göre Efendimiz'in(s.a.v) Doğumu(20 Nisan 571)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI